Sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde seyretmesi sebebiyle serinlemek isteyen vatandaşlar, havuz ya da denizlerin yolunu tutuyor. Havuzu temizlemek için kullanılan klor maddesi ile denizdeki tuz göz sağlığı için tehdit oluşturabiliyor.
Havuz ya da deniz suyunun göz sağlığına verebileceği zararlarla ilgili konuşan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Kömür, deniz gözlüğü kullanılarak gözlerin korunabileceğini belirtti. Yaz mevsiminde kullanılan sahte güneş gözlüklerinin zararlarına da dikkat çeken Kömür, UV ışınlarının göz sağlığına zarar verebileceğini ifade etti. Güvenilir güneş gözlüklerinin tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Kömür, aksesuar olarak kullanılan güneş gözlüklerinin zarar saçtığını vurguladı.
“Havuza ya da denize girdikten sonra gözde çapaklanma ya da kızarıklık olursa göz doktoruna müracaat ediniz”
Havuza ya da denize girildikten sonra gözde çapaklanma ya da kızarıklığın olması durumunda hastaneye başvurulması gerektiğini ifade eden Kömür, “Yaz aylarında mevsimsel olarak havada sıcaklık artışı olduğu için çokça bizler denize girmek istiyoruz. Bazen da havuza girmek istiyoruz. Bu da göz hastalıklarına neden oluyor. Gözün iltihaplanması ve çapaklanması gibi belirtiler veriyor. Bizim vatandaşlarımıza tavsiyemiz, serinlemeye çalışırken göz sağlıklarından olmamaları. Denize ya da havuza girdikten sonra gözde çapaklanma ya da iltihaplanma olursa göz doktoruna başvuruda bulunsunlar. Bu daha sonraki evrelerde daha ciddi tedavisi zor olan ya da edilemeyen durumlara da yol açabiliyor” dedi.
“Lens ile havuza ya da denize katiyen girmeyin”
Kontak lenslerle havuza ya da denize girilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Kömür, “Özellikle kontak lens kullanıcıları, bu konulara biraz daha duyarlılar. Mutlaka kontak lensinizi çıkartıp denize ya da havuza girmelerini öneriyoruz. Göz hijyenlerine de mutlaka dikkat etmeleri gerekiyor. Yaz mevsiminde bu uyarıların dikkate alınması önemli” diye konuştu.
“İleri seviyede göz hastalıklarının bazen tedavisi imkansız hale gelebiliyor”
Göz sağlığına dikkat edilmemesi durumunda derin enfeksiyonların oluşabileceğini belirten Dr. Kömür, “Serinlemek için girdiğimiz havuzlar, daha çok klor maddesi ile dezenfeksiyonu sağlanmaya çalışılıyor. Bu klor maddesi de gözün dokusuna da yan etkisi oluyor. Gözde kızarıklığa yol açıyor. Bu da gözümüze zarar veriyor. İlerleyen dönemlerde özellikle kontak lens kullanıcılarında daha derin enfeksiyonlara yol açıyor. Daha ileri seviyede göz hastalıkları da görülüyor. Bunun tedavisi de çok zor oluyor. Bazen de tedavisi ne yazık ki imkansız hale gelebiliyor. Bu da ağrıya ve sancıya yol açıyor. Bu yüzden göz sağlığımız için erken dönemde göz doktoruna giderek mutlaka tedavi olmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Serinlemek isterken sağlığımızdan da olmayalım”
Havuza girenlerde sıklıkla göz hastalıklarının görüldüğünü belirten Dr. Barış Kömür, “Denizlerimiz, havuza göre biraz daha masum duruyor. Çünkü tuzlu suda bakterilerin yaşaması biraz daha zor oluyor. Daha doğal bir dezenfeksiyon oluşuyor. Nadiren de olsa denize girenlerde de göz hastalıkları görebiliyoruz. Ama havuz bu konuda biraz daha riskli. Bu yüzden vatandaşlarımızın göz sağlıklarına daha dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü serinlemek isterken sağlığımızdan da olmayalım. Bizlere çok fazla müracaat geliyor. Bu konulara dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Kontak lens ile denize ya da havuza girmeyi önermiyoruz”
Gözlerde kızarıklık ya da batma oluştuğunda mutlaka göz doktoruna başvurulması gerektiğini kaydeden Kömür, “Denize ya da havuza giren kişide herhangi bir şekilde gözünde batma ya da kızarıklık görüldüğünde vakit kaybetmeden göz doktoruna müracaat etmelerini öneriyoruz. Bu şekilde ileride göz sağlıklarını tehdit edecek olan ciddi göz enfeksiyonlarından kendilerini korumuş olurlar. Kontak lens ile denize ya da havuza girmekte ekstre bir risk oluyor. Kontak lens ile denize ya da havuza girmeyi önermiyoruz. Mutlaka lenslerin çıkartılıp suya girilmesi gerekiyor. Numaralı deniz gözlükleri var, onların takılarak denize ya da havuza girebilirler” dedi.
“Güneş gözlüklerini aksesuar olarak değil, göz sağlığımız için kullanalım”
Havaların ısındığını ve sıcaklıklarında artış gösterdiğine dikkati çeken Dr. Barış Kömür, “Bu sıcak havalarda öncelikle ultraviyole (UV) ışınları göze etkili oluyor. Ultraviyole (UV) A, B ya da C seviyelerinde gözün kornea ve lens tabakasında ciddi hasarlar oluşturabiliyor. Özellikle pterjium (göz eti) dediğimiz bir dokunun ilerlemesine sebep olabiliyor. Bu da gözde etin büyümesi ve kataraktın artmasına neden oluyor. Bu yüzden markalı ve UV fonksiyonundan emin olduğunuz gözlüklerden kullanmanız gerekiyor. Bazı markasız gözlüklerde sahte olan, sadece cam karatması kullanılıyor. Bu da UV ışınlarına etki etmediği için boşu boşuna sadece koruma hissiyatı oluşturuyor. Aynı zamanda göz bebeğini büyüttüğü için gözümüze de ekstradan zarar vermiş oluyor. Bu yüzden markalı ve emin olduğumuz UV ışınlarından bizleri koruyacak olan gözlükleri kullanmamız gerekiyor” diye konuştu.
Editor : Şerif SENCER