Okyanusya’nın ÖZETİ| bir parçası olan Melanezya’daki Fiji Cumhuriyeti, bir ada ülkesidir ve turizm sektöründe epey gelişmiş bir yerdir. Bunun yanı sıra su ihracatında da bir dünya markası! Bu öyle basite indirgenecek bir oran değil; Amerika’da FIJI’nin ithalatı, tüm ithalatlarının neredeyse dörtte biri!
Peki genellikle ünlü insanların elinde gördüğümüz veya Pinterest’te bir “estetik malzemesi” olarak kullanılan FIJI sularının neden bu kadar tercih edildiğini hiç düşünmüş müydünüz?
X'teki bahsi geçen olay böyle olmuştu:
Yukarıdaki arkadaşımız epey şanslıymış fakat FIJI suyun tadını merak eden tek kişi o değil. Markanın adını her gün bir yerlerde duyuyoruz veya görüyoruz. Bu kadar ünlü olmasının sebebi ne ki?
İlk olarak FIJI suyunun geçmişine bir göz atalım.
1996 senesinde Kanadalı iş insanı David Gilmour tarafından kurulan FIJI suyu, başlarda bu kadar popüler değildi. 2004 yılında Kaliforniya'dan zengin bir çift şirketi satın aldı ve FIJI'yi "iyi bir marka"dan evrensel bir markaya dönüştürdü.
2009 yılına geldiğimizde satışları 85 milyon dolara ulaştı. Bu su, Fiji’nin en büyük adası Viti Levu’nun kuzey kıyısındaki Yakara’dan geliyordu.
“Dünyanın en iyi suyu” sloganıyla pazarlanan FIJI suyunun çevresel etkisi de pek iç açıcı değil. 2007 yılında, yer altından su çıkaran fabrika makinelerinin dizel yakıtla çalıştığı ortaya çıktı.
Bir FIJI şişesi üretmek için neredeyse 7 litre su gerekiyordu. Daha sonra “karbon ayak izini azaltma” yönünde uygulamalara gitmeye çalıştılar fakat vaatlerinin birçoğunu gerçekleştirmediler. Şu anda ise özellikle Amerika’da hâlâ en çok ithal edilen sular arasında.
Ekstra bir niteliği olmamasına rağmen “zengin işi” olarak görülüyor.
FIJI suyu, özellikle Amerika’da en sevilen şişelenmiş su. Ancak iddia edilene göre FIJI’nin diğer su markalarına kıyasla öyle aman aman bir lezzet farkı yok. Sadece reklam yapmakta çok iyiler. Şişelerin şekli de değişik geliyor olsa gerek.
Şişenin üstündeki tropik görseller bile su içme isteği uyandırabiliyor. Üstelik zengin insanların FIJI’yi tercih etmesi de bir cazibe yaratıyor ve dümdüz su bile “zengin suyu” olarak nitelenebiliyor. Burnumuza kapitalizm kokuları geliyor...
Amerika, en büyük ithalatlarından bazılarını FIJI ile yapıyor desek?
Su, ihraç edilmesi en zor ve pahalı ürünlerden biridir. Genelde de içme suyu olması için ihraç edilmez zaten. Ekonomisi iyi ülkeler, kötü olanlara; besinleri yetiiştirmesi için ihraç edebilir. Fakat FIJI, onlardan biri değil.
Fiji’nin su ihracatı, 260 milyon dolar! Şöyle de diyebiliriz; Amerika’da FIJI’nin ithalatı, tüm ithalatlarının neredeyse dörtte birini oluşturuyor. Fiji’de üretilen suyun, yaklaşık yüzde %92’si Amerika’ya gidiyor ve ABD’deki suyun %30’u Fiji’den geliyor.
Fiji’de turizm ve ihracat, birbirini destekliyor.
2017 verilerine baktığımızda Fiji’de 2 milyar dolarlık bir turizm sektörü olduğunu görebiliyoruz. Bu, 2021’de ihraç ettikleri malların toplam gelirinin iki katı kadar. Burada akıllara şu soru geliyor: Fiji’deki turizmi, FIJI suyu mu tetikledi yoksa FIJI suyunu Fiji’deki turizm mi?
Aslına bakarsanız bu sorunun tek bir cevabı yok. İki faktör de birbirini tetikledi ve FIJI’nin ekonomisini genişletmesine katkı sağladı. İşte FIJI suyu da kendini büyüte büyüte günümüzdeki noktasına geldi. Peki siz hâlâ bu suyun tadını merak ediyor musunuz?
Eğer ''Merak ediyorum valla, ben yine de deneyeceğim'' diyorsanız, buradan neredeyse bir damacana su fiyatına bir şişe su alabilirsiniz... #affiliate
Kaynaklar: OEC, Go Fiji, Hoserİlgiyle okuyacağınız diğer içeriklerimize göz atmak isterseniz:
Editor : Şerif SENCER