Toplumda ÖZETİ| kadınların seksten hoşlanmadıkları, sadece partnerlerini mutlu etmek için cinsellik yaşadıkları yönünde genel bir görüş vardır (işin gerçeği böyle olmasa da).
Aslında merak uyandıran mevzu, insanların cinsel deneyimden hoşlanıp hoşlanmamasından öte, erkeklerin neden kadınlara göre daha fazla bu konuları düşündüğüdür. O halde gelin, bu durumun nedenlerine bakalım.
Aslında bu konudaki en büyük etken, erkeklerin hormonal olarak kadınlara göre cinsel anlamda daha hızlı uyarılmaları.
She Knows .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Kadın ve erkek arasında fizyolojik ve anatomik özellikler farklıdır. Erkeklerde penis sertleştiği zaman cinsel olarak uyarıldıkları anlamına geliyor. Ancak kadınlarda mesele daha karmaşık. Çünkü her kadının cinsel uyarılma durumu birbirinden farklı ve net değil. Bu yüzden psikologlara göre erkeklerin hormon yapısı sekse daha kolay adapte olmaya yöneliktir. Mesela cinsel terapistler, penis ve vajina birlikteliğinde erkeklerin bu deneyime hazır olduğunu, sertleşmenin yanında ani bir coşku hissetmelerinden anlayabileceğimizi söylüyor.
Bunun haricinde seks esnasında penisten şeffaf bir sıvı gelir ki bu da zevk suyudur. Bu su, sperm ile karıştırılıyor ancak ikisi farklıdır; zevk suyu, meninin kolay çıkması için penisin içindeki üretra adlı borucuğun kaygan olmasını sağlayan bir işleve sahiptir.
ABC .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Kadınların sekse hazır olması ise şu süreçlerle bağlantılıdır: Önce vajina ıslanıp genişler, sonra klitoris kabararak sertleşir ve böylece cinselliğe karşı bir heyecan hissedilir. Aralarındaki en büyük fark, erkeklerin cinsellik konusunda daha çabuk uyarılmasıdır. Cinsel terapistler, kadınlarda bu durum tam tersi olduğu için erkeklerde cinselliğe düşkünlüğün daha fazla görülebileceğini ifade ediyor.
Erkekler, gördüklerinden kadınlara göre daha fazla etkilenirler ki bu da bir erkeğin çekici bulduğu bir kadından cinsel anlamda kolayca etkilenebilmesini sağlar. Kadınlarda ise çoğu zaman duygusallık ön planda olduğu için kadınlar cinsellikte romantizm arayabilir. Bunun nedeni de pek çok toplumda 'evliliğe veya düzenli ilişkiye' bağlı olmadan kadının bir cinsel deneyim yaşamasının hoş karşılanmaması olabilir.
The Guardian .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Erkekler cinsel olarak uyarıldıklarında hormonları en üst seviyeye çıktığı için orgazma kolayca ulaşabilir ve orgazmın ardından hemen hormon seviyeleri düşmeye başlar. Böylece cinsel uyarılma sonlanır yani erkeklerde cinsellik romantizm amaçlı değildir, daha çok iç güdüsel olarak deneyimlenir. İngiliz biyolog Charles Darwin, evrimsel açıdan erkekliği tanımlarken; 'güçlü yapıları, ettikleri kavgalar, silahları sevmeleri, sürekli hareket halinde olmaları' nedeniyle cinsel etkileşimleri başlatan aktif taraf olduklarını söylüyor.
Yani baktığımızda tarih boyunca erkekliğin evrimi aktif ve maskülen olmak üzerine kurulu, dişilerin evrimi daha edilgen, pasif olma üzerine kurulu olmuştur. Erkeklerin aktif yapısı onların daha hızlı üreyebilen bir tür olmalarına yol açmıştır. Kadınlarda ise durum tersidir, kadınlar hamile kaldıklarında dokuz ay boyunca karınlarında çocuk taşırlar. Bu fark dahi kadının ve erkeğin seks konusundaki davranış biçimini değiştiriyor. Kadının, çocuğuna bakabilmesi için partner konusunda daha seçici olması gerekiyor çünkü erkek otomatik olarak üreyip başka biriyle birlikte olmaya programlanıyor. Aslında kadının evrimsel açıdan doğuracağı çocuğu ve kendisini güvence altına almaya ihtiyacı var. Erkekte ise uzun süre birine bağlı kalmadan cinsellik yaşama potansiyeli olduğu için durum farklıdır.
Erkeklerin cinselliğe daha düşkün olmalarının nedenlerinden biri de çoğu toplumda erkeklerin cinsel deneyimle tanışmalarının kadınlara göre daha erken olması.
Cosmopolitan .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
2001 yılında Roy Baumeister, Kathleen Catanese ve Kathleen Vohs tarafından yapılan bir meta-analiz çalışmasında, erkeklerin daha sık cinsel içerikli düşünceler ve fanteziler içerisinde olduğu tespit edildi. Ayrıca araştırmaya göre, erkekler cinsel olarak daha fazla uyarılıyordu. Araştırma kapsamında erkeklerin %91 oranla, kadınların da %52 oranla haftada bir veya birden çok kez cinsel istek duydukları görüldü.
Yine yapılan bu araştırmada, erkeklerin kadınlara göre partnerlerinden daha sık seks isteğinde bulundukları da ortaya koyuluyor. Mesela evli çiftlerde kadının seks miktarından genel olarak memnun olduğu ancak erkeğin zaman geçtikte %50 oranla bu isteğinin arttığı görülüyor.
Hauterrfly .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Erkeklerin, kadınlara göre daha sık mastürbasyon yaptığı da bir diğer bulgu. Araştırmacılara göre bunun nedeni, mastürbasyon yapma isteğinin hormonal açıdan erkeklerde daha yoğun deneyimlenmesinin toplumda kabul görmüş ortak bir görüş olmasıdır. Yani mastürbasyon erkeklikle özdeşleştirilmiş gibi düşünebilirsiniz. Bir bakıma bu davranışın nasıl yapılacağı erkeklere küçük yaşta öğretilirken, kadınlarda böyle bir eğitim söz konusu olmayabiliyor. Bu durum erkeklerin, cinsellikle kadınlara göre daha erken yaşta tanışmalarını sağlıyor.
Keza bir erkeğin evlenmeden önce cinsellik yaşamaması toplumda anormal karşılanırken, kadınlar da böyle bir şeye yeltendiğinde ayıplanabiliyor. Kadına sosyal çevresi tarafından cinsellik sadece bir kurala bağlı durum olarak öğretildiği zaman kadın cinselliği anlamsız bulabiliyor ve cinsellikten soğuyabiliyor. Ayrıca kadının cinselliği toplumda her daim bastırılan, ikinci plana atılan bir konu olmuştur. Çoğu zaman kız çocukları cinsellikle ilgili bir soru sorduklarında dahi büyükleri tarafından, cinsiyetlerinin kız olması nedeniyle bu söylediklerinin yanlış olduğu kendilerine öğretilebiliyor.
Kadınlar seksi reddetmeye erkeklere göre daha meyilli olabiliyor.
Normalde kadınlar, erkeklere göre daha erken ergenliğe girer ancak cinsel istekleri erkeklere göre daha geç şekillenebilir. Erkeklerin, partnerlerine göre iki-üç kat daha fazla seks yapma girişimi başlattığı ve yine partnerlerine göre seks tekliflerini daha az reddettiği yapılan çalışmalarca ortaya konmuştur. Mesela bir deneysel çalışmada, orta derece çekicilikte karşı cinsten bir birey (araştırma için rol yapan ve katılımcıları tanımayan birisi), hem erkeklere hem de kadınlara akşam seks yapmayı teklif ediyor. Kadınların neredeyse yüzde yüzü, erkeklerin yüzde yirmi beşine kıyasla bu teklifi reddediyor.
Glamour .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Hatta başka bir çalışmada, gey erkeklerin, lezbiyen kadınlara göre daha sık seks yaptığı tespit edilmiş. İngiliz Ulusal Cinsel Tutumlar ve Yaşam Tarzları Araştırması’nda ise 16-74 yaşları arasındaki İngiliz kadınların %22'sinin, erkeklerin %50'sine kıyasla, son dört hafta içinde yaptıkları mastürbasyondan keyif almadıkları, uyarılma yönünde eksiklik yaşadıkları ve seks yaptıkları zaman zevk almadıkları yönünde geri bildirim verdiği görülmüş.
Yapılan araştırmalardan yola çıkarak erkeklerin cinselliğe kadınlara göre daha düşkün oldukları söylenebilir. Üstelik toplumda **** sitelerine üye olma, seks oyuncakları satın alma gibi davranışları gerçekleştiren çoğunluğun erkekler olduğu gerçeği de bu kanıyı güçlendiriyor.
Bir başka psikolojik neden ise bu durumun seks bağımlılığından kaynaklanabileceğini gösteriyor.
MEL Magazine .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Sosyal psikolog Roy Baumeister'a göre, bir erkeğin bir kadına göre yüksek cinsel dürtüye sahip olması normal karşılanabilir. Fakat psikoterapist Esther Perel, erkeklerin kadınlara nazaran sekse daha takıntılı olmasını cinselliği farklı deneyimlemelerine bağlıyor. Kadınlar, iletişim yoluyla yakınlık kurmaya daha meyilliyken, erkekler için yakınlık kurmak seks aracılığıyla olabiliyor.
Ancak bu durum aşırı uçlara ulaştığında, ortaya saplantılı biçimde yaşanan bir cinsellik anlayışı ortaya çıkabiliyor. Tıpkı madde bağımlılığı gibi, kontrol edilemez biçimde yaşanan yoğun cinsellik de bağımlılık yapıyor. Uzmanlara göre erkeklerin bu bağımlılığı göstermesi, sürekli seks veya cinsel aktivite düşünmelerine yol açabiliyor.
Kaynaklar: Unherd, Cised, News 24, Metro, Cised 2, Pub Med, Yakın İlişkiler
www.idrak34.com
Editor : Şerif SENCER