Gündem

Erzurum provokasyonunda büyük şüphe! CHP'nin başına İmamoğlu'nu geçirme operasyonu mu?

Erzurum'da Ekrem İmamoğlu'na yönelik gerçekleşen provokasyonu Haber7'ye değerlendiren uzmanlar, yaşananların seçim sonrası CHP Genel Başkanlığı için bir hamle olduğunu vurguladı.

Erzurum provokasyonunda büyük şüphe! CHP'nin başına İmamoğlu'nu geçirme operasyonu mu?
08-05-2023 18:28

  ÖZETİ|  Haber7-Özel

14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik ‘taşlı saldırı’ provokasyonu yaşandı. Esnaf ziyareti diyerek yasadışı miting yapmaya kalkışan İmamoğlu’nun topladığı taraftar grubu, protesto düzenleyen başka bir gruba taşlı saldırı gerçekleştirdi. Saldırıya cevap veren protestocu grup ile CHP’li grup arasında yaşanan gerilim polisin müdahalesiyle kısa sürede kontrol altına alındı. Arbede sırasında CHP’li İmamoğlu, Erzurum Valiliği ile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’i hedef gösterdi. Sonrasında çıkan kamera kayıtlarında taşlı provokasyonu CHP’li grubun başlattığı ortaya çıktı.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye tarihinin en büyük mitingini  gerçekleştirdiği saatlerde İmamoğlu tarafında bugüne kadar yaşanmamış bir provokasyon yaşanması dikkat çekti. 14 Mayıs seçimlerine kadar birçok seçim sürecini yakından takip eden tecrübeli gazeteciler Haber7'ye yaptığı değerlendirmede yaşanan olaylar için 'Küresel güçler' vurgusu yaptı. 

İmamoğlu provokasyonuna ilişkin açıklamalarda bulunan Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Milat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Arseven ve Gazeteci Cengiz Alçayır “Seçimi kaybedeceklerini anlayan İmamoğlu’nun CHP genel başkanlığına oturma hamlesi” olduğunu değerlendirdi.

İşte Haber7'ye yapılan o açıklamalar;

PROVOKASYON OLUŞTURMAK İÇİN KURALLARI ÇİĞNEDİ

Erzurum'da yaşanan olaylara ilişkin Ekrem İmamoğlu'nun normal kurallara göre hareket etmediğinin altını çizen Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, "Normalde YSK'ya miting yapılacak yerlerle ilgili olarak müracaat ediliyor, izin veriliyor ve ona göre yer belirlenmesi söz konusu oluyor. Burada bilinçli bir şekilde orada bir provokasyon ortamı oluşturulmak için bu kuralları da çiğneyerek, bunu da sırf güvenlik güçlerini töhmet altında bırakacak şekilde yapıyor. Vali'yi, Emniyet Müdürü'nü zaten yaptığı açıklamalara, suçlamalara da baktığımızda tipik bir Ekrem İmamoğlu davranışı karşımıza çıkıyor." dedi.



İmamoğlu'nun daha önce de başka yerlerde yine valiyle, emniyet müdürüyle didişen, onlara hakaret eden bir takım tavırlar sergilediğini belirten Acet "Tabi şimdi bir de İstanbul'da AK Parti büyük bir gövde gösterisi yaptı. 2 milyona yakın insanın katıldığı bir miting. Ben biraz o mitingi gölgelemek adına provokatif eylemlerin yapıldığını düşünüyorum." açıklamasında bulundu.

İmamoğlu'nun Erzurum'daki olayları bir provokasyon aracı olarak kullandığını ve buradan bir mağduriyet algısı oluşturmaya çalıştığını ifade eden Acet, İmamoğlu'nun tek başına gerçekleştirdiği mitinglere dikkat çekti. Acet, "Ondan başka tek başına miting yapan kimse yok. Çoğunlukla Kılıçdaroğlu bile yanına birini götürerek konuşuyor. Akşener benzer şekilde. Onların partileri var. Ama İmamoğlu yaptığı mitinglerin çoğunu tek başına yapıyor. Bir 'One men show' tarzında yapıyor." şeklinde konuştu. 

2 YIL SONRASINA HAZIRLIK YAPILIYOR

Bazı güçlerin Türkiye'yi 2 yıl içerisinde tekrar seçime zorlama planı yaptığını belirten Acet, Erzurum provokasyonunun o güne hazırlık olduğunu ifade ederek şu sözleri sarf etti;

Bazı güçler 2 yıl içerisinde tekrar Türkiye'yi seçime zorlayıp, esas o zaman İmamoğlu'nun önünü açacak bir yol haritası belirlemeye çalışıyor. Burada da tek başına yaptığı mitingler aslında kendisinin bu anlamda da bir hedefinin olduğunu ortaya koyuyor. Normalde aday Kılıçdaroğlu, İmamoğlu değil. Sorulması gereken sorulardan biri İmamoğlu neden tek başına mitingleri yapıyor. Çok açık şekilde biraz aday olamamanın verdiği bir hırçınlık durumu söz konusu. Bir taraftan da İstanbul'u atlama taşı olarak gördüğü, asıl siyasi hedeflerinden vazgeçmediğini gösteriyor. Bunun için de provokasyon dahil her türlü yönteme başvurabileceğini gösteriyor. 

ARSEVEN: İÇ ÇEKİŞMELER CHP’NİN BİR GERÇEĞİDİR

Milat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Arseven, CHP’de geçmişten bugüne kadar iç çekişmelerin var olduğunu dile getirdi. 



“İç çekişmeler CHP’nin bir gerçeğidir.” diyen Gazeteci Yazar Serdar Arseven, “Ben 40 yıllık gazetecilik hayatım boyunca siyaseti yakından takip ettim ve bu süre içerisinde çekişmeleri ve kavgaları gördüm. Bunlardan en belirgini Bülent Ecevit ile İsmet İnönü arasındaki liderlik mücadelesiydi. Daha sonra Deniz Baykal ile Bülent Ecevit arasındaki liderlik mücadelesi oldu. Daha sonra bünyede liderlik tartışmaları oldu. Erdal İnönü mü, Aydın Güven Gürkan mı, Deniz Baykal mı camianın lideridir? Hep bu tartışmalar oldu. Ardından Mustafa Sarıgül ile Deniz Baykal’ın kavgaları meşhur. Ben de o kongreyi izlerken tribünlerden atılan bir sandalye benim kafama isabet etmiş ve kafam baştan başa yarılmıştı. Kanlı kongreler olmuştu. Sürekli olarak iç çekişmelerle kendileri de huzur bulmamıştır, millete de huzur vermemiştir.” diye konuştu.

KUMPAS SİYASETİ

CHP’de sürekli bir kavganın olduğunu belirten Arseven, “Liderlik mücadelesi sürekli kavgalı ve kasetli olmuştur. Sürekli olarak kumpas siyaseti söz konusu olmuştur. Bunu nereden anlıyoruz? Kendi içlerindeki Muharrem İnce, ‘CHP içerisinde para işlerine de bulaşan bir çete var’ demişti.” ifadesinde bulundu. 

İMAMOĞLU, ERZURUM TANTANASIYLA POZİSYON ALMAYA ÇALIŞIYOR

“Canan Kaftancıoğlu ile Ekrem İmamoğlu arasındaki çekişmeleri biliyoruz. Zaman zaman atıştılar, zaman zaman yarıştılar.” diyen Arseven, Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki dönemde yolun sonuna geldiğini kaydetti. İmamoğlu’nun kendisini sürekli göstermeye çalıştığını belirten Arseven, şu ifadelerde bulundu:

“Önümüzdeki süreçte her ne olursa olsun Kemal Kılıçdaroğlu için yolun sonu görünüyor. Seçim sonuçları nasıl yansırsa yansısın CHP içerisinde bir liderlik mücadelesine sahne olacak. Bunun için taraflar pozisyonlarını almaya çalışıyor. Uzun süredir gündemden düşmüş olan Ekrem İmamoğlu, bazı mihraklar tarafından çıkarılan Erzurum tantanasıyla bir pozisyon almaya çalıştı. Ve CHP’li seçmene şunu göstermeye çalışıyor; ‘Aslında en çok çalışan, en fazla gayret gösteren benim. Bu iş için liderliğe layık olan benim.’ diyor.”

YARIN BİR GÜN KILIÇDAROĞLU İÇİN “KÜLLİYE’NİN ADAMI” DİYEBİLİRLER

CHP liderinin kaybetmesi halinde Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye denildiği gibi ‘Külliye’nin adamı’ denilebileceğini kaydeden Arseven şu ifadelerde bulundu:

“CHP’de etkili olan sanatçı, sosyal medya fenomeni olan çevreler de şöyle bir sorgulama içerisindeler; ‘Niye Kılıçdaroğlu kendi adaylığını dayattı yine de. Akşener, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı istiyordu. Kılıçdaroğlu kendi ikbali için onların önünü kesti. Ya Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse.’ Hatta Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a çalışmakla suçlayacaklar. Çünkü Muharrem İnce için yaptılar bunu. ‘Külliye’nin adamı’ demediler mi? Yarın bir gün Kılıçdaroğlu için de aynı şeyi diyeceklerdir. Akşener de başlayacak ‘Ben demiştim’ diye. 

Dolayısıyla İmamoğlu öne çıkacak. Erzurum üzerinden kendi siyasi geleceğini inşa etmeye çalıştı. Bunu çok yanlış yaptı. Çünkü altından kalkamayacağı büyük olaylara sebebiyet verebilir. Herkesin çok dikkatli olması gereken günlerden geçiyoruz. Ama sonuçta sorumsuzca bir hareket. Korsan miting düzenleyemezsiniz. Ne esnafın düzeni kalır, ne şehrin düzeni kalır, ne de emniyet tedbirleri alınabilir. Araya provokatörler girebilir. 

İMAMOĞLU, GENEL BAŞKANLIK İÇİN SİYASİ MANEVRALAR YAPIYOR

CHP’li İmamoğlu’nun CHP genel başkanlığına ve 2028’deki cumhurbaşkanlığına oynadığını vurgulayan Arseven, sözlerini şöyle tamamladı:

“İmamoğlu, CHP genel başkanlığına ulaşmak, veya 2028’de cumhurbaşkanı adayı olabilmek için manevralar yapıyor. Ama bunlar da çok sırıtıyor. Biliyorsunuz, mahkeme kararından sonra Meral Akşener ile sarılmaları, sevinç gösterisi yapmaları, mağduru oynamaları hiçbir şeye yaramadı. İmamoğlu ile ilgili bir mağdur algısı oluşmadı. Çünkü suni bir şeydi, tabi bir şey değildi, ayarlanmış bir şeydi. Burada İmamoğlu’nun bu taktiği siyasal olarak bir şey kazandırmaz. Seçimden sonra her ne olursa olsun, CHP içerisindeki iç çekişmelerle kamuoyu uzun süre meşgul olacak. Bu çok kötü bir şey. Ana muhalefet partisinden beklenen ülkenin meselelerine çözüm bulması, proje üretmesidir. Vatandaşımız da sürekli CHP içerisindeki kavgalarla uğraşmak istemiyor.”

İMAMOĞLU'NUN OLDUĞU YERDE HER TÜRLÜ TİYATRO OLUR

Konuya ilişkin gazeteci Cengiz Alçayır ise Ekrem İmamoğlu'nun olduğu yerde her türlü tiyatro ve provokasyon olabileceğini belirtti. İmamoğlu'nun geçmişinde bunun gibi onlarca oyunun olduğunu ifade eden Alçayır, "Mesela mini etekliyi bir anda kapatıp tesettürlü yapıpta, sanki kendi taraflarındaymış gibi hükümeti eleştirttiklerini de biliyoruz. İmamoğlu'nun bu tip olayları çok var. Gezi olaylarında da çok oldu bunlar. Ben o provokasyonun bir şekilde aydınlatılacağına inanıyorum. Zaten konuyla ilgili belediye başkanı da, valilikte gerekli açıklamayı yaptı." dedi. 

KENDİSİNİ GENEL BAŞKANLIĞA HAZIRLIYOR

 İmamoğlu'nun belirlenen yerin dışında bir yerde miting yapmaya çalışmasının bu tiyatronun bir parçası olduğunu söyleyen Alçayır, İmamoğlu'nun ajansla kurguladıklarını oyunu oynadığını belirtti. Alçayır, İmamoğlu'nun yakın çevresinden aldığı bir bilgiyi paylaşarak "Zaten çevresi de söylüyor bunu; Kılıçdaroğlu seçimleri kaybedecek, İmamoğlu da seçim sürecinde Anadolu'da gezdiği için yıldızını parlatacak ve kendisini genel başkanlığa hazırlıyor diye ama ben adım gibi eminim ki İmamoğlu'nun CHP'de siyaseti bitmiştir. Artık CHP'de siyaset yapma şansı yoktur. Kılıçdaroğlu ister kazansın, ister kaybetsin, İmamoğlu artık CHP'de siyaset yapamaz. Çünkü bu zamana kadar Kılıçdaroğlu'nun önündeki en büyük ayak bağı oydu. Şu an mecburi şekilde ona hizmet ediyor gibi gözüküyor ama Kılıçdaroğlu kaybederse sebebini ondan bilecek. Kazanırsa da onun gibi bir ayak bağı istemeyecek." ifadelerini kullandı. 

 

 

 

 

 

 


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER