Elon ÖZETİ| Musk’ın Twitter’ın kirli çamaşırlarını dökme serüveni bugün de kaldığı yerden devam ediyor. Dün bağımsız gazeteci Matt Taibi tarafından haberleştirilen ‘Twitter Belgeleri’ serisinin üçüncü kısmı yayınlanmıştı.
Taibi, dünkü olayların tek seferde anlatılamayacağından ötürü ikinci kısmının ertesi gün, yani bugün geleceğini belirtmişti. Nitekim öyle de oldu. Gelin ‘Twitter Belgeleri’ 3. Bölümünün 2. kısmına hep beraber göz atalım.
Ama önce neler olmuştu bir hatırlayalım:
Dilerseniz bugünkü paylaşılan belgelere bakmadan önce 3 Aralık tarihinden bugüne kadar Musk ve bağımsız gazeteciler neler paylaştı bir hatırlayalım. İlk olarak Taibi, paylaştığı belgelerde eski Twitter yöneticilerinin Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın bilgisayarında çıkan yolsuzluk belgelerine kendi platformlarında yayın yasağı getirmişti.İkinci kısımda ise bir başka bağımsız gazeteci olan Bari Weiss, Musk’ın sağladığı belgeler doğrultusunda eski Twitter yöneticilerinin bazı politik kullanıcıların güçlenmemesi adına gizli ‘kara listeler’ oluşturduğunu ele almıştı.Dün yayınlanan belgelerde ise Matt Taibi, eski üst düzey Twitter yöneticilerinin ABD seçimleri döneminde Donald Trump’ın Twitter gönderilerini nasıl sildiklerini ve federal kurumlarla yozlaşmış bir bağa sahip olduklarını anlatmıştı.Trump’ın Twitter’dan aforoz edilmesi hikayesinin devamı
Bugün ise bir başka bağımsız gazeteci olan Michael Shellenberger, dün Taibi’nin bıraktığı yerden devam ediyor. Paylaşılan belgelerde yer alanlara göre 6 Ocak olaylarından sonra Twitter’ın eski CEO’su Jack Dorsey üzerinde büyük bir baskı oluşmaya başlamış.
Birçok ünlü gazeteci, platform ve hatta eski First Lady Michelle Obama bile Trump’ı Twitter’dan yasaklama konusunda Dorsey’e çağrıda bulunmuş. Hatta Dorsey’e ‘eliniz kana bulaştı’ bile denmişti. Bu çağrıların yapıldığı sıra Dorsey tatilde olduğundan dolayı bu konuları ekibiyle çevrimiçi bir şekilde görüşebilmiş.
O sırada şirkete gönderdiği e-postalarda Jack Dorsey, ekip arkadaşlarının ve çalışanlarının Twitter’ın kurallarına sadık bir şekilde hareket etmesini istediği görülüyor. Ancak Twitter’ın eski üst düzey yöneticilerinden biri olan Yoel Roth, kendisiyle aynı fikirde değilmiş.
Roth, kendi ekibiyle Trump’ı nasıl yasaklayabileceklerine dair konuşmalarda bulunmuş. Hatta Dorsey’i Twitter’daki ifade kısıtlamalarını seçim döneminde arttırmak için bayağı bir zorlamış.
Trump’ın hesabını askıya aldırdıktan sonra Roth ve ekibi, Trump’ın askıya alınan hesabından atılan Tweet’lerin ekran görüntülerini paylaşan hesapları cezalandırıp cezalandırmamak hakkında kendi aralarında konuşmuşlar.  O noktada eğer ekran görüntüsünü paylaşan kişi Trump’ı eleştiriyorsa ceza almıyor, övüyorsa cezalandırılıyormuş.
Bunun ardından Yoel Roth, Trump’ın hesabının askıya alınmasını değil, direkt platformdan yasaklanmasını isteyerek bu konuda harekete geçmiş. En basit haliyle anlatacak olursak bunu da Twitter topluluk kurallarını değiştirerek uygulamışlar.
Editor : Åžerif SENCER