Son ÖZETİ| dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk-Kanal D canlı yayınında 14 Mayıs seçimlerini ve ikinci tura kalan 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan, bölge halkına 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na oy verdikleri gerekçesiyle ağza alınmayacak hakaretler yağdıran muhaliflere, Defne Hastanesi ve Van depremi örneğiyle cevap verdi.
"BENİM İÇİN DEFNE DE OY DEĞİL, İNSANLAR ÖNEMLİ"
Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu'nun Hatay'ın Defne ilçesinde seçimleri çok yüksek bir oyla önde tamamlamasını örnek gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada devlet olarak hizmet vermek zorunda olduklarını ve 48 gün gibi kısa bir sürede Defne Devlet Hastanesi'ni tamamladıklarını hatırlattı. Erdoğan "Biz oranın bize olan oy noktasında yaklaşımını biliyoruz. Benim için Defne'de ölen insanlar önemli. Ben bugüne kadar gerek başbakanlığım, gerekse cumhurbaşkanlığımda böyle bir ayrımı hiçbir yerde yapmadım." ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde Van depremini de hatırlatan Erdoğan, "Van bizim yüksek oy aldığımız bir il değil. Depremde kendim orada oldum. Yıkılmış olan yerde muhalif partidendi. Sular kesildi. Adam müdahale etmeyince Veysel Bey'e dedim, 'DSİ'yi buraya sok, sorunu çöz' dedim. Van'da Erciş'e kadar Van Gölü'nün etrafında yalı yapar gibi konutlar yaptık. 'Burada bize oy çıkmıyor' demedik süreci devam ettirdik. Şu anda bile Van'da 2. parti konumundayız bu kadar hizmete rağmen. Ben aynı hizmeti vermek mecburiyetindeyim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde;
Milletimiz 27 milyondan fazla şahsımıza teveccüh gösterdi. Yüzde 49,5 oy oranına ulaştık. Meclis'te 322 vekille milletimiz Cumhur İttifakı'na verdi. 28 Mayıs için hemen çalışmaya zaten başladık. Bugün bütün liderlerle görüşmelerimi yaptım. Önümüzdeki 12 günü iyi değerlendireceğiz. Asla rehavete kapılmayacağız. Deprem bölgesinin belli bir bölümünü bu hafta sonu ziyaret edeceğim. Miting pek düşünmüyorum.
Deprem bölgesinde halkla bütünleşmek noktasında miting benzeri toplantılar yapabiliriz. Bu ara çok hakaret ettiler, o tabii çok yanlış, çok çirkin. Bu hafta sonu inşallah orada olacağız. Devlet Bey 'Ben gelmeye hazırım' dedi. Belki Fatih Bey de gelecek. Halkımızla kucaklaşmak suretiyle onları moralize etmenin gayreti içerisinde olacağız. Defne'de hastane konusunda 'yapamazlar, edemezler' deniyordu. Şu anda devlet hastanesi bitme noktasına geldi. Orayı da belki açma durumumuz olacak.
"KENDİLERİNE OY VERMEYEN İNSANLARA HAKARET EDİYORLAR"
Bekledikleri oyu alamadıkları için 'bir daha buralara destek, yardım yok' gibi ifadeler. Biz hayal satmadık, yapamayacağımız işleri asla vaat etmedik. Milletimiz kumpas ve kaset siyasetini de reddettiğini göstermiştir. Muhalefetin rakiplerini baskıyla sindirerek, terör örgütü uzantılarıyla işbirliği yaparak seçim kazanamayacağını anlaması gerekiyor. T erör örgütüyle, Kandil'den gelen talimatlarla bu iş yürümez.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun hem kendisine hem de millete iyilik yapıp 12 boyunca temiz siyaset yapmasını bekliyoruz. Onların bu ülke ve bu millet için yapacakları hiçbir şey yok. Onlarda sadece kan, kin, ölüm var. Bunlar hala hatayı kendinde değil, millette arıyorlar. Düşünün deprem bölgesinde tehdit savuruyorlar. Özellikle kendilerine oy vermeyen insanlara hakaret ediyorlar. Gençlerimize karamsarlık ve umutsuzluk aşıyorlar. Bu jakobenler, bu kifayetsiz muhterisler CHP'nin başında olduğu sürece millet ne mesajı verirse versin yeterli olmayacaklardır.
"780 BİN KİLOMETRE KARENİN TAMAMI BU HİZMETE LAYIKTIR"
Benim için Defne'de ölen insanlar, yaralı insanlar önemli. Devlet isen oraya yapılması gereken hizmeti en yüksek seviyede yapmam gerekiyordu. Ben bugüne kadar gerek Başbakanlığım, gerek Cumhurbaşkanlığım dönemlerinde böyle bir ayrımı hiçbir yerde yapmadım.
Van depremini hatırlayın. Van, yüksek oy aldığımız il değil. Depremde ikinci akşam orada oldum. Bakan arkadaşlarımı seferber ettim. Belediye başkanı muhalif partidendi. Sular kesildi. Büyükşehirlerde su olayını çözme görevi büyükşehir belediye başkanındır. Adam müdahale etmiyor. O zaman Veysel Bey'e 'Sen DSİ'yle buranın su sorununu çöz' dedim. Van Gölü'nen etrafında yayılar yapar gibi konutlar yaptık, burada oy çıkmıyor falan demedik. Şu anda ile Van'da maalesef ikinci parti konumdayız. Bu demek değil ki, ben Van'ı ihmal edeyim, hayır. Bu ülkenin 780 bin kilometre karenin tamamı bu hizmete layıktır.
Biz milletimizin her bir ferdine hizmet için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz. Hayatımızı bu ülkenin her şehrine adeta vakfettik...
"MİLLETİMİZ 'SİZ DAHA İKİ HAFTA GÖNÜL GÖNÜL ALIN' DEDİ BİZE"
İnşallah 28 Mayıs çok çok farklı olacaktır. 29 Mayıs'a da o bir sinyal olacaktır. 29 Mayıs'a inşallah çok farklı inanacağız diye inanıyorum. 1. turdaki yol haritasını aynen uygulayacağız diyemem. Onun benzerini sadece bu hafta sonu yapacağım deprem bölgesinde uygulayacağız. Özellikle İstanbul ve Ankara'da teşkilatımızın yoğunlukla şöyle şehri ziyaretlerle, hatta hatta bütün ülkemizin buralara yığınak yapmış olan şehirler var ya. Hemşeri dernekleri var. Bu derneklerle iç içe olacağız. Bunlarla gençlikle, esnaf odalarıyla yapacağımız buluşmalarla süreci farklı bir şekilde işleyeceğiz. Birinci turda olduğu gibi yine milletimizin sandıklara koşacağına inanıyorum. Mayıs ayı sebebiyle mesela Karadeniz, çaya, fındığa gidenler olabilir. Ne olur bunu erteleyin diyorum. 28'inde oyunuzu kullanın, ondan sonra bu seyahatleri yapın. Bütün bunlarla beraber, yazlıklarına gidecek olanlar da olabili. Bunların da değerlendirmesini iyi yapmamız lazım. Milletimiz 'siz iki hafta daha gönül alın' dedi bize.
"DEFNE HASTANESİ ÖRNEKTİR '3 AYDA YAPACAĞIZ' DEDİK"
Vatandaş buna inandı. 'Bunlar söz verdiği zaman yapar' diye düşünüyor. Köy evlerini yaptık. Devlet Bey ile beraber gittik, teslim ettik. Bir taraftan köy evinde olan ineğini orada besliyor. Sütünü, peynirini orada temin ediyor. Şimdi Erdoğan değil de 'Yaparsa reis yapar' diyorlar. Mutlu oluyorum. Vatandaş teyid ettiğine göre yapmışız. Daha yapacak çok iş var.
Bundan sonra da milletimize mahçup olmayacağız. Defne hastanesi buna örnektir. Biz 3 ayda yapacağız dedik. Çıktı birisi neye göre yapıyorsunuz dedi. Adam zavallı. Bunlar inşaat mühendisi, müteahhit değil ki. Yalan üzerine bir şeyler bina ediyorlar. İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda Prof. Dr. Murat Dilmener hastanesini yaptık. 1006 odalı. 3 ayda orayı bitirdik. Bunların teknik yönleri var. Buna radyo temel diyorlar. Aynısını da Anadolu yakasında Sancaktepe'de yaptık.
Editor : Şerif SENCER