Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Konuşmacılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü DAEŞ ile ilişkisi ortaya çıkan Fransız çimento şirketi Lafarge'ye tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ'a karşı göğüs göğüse sahada mücadele edip zafer kazanan tek ülke olmamıza rağmen aksi yönde ahlaksız suçlamalara maruz bırakılıyoruz." ifadelerini kullandı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Rabbim birliğimizi daim eylesin diyorum. Müslümanlar yanında tüm insanları etkilen 2 temel sorunun ele alınmasını isabetli buluyorum. İnancımız sadece habere değil kaynağına ve hangi amaçla getirildiğine dikkat etmemizi emrediyor. Herhangi bir konuda karar almadan önce haberi yazanı, konuşanı araştırmamız tavsiye ediliyor. İletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla bilgiye ulaşmak kolaylaşırken, hakikate ulaşmak zorlaşıyor. Sosyal medyanın hayatımızda yer edinmeye başlaması avantajlarla hayati riskleri de getirmektedir.
"Dijital terör milli güvenliğe tehdit"
Dezenformasyon öne çıkanlardandır. Bugün sahte Haberler sebebiyle milyonlarca insan mağduriyet yaşamaktadır. Dijital terör sadece demokrasiye değil ülkelerin milli güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Türkiye olarak bu gerçekle pek çok alanda karşılaşıyoruz. Dünyada yalan üretilmiş haberlere maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor. FETÖ'den bölücü terör örgütüne kadar çok geniş bir yelpazede karşıt odakların hedefindeyiz. Dün bize iftira atanların aynı dönemde DEAŞ'la iş yaptığı, para aktardığı mahkeme kararlarıyla ortaya konuluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Lafarge tepkisi
Kendim Laferge denen çimento devinin Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, betonlar döktürdüğünü anlattığımda Fransızlar anlamıyordu. Macron'a da ben bunları anlattım. Şu anda Fransa'nın gündemindeki en önemli konu haline geldi. Bu yalan tutmadı. Lafarge teröre destek veren en önemli kurumlardan biri olarak açığa çıktı. Bu örgütler destekleniyor. Bize özgürlükten insan haklarından bahsedenler aklı ziyan bahanelerin arkasına saklanarak sahip çıkmayı sürdürüyor. Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar ve nefret söylemleri artış göstermektedir. Faşizan düzenlemelerle ibadet hürriyetleri kısıtlanmaktadır. Başörtüsü sakala müdahaleler normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Medya organları da aynı mesuliyet duygusuyla hareket etmeli. Türkiye olarak İslam düşmanlığıyla mücadeleye büyük önem veriyoruz. Filistin davasını da daha güçlü şekilde savunmamız şarttır. Hak mahrumiyetini dünyaya daha iyi anlatmalıyız. Filistin'den Keşmir'e, Kıbrıs'tan Batı Trakya'ya işbirliğimiz artırmadan saldırıların üstesinden gelmeyiz. Bu toplantıda üye ülkelerde medya altyapılarının geliştirilmesi çağrısında bulunmuştuk. 10 yıllık eylem programı kapsamında bazı hedefler belirlemiştik. Maalesef henüz ulaşamadığımızı görüyoruz. Hepinizi medya forumuna katılmaya davet ediyorum. Bu hafta kanunlaşan mevzuatın da önemli bir kilometre taşı olacağını düşünüyorum. Kritik bir adım attığımıza inanıyorum.
Editor : Şerif SENCER