Emek ÖZETİ| Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, İstanbul’da gazetecilerle sabah kahvaltısında buluştu. Bir grup parti yöneticisinin de katıldığı toplantıda Akdeniz, EMEP’in ve içinde bulundukları ittifakların politikaları hakkında bilgi verdi. Akdeniz, "Sosyalistlerin de Kürtlerin de Alevilerin de oyları çantada keklik değil" dedi.
"25 Kasım EMEP’in 26. kuruluş yıldönümüydü" diyen Akdeniz, dün Türkiye’nin gündemindeki dört şiddet örneğini anlatarak söze başladı. "Kadına yönelik vahşet görüntülerini kınıyoruz" diyen Akdeniz, "Kadınların mitingine yapılan saldırı görüntüleri aklıma ‘Sıradan Faşizm’ filmini getirdi" ifadelerini kullandı.
"Taşları bağlayıp köpekleri salma görüntüsü. Kadınlara saldırıp kadın katillerini salan bir durum var sanki" diyen Akdeniz, "Rejim, İran’la otoriterlikte yarışıyor. Kadın mücadelesini sadece bir kadın mücadelesi olarak değil, özgürlük, aydınlanma mücadelesi olarak görüyoruz" derken, "en büyük şiddet devlet şiddetidir" şeklinde konuştu.
BASIN ABLUKAYA ALINDI
Ercüment Akdeniz, ikinci olarak "BirGün editörü arkadaşımız gözaltına alındı. Gazetecilerin haber yapması engellendi. Basın özgürlüğünün geldiği noktayı gösteriliyor" derken, "Basının ablukaya alındığı bir durumdayız. Bizi buna alıştırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Akdeniz, üçüncü olarak Konya’daki barınakta hayvanlara yönelik şiddete değindi. Akdeniz, Türkiye’de son dönemde her alanda şiddet görüntülerinin arttığını, bunun da tesadüf olmadığına söyledi. Akdeniz, "Konya’daki görüntü, bize kentin içinde hayvanların yaşayabileceğini savunmamız gerekiyor. Hayvana yönelik vahşet, insana yönelik vahşetin de bir parçası. Bu bütün bir sorun" ifadelerine yer verdi.
Akdeniz, "Dördüncüsü de Erdoğan’ın 4 yaşındaki bir çocuğun cenazesi üzerinden yaptığı kan siyaseti. Çocuk cenazesi üzerinden oy istenmesi" diyerek dün Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı eleştirdi.
SADECE SEÇİMLE GİDER Mİ?
Seçime doğru giden süreci işaret eden EMEP Genel Başkanı Akdeniz, "Burada yeniden bir kanlı döneme imza atılacağı görülüyor" dedi ve "Halktan bir kredi alırlarsa eğer bu düzeni tamamen tahkim edecekler. Öncesinde de bunun adımlarını atıyorlar" tespitinde bulundu.
Muhalefete de çağrıda bulunan Akdeniz, "Muhalefetteki ‘Aman sokağa çıkmayın’ söylemlerinin karşılığı ne? Böyle gerçekten ilerleyebilecek miyiz?" dedi ve ekledi: "Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı mıdır? Sadece seçimle gider mi? En karanlık güçlerin ittifakı. Hukuk tanımıyor. Yargı tanımıyor. Bu sıkışmış siyaseti açmamız gerekiyor" diyen Akdeniz, bir tehlike olarak gördüklerini söylediği senaryoyu açıkladı:
"Bir süre sonra muhalefetin de tümden susturabileceği bir durumla karşılaşabiliriz."
ŞALTERİ İNDİRME GÜCÜ
Kendilerinin işçi sınıfına dayanan bir parti olduklarını söyleyen Ercüment Akdeniz, "Esas güç işçi sınıfının gücüdür, şalteri indirme gücüdür" dedi. "EMEP’in kurulduğu dönem, ‘elveda proletarya denilen bir dönemdi, işçi sınıfının rolünü kaybettiğinin söylendiği bir dönemdi" diyen Akdeniz, kendilerinin işçi sınıfı siyasetinden vazgeçmediklerini söyledi.
"Bugün yeni bir çağ açılamadı" diyen Akdeniz, "Pandemi, ekonomik kriz, yoksullaşma, zenginlerin daha da zenginleştiği bir Türkiye manzarası" diyerek gördükleri resmi tarif etti. "Yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuzu düşünüyoruz" tespitinde bulunan Akdeniz, "Önümüzdeki dönem ya felaketler çağı olacak ya devrimler çağı olacak. Yeni yüzyıl tartışmalarında, bu yüzyılın işçi ayaklanmaları ve halk isyanları çağı olacağını öngörüyoruz" öngörüsünde bulundu.
Kimilerinin demode bulduğu işçi sınıfı partisi fikrini diri tuttuklarını, Bolşevik çalışma tarzını benimsediklerini söyleyen Akdeniz, "Tek adam yönetimini göndermek önemli bir görev. Bu rejimin gitmesi, halka dayanan bir rejimini kurulması için, işçi sınıfının gücü önemli" diyerek dayandıkları gücün altını çizdi.
"Kimlik siyasetinin yerine sınıf siyaseti öne geçtiği analizi var. Gerçekten sınıfsal taleplerin öne çıktığı bir dönemi yaşıyoruz" ifadelerini kullanan Akdeniz, "Kürt sorunu, kadın sorunu, LGBT’lerin sorunları, Alevilerin sorunlarını reddetmiyoruz. Kimlik sorunlarının çözümünün sınıfın talepleriyle birleştiği bütüncül politikaları savunuyoruz" dedi.
AMASRA’YA TARİKATLAR ÇÖKTÜ
Amasra’daki maden kazasının ardından bölgeye ziyaret yaptıklarını söyleyen Akdeniz, "Tarikatlar, cemaatler, ülkü ocakları, devlet bürokrasisi Amasra’ya çökmüş durumda, Biz bu yapıyı Soma’da Ermenek’te de gördük, İşçi sınıfının üzerine çöküyorlar" dedi. "Sakarya’da havai fişek davasının duruşmasındaydık. Duruşmada savunma avukatı dedi ki ‘EMEP Genel Başkanı’nın ne işi var burada’. Tuhaf olan bizim burada olmamız değil. AKP-MHP neden burada yok?" sözlerini kullanan Akdeniz, "Bu kadar toplumsal bir cinayet olmuş. O kutuplaşmayı iş cinayetlerinde de görüyoruz" tespitinde bulundu.
Güncel taleplerini de sıralayan Akdeniz, "Ocak ayı yaklaşıyor, ilki ek zam talebi" derken, devamını şöyle açıkladı: Vergide adalet, EYT’yi bekliyor fabrikalar, çalışma saatlerinin düşürülmesi…
SOSYALİST İTTİFAK AYRILIĞI
"Savaş gündemi, harekat gündemi, bombalı saldırı gündemiyle halk karşı karşıya. Bu da işçi sınıfının taleplerinin engellenmesi anlamına geliyor"diyen Akdeniz, bir dönem içinde oldukları Sosyalist İttifak’tan neden ayrıldıklarını da anlattı:
"EMEP olarak son kongrede kararımız şuydu: En geniş halk ittifakını kurmak. TKP ve Sol Parti ile süreci belirli bir noktaya kadar getirdik. Ama ayrı düştüğümüz konu, süreci sosyalistlerin güç birliği olarak götürmek üzerineydi. ‘Sosyalistler bu gücün motoru olabilir ama ne tek adamı göndermek ne yeni halk iktidarı için bu doğru olmaz’ dedik. Bu konuda küçük bir ayrışma yaşadık. Ortak ilkeler çerçevesinde bir araya gelme kararı aldık."
ORTAK PLATFORMDA BULUŞABİLİRİZ
Kendilerinin şu anda HDP’nin de içinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nda bulunduğunu söyleyen EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, devamında şunları söyledi: "Sol Parti ve TKP’den ittifak olarak randevu istedik. Şunu istedik, tek tek partiler de ittifak yapabilir, Emek ve Özgürlük ittifakı ile sosyalist ittifak da ortak bir platformda buluşabilir. Arkadaşlarımız değerlendiriyorlar. Sonuna kadar bunların olması için çalışacağız"
"Anadolu’yu dolaştığımızda insanlar hep birleşin diyorlar. Hatta bizim partimizi ikna edin diyorlar" diyen Akdeniz "Diğer sol partilerle çok iyi bir hukukumuz var" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL’DA BÜYÜK MİTİNG
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın yol haritasını da anlatan Akdeniz, Aralık ayında çeşitli toplum buluşmalarının olacağını, Ocak ayında İstanbul’da büyük bir halk mitingi planlandığını açıkladı.
Dış politikaya ilişkin de değerlendirmelerde bulunan EMEP Genel Başkanı Akdeniz şöyle konuştu:
"Taksim’de sineklerle uğraştırıp bataklığı konuşturmayalım istiyorlar. Suriye, Libya, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi, Rusya-Ukrayna gerilimi bir bataklıktır. Esas olarak bu bataklıkta Türkiye’nin ne işi var diyoruz. Çekilmediğimiz zaman, barış politikalarına dönmediğimiz zaman olmayacak. Türk askerinin Suriye’den çekilmesi, NATO’dan çıkılması, emperyalistlerin bölgeden çekilmesi gerekiyor."
Kürt sorununun demokratik çözümü ve yeni bir anayasa vurgusu yapan Akdeniz, son dönemde yaşanan uzlaşma süreçlerini de şöyle değerlendirdi:
"Tabii ki Türkiye’nin diğer ülkelerle ilişkileri iyi olmalı. Ancak otoriter rejimi pazarlayan bir yaklaşım içerisinde Erdoğan."
SAVAŞA KARŞI ORTAK CEPHE
Yunanistan’la yaşanan gerilimin de gündemlerinde olduğunu söyleyen Akdeniz, şöyle devam etti:
"Orada da seçimler var. Miçotakis yönetimi de Yunanistan’ı silahlandırıyor. Hem Erdoğan’ı hem Miçotakis’i savaşı tırmandırmakla suçluyoruz. Savaşa karşı barış cephesini birlikte örme çabası içerisindeyiz. İki yakada da buna dair ortak eylemlerimiz olacak."
AKP’nin Alevi açılımını da yorumlayan Akdeniz, "Alevi örgütleriyle temaslarımız oldu. AKP kendi Alevi modelini yaratmaya çalışıyor. Devlet camilerden elini çekmeli, cemevlerine de hiç girmemeli. Devletin inançlar karşısında tam tarafsızlığı, laiklik bizim de ittifakın da temel ilkelerinden biri" dedi.
DÜNYA KUPASI FİNALİ
"18 Aralık Katar’da final maçı oynanacak. Aynı gün Dünya Göçmenler Günü. Orada birçok göçmen emekçi hayatını kaybetti. Uluslararası bir eylem gününe çevireceğiz" diyen Akdeniz, göçmenleri savunan politikalarını anlattıktan sonra şunu ekledi:
"Cihatçıların eğitilip Suriye’ye geçirilmesi uluslararası hukuka aykırı. Bu yapıların mültecilerden ayıklanması gerektiğini düşünüyoruz."
Emekçilerin de basından taleplerinin olduğunu söyleyen Akdeniz, bunu şöyle aktardı: "Emekçiler 'sadece iş cinayetlerinde değil, emek alanında yaşadığımız büyük zulümde de hatırlanmak istiyoruz' dediler."
ERDOĞAN’I SEVİNDİRMEYECEK BİR DURUM
Muhalefetin ortak adayına yönelik soruyu yanıtlayan Akdeniz, şunları söyledi:
"Henüz EMEP olarak seçim stratejisine dair bir planlamamız olmadı. Henüz seçim takvimi açıklanmış değil. Millet İttifakı da adayını açıklamış değil. Ama tek adam rejiminin bitmesi için bütün solda bir olgunluk olduğunu düşünüyorum. Bizden ziyade Cumhur ve Millet İttifakı’nın şekillenmesi gerekiyor. Süreç tek adamı lağveden bir süreç mi olacak koruyan mı olacak. Aksi bir süreç olursa kendi adayımızı çıkarırız. Bizim tutumumuz Erdoğan’ı sevindirmeyecek bir tutum olacak. Kamuoyunun endişelerini artırmayacak bir tutum alırız."
Millet İttifakı ile ilişkilerini de anlatan Akdeniz, "2023 kritik seçimlerine girerken, CHP’nin önce sol sosyalist partilere gelmesi gerekirdi, CHP önce bunu yapmalıydı" dedi. "Grev yasaklayan Babacan var, kara kutu konumundaki Davutoğlu var. Millet İttifakı’na nasıl gideceğiz nasıl görüşeceğiz?" sorusunu soran Akdeniz, "Sosyalistlerin de Kürtlerin de Alevilerin de oyları çantada keklik değil. Dolayısıyla biz gitmeyiz. Bir kanal olursa tabii ki değerlendiririz" dedi. Akdeniz, Millet İttifakı’ndan randevu istemediklerini, doğrudan da bir görüşmeleri olmadığını ekledi.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday isimlerine yönelik soruya ise Akdeniz şöyle yanıt verdi:
"İttifakın hiçbir toplantısına aday ismi gelmedi. Tek konu geldi, seçim güvenliği. Kendi aralarında partiler konuşuyor olabilir. Ama bizim toplantı gündemimize gelmedi."
Editor : Şerif SENCER