AKP'li ÖZETİ| Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün sel felaketinin meydana geldiği Antalya Kumluca'da yurttaşlara seslendi.
Erdoğan, “Tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bize hep şunu söyler büyüklerimiz: dere yatağında akar. İşte onun için dereyi yatağından saptırmamak lazım. Bırak yatağında aksın” dedi.
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e de Kumluca ricasında bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“TÜM İMKANLARLA SAHAYA İNDİK”
Yağışın bir günde yağması ile oluşan sel afeti yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep oldu. Afetin başladığı andan itibaren elimizdeki tüm imkanlarla sahaya indik.Bakanlarımızı hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladık. Çeşitli kurumlarımıza ait 2 bin 385 personel ve 454 araç selin yaşandığı ilçelerimizde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttü.
“BİZ HALKIMIZI, BİZ VATANDAŞIMI YALNIZ BIRAKAMAYIZ”
Sel sularının bastığı 624 ev ve iş yeri temizlendi, 14 konut tahliye edildi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak, içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteynır verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 161 milyon lira ile barınma ve gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi.Önceki yıl yaşanan yangın afetinde doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık; maddi ve manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık… Biz halkımızı, biz vatandaşımı yalnız bırakamayız.
Bu deprem olabilir, bu sel afeti olabilir, bu geçen yıl olduğu gibi yangın afeti olabilir. Biz eli bağlı duramayız. Niye? Siz, bize bir görev verdiniz. Dediniz ki, emaneti biz siz teslim ediyoruz. Başımıza bir musibet geldiği zaman siz bizim yanımızda olacaksınız. Biz bunu Manavgat'ta yaptık mı? Yaptık. Muğla'da yaptık mı? Yaptık.Antalya'nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık. Şimdi de burada aynı şekilde anında Bakan arkadaşlarımızı gönderdik, aynı şekilde bütün kurumlarımızı AFAD, Kızılay hepsini seferber ettik. Kısa zamanda bu felaketi ortadan kaldırdık.
“BIRAK YATAĞINDA AKSIN”
Şimdi bakıyorum, o televizyonlarda gördüğüm rezillik, felaket kalmadı. Her taraf elden geçirildi ve şu anda da devam ediyorlar. Devlet Su İşleri burada yoğun bir şekilde çalışıyor; 558 metre uzunluğundaki derenin üzerindeki geniş baksı tamamen yıkarak onu kaldırıyoruz ve açık sisteme geçerek burayı bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz.Sel afetin bu kadar ağır hasara yol açmasında, dere yataklarına yapılan izinsiz ve yanlış müdahalelerin de etkisi var. Hep söylediğimiz gibi tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz.
Bize hep şunu söyler büyüklerimiz: dere yatağında akar. İşte onun için dereyi yatağından saptırmamak lazım. Bırak yatağında aksın.
Bir yerlerde ciddi miktarlara ulaşan yağış varsa orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkan verecek dere yatakları da var. Bu dere yataklarının önünü kesersek akıp gidemeyen su, gün gelir sel olur üzerimize biner.
“BÜYÜK KAYIPLAR YAŞAMAMAK İÇİN BUNA MECBURUZ”
Devler Su İşleri'mizin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer tablolara maruz kalmamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini de gösteriyor. Bu çerçevede acilen yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladık.Şimdi Manavgat'a gidiyoruz, Manavgat'ta benim vatandaşlarımın evi yanmış mıydı? Ben onlara ne dedim? Hemen, burada gayet güzel modern evler yapıp size en kısa zamanda teslime edeceğiz.
Şimdi bugün bunların 450 kadarını teslim ediyoruz. Sizlerden de hem konut hem iş yeri hem sera yapımında hem diğer binaların ve alt yapıların inşasında dere yataklarının önünü kapatmama hususunda hassasiyet bekliyorum.
Basit koruma önlemleri ile küçük hasalar ile atlatabileceğimiz sel felaketlerinde büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz.
Bu tedbirlerin ihmali sebebi ile hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, hiçbir vatandaşımızın uğrayacağı maddi zarar yüzünden üzülmesine rıza gösteremeyiz.
“SAYIN PUTİN'E DEDİM Kİ: BENİ KUMLUCALILARA MAHCUP ETME'”
Siyasi ya da sosyal hiçbir ayrım gözetmeden, farklılarımızın hepsini zenginliğimiz olarak kabul ederek ülkemizi büyütme, geliştirme, güçlendirme yolunda ilerleyeceğiz. Çünkü bu millete bu yakışır. Üreten, ihraç eden herkesi başımızın tacı olarak biliyoruz, çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm kesimleri destekleyeceğiz.Sayın Putin'e dedim ki ‘Sayın Putin, bak bizim bir Kumluca'mız var; bu Kumluca'mızın bir özelliği var. Burası adeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme'; sağ olsun o da bu ricalarımızı kırmadı.
Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya, ondan sonra tekrar önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük. Antalya'da açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.
Editor : Şerif SENCER