Gündem

Erdoğan: Ortak bildiride Yahudi yerleşimciler ilk defa 'terörist' olarak ifade edildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan İİT-Arap Birliği Ortak Bildirisi hakkında 'Çok fazla eylem noktası içeren, bugüne kadar hiç söylenmemiş, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan bir metin var.' dedi.

Erdoğan: Ortak bildiride Yahudi yerleşimciler ilk defa 'terörist' olarak ifade edildi
12-11-2023 14:22

Cumhurbaşkanı ÖZETİ| Erdoğan Riyad'da: Zirveden dikkat çeken fotoğraflar

GALERİNİN DEVAMI <p>Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap <a href=Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılmak üzere özel uçak "TRK" ile Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a geldi.

"><p>Erdoğan'ı, Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda Riyad Emiri Prens Faisal bin Bandar Al Saud ve Türkiye'nin Riyad Büyükelçisi <a href=Fatih Ulusoy ile ilgililer karşıladı.

"><p>İran <a href=Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi de Gazze'deki durumu görüşmek için Suudi Arabistan'da yapılacak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'ne katılmak üzere Riyad'a gitti.

"><p>Suudi yetkililer tarafından Riyad havalimanında karşılanan Reisi, Filistin'i sembolize eden kefiye ile uçaktan indi. Reisi'nin ziyareti, İran'dan Suudi Arabistan'a 11 yıl <a href=sonra cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret oldu.

"><p>Erdoğan ve Suriye'deki rejimin lideri Esad, yıllar sonra aynı <a href=fotoğraf karesine girdi.

">

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suudi Arabistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle yaptığı söyleşide gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'nin sonuç bildirisi hakkında "Gerçekten çok fazla eylem noktası içeren, bugüne kadar hiç söylenmemiş, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, hatta jeostrateji üreten bir metin var burada. İlk defa İsrail'in nükleer silahlarından hareketle bölgede “Nükleer Silahlardan Arındırılma Konferansı”nı teklif ediyoruz. Yani olayın hem taktik kısmı var hem stratejik kısmı var. İkisi iyi bağlandı birbirine. Özellikle yardım nasıl götürülecek konusunda daha da ileriye gidildi, “ablukayı kırma” diye bir ifade konuldu mesela." ifadelerini kullandı.

İİT-ARAP BİRLİĞİ GAZZE HAKKINDA BUNDAN SONRA NE YAPACAK

SORU: Efendim, benim ilk sorum, bu toplantıdan çıkan sonuç bildirisi ile ilgili olacak. Biz bu zamana kadar İslam İşbirliği Teşkilatı'nın sonuç bildirilerini okuyorduk, görüyorduk. Oralarda sadece kınamakla yetiniliyor, bunun dışında yapıcı, yol gösterici, icraat üretici bir yaklaşım görmüyorduk. İlk kez, bu toplantıdan çıkan sonuç bildirisi çok etkileyiciydi. Ben çok beğendim. Yani okuduğum her cümle çok önemliydi, ortaya konulan öneriler de önemli. Mesela, “Filistinlilerin yerlerinden edilmesi veya sürgüne gönderilmesi kırmızı çizgimizdir, bunu savaş suçu sayarız.” diyor. Tüm ülkeleri, İsrail'e yaptıkları silah ve mühimmat ihracatını durdurmaya çağırıyor. Ayrıca uluslararası alanda neler yapılabileceğini tek tek anlatan bir bildiri. Türkiye'nin, bu bildirinin ortaya çıkmasındaki tavrı, tutumu ne oldu, nasıl oldu? Diğer ülkeler, bu bildirideki bütün maddelere rahatlıkla ikna oldular mı? Yoksa bir ikna süreci yaşandı mı? Nasıl bir süreç, bu bildirinin ortaya çıkmasını sağladı? Teşekkür ederim.

Öncelikle bizler Riyad’a, Filistin'de yaşanan katliama karşı ortak ses verip, ortak çözümler üretmek için geldik. Bir gün önce de Dışişleri Bakanım Hakan Fidan buradaydı ve İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin Dışişleri Bakanları ile orada bir toplantı yaptılar. Bu toplantılarda, sonuç bildirgesinin bütün çerçevesini çizdiler. Evet, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın geleneğinde genelde kınamak vardır. Devletler, çeşitli nedenlerle çok fazla aksiyona girmezler. Ama geçen Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı’ndan itibaren bizim kafamız ne yapılması gerektiği konusunda netti ve son gelişmelerin detaylı bir biçimde sonuç bildirgesine eklenmesini talep ettik ve kabul ettirdik. Ülkelerin sonuç bildirgesi için hazırlıkları vardı. Yaptığımız toplantılarda herkes bu metinlerini tekrar gözden geçirdi. Hemen hemen icra ile ilgili bütün teklifler bizden geldi. Böylelikle zirveye gitmeden önce planladığımız konuların hepsinin nihai metne konulması sağlandı.

Gerçekten çok fazla eylem noktası içeren, bugüne kadar hiç söylenmemiş, yerleşimcileri terörist olarak tanımlayan, hatta jeostrateji üreten bir metin var burada. İlk defa İsrail'in nükleer silahlarından hareketle bölgede “Nükleer Silahlardan Arındırılma Konferansı”nı teklif ediyoruz. Yani olayın hem taktik kısmı var hem stratejik kısmı var. İkisi iyi bağlandı birbirine. Özellikle yardım nasıl götürülecek konusunda daha da ileriye gidildi, “ablukayı kırma” diye bir ifade konuldu mesela. Diplomatik tanımlamanın önüne çok giderek eyleme yönelik bir tanımlanma getirildi.

"BUNLARI NEDEN YAZIYORSUNUZ DİYEN ÜYELER OLDU"

Üye ülkeler ilk önce bize, “Ya bunların bir kısmı yapılmazsa niye yazıyoruz biz.” dediler. Biz de hep şunu söyledik, “Ortaya söylemin çıkması lazım ki arkasından eylem gelsin." Bir şey yapmak isteyen bir ülke olursa, bu metnin referans noktası olması lazım. Daha da önemlisi, Batı şunu görsün, Filistin’den dolayı onlarla bizim aramızdaki mesafe giderek açılıyor ve bu da onun göstergesi.

"EYLEME DÖNÜŞMESİ GEREKEN BAŞLIKLAR VAR"

Bu argümanlar üzerine bu ağır maddeleri kabul ettiler. Hep söylerim, İranlıların bir atasözü vardır “Oturdular, konuştular, dağıldılar.” diye. Şimdi bu bildiri, yani oturulup, konuşulup, dağılınan bir zeminde oluşan bir bir bildiri olmadı. Tam aksine, eyleme geçirilmesi gereken başlıklar var.  Hele hele o işgalci yerleşimcilerle ilgili, onları terörist olarak ilan etmek ki, o çok çok önemli. Bir de tabii o ablukayı kırma, yarma hareketi burada büyük bir önem arz ediyor. Nükleer silahlardan arındırma meselesi de çok çok önemli ve bu orada gerek İsrail gerekse İsrail'in arkasında olanları da bir yerde deşifre ediyor


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER