Politika

Erdoğan'dan, Özgür Özel'e 'şikayet' tepkisi: Resmen mandacılık talep ediyor!

Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9. Milli İrade İftar Programı'nda konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e sert tepki gösteren Erdoğan, 'Resmen mandacılık talep ediyor!'' ifadelerini kullandı.

Erdoğan'dan, Özgür Özel'e 'şikayet' tepkisi: Resmen mandacılık talep ediyor!
28-03-2025 21:37

Son ÖZETİ| dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Milli İrade İftar Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e, İngiliz BBC kanalına Türkiye ile ilgili verdiği röportaj nedeniyle tepki göstererek, "Cumhuriyeti kurmakla övünen partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor. Ülkesini yabancılara şikayet etmek, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışıyor mu?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bugün bir kez daha doğdukları, büyüdükleri ve inşallah üzerinde ebediyen yaşayacakları toprakları savunurken şehit düşen Gazzeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

STK örgütlerimizin de Gazze ve diğer İslam beldeleri için yardım tertip ettiğini iftiharla takip ediyoruz.

Kuruluşlarımızın Ramazan'dan sonrada Filistinli kardeşlerimizin acılarını paylaşacağına, Gazzeli kardeşlerimizden ekmeklerini eksik etmeyeceğine yürekten inanıyorum.

'ÜLKEMİZDE BİRİLERİ TÜRKİYE'NİN İSLAM ALEMİNDE VE DÜNYADA NEYE TEKAMÜL ETTİĞİNİ BİLMİYOR'

Ülkemizde birileri Türkiye'nin İslâm alemi ve dünyada neye tekabül ettiğini hala idrak edemiyor. Kendi tarihini bilmedikleri atalarını tanımadıkları için Türkiye'nin tarihi derinliğinden habersizdirler. 

İç siyasette kendilerini komik durumuna düşürürüyorlar. Biraz okuyup araştırsalar, kendilerini hapsettikleri ideolojik mahalellerden çıksalar bazı gerçekleri onlar da göreceklerdir.

'SURİYE'DEKİ DEVRİME TÜRK MİLLETİNİN NİYE BU KADAR SEVİNDİĞİNİ ANLAMIYORLAR'

Suriye'deki devrime Türk milletinin niye bu kadar sevindiğini anlamıyorlar. Suriyeli kardeşlerimizin zafer kutlamalarında Türk bayrağı açtığını, yeni Suriye'de niçin Türkiye'de eğitim görmüş bakan olduklarını bilmiyorlar. 

Bizim neden Türkiye, Türkiye'den büyüktür dediğimizi onlar da öğrenecekler. Cahil, kitap okumuyor diyerek aşağıladıkları gençlerin bilgi, birikim, vizyon ve donanım noktasında kendilerinden fersah fersah ileride olduklarını onlar da anlayacaklar.

Ya cehaletlerinden dolayı ya da Batı'ya duydukları platonik aşk gözlerini kör ettikleri için maalesef gerçekleri göremiyorlar. Böyle devam ettikçe de göremeyecekler.

Dünyada soğuk savaşın bitmesi sonra sonrasında en büyük değişimlerden biri yaşanıyor. Sorumsuz özgürlük, neoliberal özgürlükçülük günden güne kayboluyor. Aşırı özgürlük, bireycilik, radikal demokrasi adına devleti ve toplumu zayıflatacak yönelimlerin siyasallaştırılması devri son buluyor.

Devleti zayıflatan popüler akımlar artık eskisi kadar rağbet görmüyor. Ekonomiden ticarete, savunmadan nüfus oranına her alanda insanlık yeni mücadele dönemine kendini hazırlamaya çalışıyor.

'TOPLUMU İFSAD EDEN POPÜLER AKIMLAR ESKİSİ KADAR RAĞBET GÖRMÜYOR'

Toplumu ifsad eden popüler akımlar eskisi kadar rağbet görmüyor. LGBT musibetine yönelik tüm dünyada yükselen tepkileri bunun işaretleri olarak okuyoruz.

Ekonomiden, ticarete, savunmadan nüfus oranına her alanda insanlık yeni mücadele dönemine kendini hazırlamaya çalışıyor. Türkiye olarak bizde tüm imkanlarımızla yeni döneme hazırlık içerisindeyiz.

Savunma sanayiinden, LGBT belası gibi aile kurumunu hedef alan sapkınlıklarla mücadeleden, terörsüz Türkiye hedefimize kadar çok geniş bir yelpazede bunun altyapısını oluşturuyoruz. Sosyal fay hatlarını özellikle kapatmak istiyoruz.

Bütün gayemiz 1071 Malazgirt ruhu ve İstiklal Marşımızda billurlaşan kardeşlik manifestosuyla 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı hedefinde buluşturmaktır.

'TÜRKİYE NE ZAMAN KENDİSİNE BİÇİLEN KONUMA İTİRAZ ETSE KİRLİ ODAKLAR TARAFINDAN HEDEFE KONULMUŞTUR'

Türkiye, ne zaman kendisine biçilen konuma itiraz etse, kökü dışarda bazı kirli odaklar tarafından hedefe konulmuştur.

Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse birileri hemen düğmeye basmıştır. Sokak olaylarıyla bunu yaşadık. Sağ-sol, Alevi-Sünni provokasyonlarıyla bunu yaşadık. Demokrasimize yönelik gayrimeşru girişimlerle bunu yaşadık.

Terör örgütlerinin kalleş saldırılarıyla bunu yaşadık. 7 Şubat MİT kriziyle, Gezi'deki sokak terörüyle, 15 Temmuz ihanetiyle bunu yaşadık gördük.

'ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM ÇOĞU ZAMAN BAŞARILI DA OLDULAR'

Bizi kendi iç meselelerimizle meşgul etmek için her yolu denediler ve her yolu hala deniyorlar.

Sivil siyaseti, demokrasiyi, Türkiye'nin kazanımlarını hedef alan bu saldırılarda silah olarak hep belli kavramlar, belli cümleler kullanılmıştır.

Cumhuriyet tehdit altında, laiklik elden gidiyor, sivil darbe, hayat tarzımıza müdahale ediyor, Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor dediler. Üzülerek söylüyorum; çoğu zaman başarılı da oldular.

Gerçekten çok ağır bedeller ödedik. Ekonomik ve siyasi bakımından irtifa kaydettik. Pırıl pırıl gençlerimizi kalleş çarkın insafsız dişlilerine kurban verdik. Yıllarca üçüncü sınıf, ekonomi ve demokrasiye mahkum edildik.

'BİR HAFTADIR YOLSUZLUĞU, SAHTEKARLIĞI, SOYGUNU ÖRTMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPTILAR'

İstanbul merkezli terör ve yolsuzluk soruşturmaları sonrası yaşananları bu bağlamdan ayrı değerlendiremeyiz.

Bir haftadır yolsuzluğu örtmek, hırsızlığı gizlemek, soygunu perdelemek, sahtekarlığı savunmak adına her şeyi yaptılar.

Her türlü kepazelik sergilendi. Güya hak arama bahanesiyle demokrasiyle hukukla, meşru hak arama yollarıyla asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler.

Camilerimize terbiyesizlikten güvenlik güçlerimize hakarete kadar her türlü şey sergilendik. 

Ancak polisimizin soğuk kanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağ duyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen vakarlı gençlerimizin sakin kalması sayesinde hedeflerine ulaşamadılar.

'TÜRKİYE'Yİ YABANCILARA ŞİKAYET ETMEYE, ALENEN KÖTÜLEMEYE BAŞLADILAR'

Bu sefer Türkiye'yi yabancılara şikayet etmeye, alenen kötülemeye başladılar. 23 senelik Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevim boyunca yüzlerce kişiyle görüştüm. Bunlardan bir tanesinin bile bize kendi ülkesini şikayet ettiğini, kötülediğini, kendi ülkesine karşı bizden yardım istediğini görmedik, duymadık. Bizdeki muhalefet kendilerine uluslararası her platformda mikrofon uzatıldığında bunu yapmakta kaçırmadı, kaçınmıyor.

'BATI'YA YALVARACAK KADAR KONTROLÜ KAYBETTİKLERİNİ GÖRDÜK'

Son olarak Batı'ya yalvaracak kadar kontrolü kaybettiklerini gördük. 

CHP'nin genel başkanı Gazze soykırımındaki ikiyüzlü yayınları sebebiyle itibarını kaybetmiş bir medya kuruluşundan süklüm püklüm yardım dileniyor. 'Kendimizi terk edilmiş hissettik' diyor. 'Yolsuzluk yapanlara niye destek olmadınız' demeye getiriyor. Bu zat ülkesini yabancılara şikalet ederken utanmıyor, yüzü kızarmıyor 'ben partimi ve kendimi niye bu hale düşürüyorum' sorusunu sormak aklına gelmiyor.

'RESMEN SİYASİ MANDACILIK TALEP EDİYOR'

Cumhuriyeti kurmakla övünen partinin genel başkanı çıkıyor resmen siyasi mandacılık talep ediyor.

Batı'nın en zencisi deyince bize kızıyorlar, mandacı deyince bize öfkeleniyorlar. Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyleti'nden ne farkı var?

ÖZEL'E SERT TEPKİ: YAKIŞIYOR MU?

Ülkesini yabancılara şikayet etmek, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışıyor mu? 100 yıllık CHP'yi yolsuzlukları savunmak adına böyle aciz duruma düşürmekten hiç mi hicap duyurmuyorsunuz?

Böyle bir siyasetçi ülkesinin çıkarlarını emperyalistlere karşı savunabilir mi? Elbette savunamaz.

Sayın Özel'e bir kez daha kendini toparlamasını, yolsuzlukları aklamak için kendisini bu kadar yormamasını tavsiye ediyorum.

Milleti ile gönül bağı kopmuş bu zihniyet ne yaparsa yapsın biz inadına Türkiye diyeceğiz. Demokrasiden, hukuktan, meşru ve makbul çizgiden sapmayacağız. Öfkenin aklı ve vicdanı esir alan zehirli diline asla bulaşmayacağız.

Çekmek istedikleri tuzaklara düşmeyecek, bu kirli oyunda aldanan da aldatan da olmayacağız.

'KAMU DÜZENİNİN BOZULMASINA DA RAZI OLMAYACAĞIZ'

Bu süreçte kamu düzeninin bozulmasına da razı olmayacağız. Gözünü kapatan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır.

Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun evlatlarının hayatını karartmasına paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler.

Kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla, onları da bir yolunu bulup iyiye, doğruya katmakla mükellefiz.

Ailemizin de bu çabalara destek vermesi gerekiyor. Milli İrade Platformu'ndaki siz kardeşlerim de bu anlayışla daha fazla gence ulaşmak, kazanmak için kazanacağınızı inanıyorum. Rabbim yâr ve yardımcı olsun diyorum.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER