Tekirdağ'ın ÖZETİ| Çerkezköy ilçesinde fabrikada çalışan Tolgahan Atsız, Kırgızistan uyruklu Ayat Adsız ile evlenip, annesi Seher ve emekli babası Fehmi Adsız ile aynı evde yaşama başladı.
İddiaya göre, 2 çocuk sahibi olan Kırgız uyruklu Ayat Adsız ile oğlunun, evlenmesine karşı çıkan Seher ve Fehmi Adsız arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. 11 Ekim 2021 günü Fehmi Adsız, oğlunun işte olduğu, eşi ve büyük torunun da dışarıda bulunduğu sırada gelini ile yine tartıştı.
16 YERİNDEN BIÇAKLADI
Tartışma sırasında Fehmi Adsız, banyoda bulunan gelini Ayat Adsız'a, mutfaktan aldığı bıçakla saldırdı. Ayat, saldırıya karşı kendisini korumak isterken ikili arasında arbede yaşandı. Fehmi Adsız, yere yatırdığını gelinini 16 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Ardından kol ve bacaklarını testere ile kesip, evlerinin önünde park halindeki otomobilin bagajına çöp poşetler içinde bıraktı.
Fehmi Adsız, gelininin banyoda bulunan vücudunun diğer kısımlarını kesemeden eşi Seher Adsız eve geldi. Kocasının gelinini bıçaklayarak öldürdüğünü söylemesi üzerine Seher Adsız’ın durumu komşularına bildirmesi üzerine polise haber verildi.
Gözaltına alınan Fehmi Atsız, tutuklandıktan sonra, Çorlu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'müebbet hapis' istemiyle dava açıldı.
Fehmi Adsız, savunmasında, oğlunun kendileri rızası dışında Ayat Adsız ile nikah kıydığını belirterek, bu yüzden oğluyla aralarının çok iyi olmadığını söyledi.
"ÖLDÜĞÜNDEN EMİN OLUNCA ÜZERİNDEN KALKTIM"
Gelinin oğluna özenli davranmadığını öne süren Fehmi Adsız, "Gelinim, 2 yaşındaki torunum ve ben evde yalnız kaldık. Torunumun ağlaması nedeniyle ben gelinimi uyardım. O bana ters sözler söyledi. Bana, 'Mal, benim çocuklarım sana ne?' dedi. Ben de sinirlerime hakim olamadım mutfaktan bıçağı aldım, gelinimin de arkası dönük banyodaydı. Ben önce bıçakla sırtına vurdum. Can havliyle bana döndü. Ben ikinci darbeyi karnına vurdum. Her iki darbede bıçak fazla girmedi. Sonra gelinim yere düştü ben de bıçağı boğazına gırtlak kısmına sapladım. Ben halen onun üzerindeyken altımda can çekişiyordu. Daha sonra sol tarafına karın boşluğuna bıçağı sapladım. Nefes almayı bıraktıktan sonra öldüğünden emin olunca üzerinden kalktım” dedi.
‘CESETTEN KURTULMAK İÇİN PLAN YAPTIM’
Cesetten kurtulmak için plan yaptığını anlatan Fehmi Adsız, şu ifadeleri kullandı:
"Daha sonra bir anlık düşünce ile cesedi parçalayıp bir dere kenarına ya da ormanlık alana atıp cesetten kurtulacaktım. Öldürdüğümden de kimseye bahsetmeyecektim. Evdeki takım çantam içindeki testere ile banyoda cesedi kol ve bacaklarını kestim. Evde bulunan çöp poşetine koyup parçaları da otoparkta bulunan arabamın bagajına koydum. Üzerim kana bulandığı için eve gidip üzerimi değiştirdim. Daha sonra yukarı çıkıp gövdeyi de poşete koyarken kapı çaldı ve eşim ile büyük torunum eve geldi. Eşim zaten evdeki kanları gördü, ben de gelinimi öldürdüğümü söyledim. Eşim de karşı komşuya giderek durumu anlattı komşularım polisi aradı. Ben de polisler gelince teslim oldum. Benim gelinime karşı herhangi bir cinsel saldırı yapmam söz konusu değildir. Gelinim de bu yönde beni şantaj veya farklı şekilde bir durum ile tehdit etmedi. Olay anlık sinirlenmem sonucunda oldu. Cesedi parçalama niyetimde gelinimi öldürdüğümün ortaya çıkmaması içindi. Yaşanan olaydan dolayı pişmanım."Çorlu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşmasında Fehmi Adsız hakkında mütalaasını veren savcı, 'nitelikli kasten öldürme' suçundan indirim yapılmaksızın cezalandırılmasını talep etti. Bulunduğu cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Fehmi Atsız'dan son savunması istendi.
Atsız, "Mütalaayı kabul etmiyorum. Büyük torunumun dinlenmesini talep ediyorum. Annesinin ona neler yapacağını anlatacaktır. Çok pişmanım başka diyeceğim bir şey yoktur. Tahliye hususunda takdir mahkemenindir" diye konuştu.
Atsız'ın avukatı müvekkilinin eylemi haksız tahrik altında işlediğini belirterek, tahliyesini istedi.
MAHKEME İNDİRİM UYGULAMADI
Mahkeme heyeti, Fehmi Atsız hakkında, 'nitelikli kasten öldürme' suçundan dava açıldığını, ancak sanığın üzerine atılı suçun 'kasten öldürme' suçunu oluşturduğunu belirterek, takdiri indirim maddesinin uygulanmasını gerektirir olumlu kanaat uyandıracak davranışı olmadığını karar verip, müebbet hapis cezasına çarptırdı.
ÖLDÜRÜLMEDEN 3 GÜN ÖNCE 'MUTLUYUM' PAYLAŞIMI YAPMIŞTI
Kırgızistan uyruklu Ayat Adsız'ın, öldürülmeden 3 gün önce sosyal medya hesabından 30 yaşına girdiğini belirterek paylaşım yapmıştı.
Adsız, paylaşımında şu ifadeleri kullanmıştı:
"İşte 30 yaşıma girdim, zaman ne kadar çabuk geçti. Hayatımın devamı gelecek gibi görünüyordu, çok fazla zamanım olacaktı. Özetlemeyeceğim, grupça. Nasıl olduysa öyle oldu. O zaman böyle yapmalısın. Birçok hata yapıldı, gereksiz kelimeler söylendi ama pişman olmayacağım, neden? Ne doğru, neyin yanlış olduğunu bilmiyoruz. O gün kendime soracağım, 'Mutlu musun?' Evet, mutluyum. Elbette yanımda annem, babam, erkek kardeşim yok ama onları her zaman hatırlıyorum. Nelerim var? Mutluluğum var, neşe oğullarım. Sevildiğim ve beklediğim ev. Seven koca.
Bugün düşünmek istiyorum, 30'una karar vermek istiyorum, şimdi ne olacak? Yaşımızın sayılarla değil, ne kadar hissettiğimizle ölçüldüğünü söylüyorlar. Yaşımı seviyorum. Bu artık çılgın bir gençlik değil, yaşlılık da değil. Gencim, güzelim. Her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Çünkü 30 yaşında hala başlıyor. Yıllar içinde büyüdüm. Artık her şeye ya da neredeyse her şeye dayanabileceğimi hissediyorum. Güçlü ve yetişkin oldum. Karar vermeyi ve sorumluluk almayı öğrendim.
Gerçi ben hala kalbimin derinliklerinde masallara inanan küçük, saf bir kızım. Onlara inanmayı çok istiyorum. Peki ya aşk, aşk? O var, yaşıyor ve yaşıyor ama başka birçok değer var. Sadece onu ilk sıradan çıkardım. Sırada ne var? Bilemiyorum. Güçlü, bilge, sadece daha iyi olduğuna inanacağımı biliyorum. O zaman 30 yaşın kutlu olsun!!!! 5.55 anneciğim hayat için teşekkürler."
Editor : Şerif SENCER