Türkiye’nin ÖZETİ| en çok ziyaret edilen sitelerinden biri olan Ekşi Sözlük, 21 Şubat günü ani bir kararla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından erişime engellenmişti. Kararın 5651 Sayılı Kanun’un 8/A maddesi gereğince verildiği belirtilirken Ekşi Sözlük yönetimi, herhangi bir içeriğin bu karara bir dayanak olarak gösterilmediğini ifade etmişti.
Bugün ise gazeteci Fatih Altaylı, Habertürk’te büyük tartışmalara neden olan Ekşi Sözlük’ün kapatılması konusundaki fikirlerini belirten bir yazı yazdı. Ekşi Sözlük’ün CEO’su Başak Purut’tan da bu yazıya yanıt geldi.
“Herhangi bir yayın kuruluşunun idare baskısı ile yayınının engellenmesi kabul edilemez”
Altaylı, herhangi bir yayın kuruluşunun idare baskısı ile yayının engellenmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyerek başladı. Devamında ise yıllar önce hakkındaki iftira ve hakaret içeren eleştiriler nedeniyle sözlüğe dava açtığını belirtti. Kapatılması gibi bir amacının olmadığını söyleyen Altaylı, bunları yazanların hesap vermelerini istediğini ifade etti.
Ünlü gazeteci sonrasında ise şu ifadeleri kullandı: “Ekşi Sözlük ise bunların kendi fikirleri değil, yazarlarının fikri olduğunu, Ekşi Sözlük’ün ise sadece bir platform olduğunu iddia ediyordu. Tamamı rumuz kullanarak gölgelerden iftira ve hakaret yağdıranların kimliklerini ise açıklamıyordu. Sonunda bu entry’lerin bir bölümünü silmeyi kabul ettiler.”
Altaylı, yazının devamında ise bu durumdaki sorunu Ekşi Sözlük gibi mecraların medyanın üstlendiği yasal sorumlulukların hiçbirini üstlenmemesine bağladı.
“Ekşi Sözlük ve benzerleri, medya kuruluşu olduklarını kabul ederlerse bence ortada sorun kalmaz”
“Bir kısım yeni medya, yani Twitter, Facebook gibi platformlar, medya organı olduklarını kabul etmiyorlar. Bu sayede medya organlarının yüklendikleri yasal sorumluklardan kaçıyorlar. Böyle olunca da kişilere ya da kurumlara yönelik her türlü hakaret, iftira, karalama, küfür, dezenformasyon buralardan yapılıyor ve bunları engelleyecek, yasal süzgeçten geçirecek bir mekanizma da kurmuyorlar.
Yani medyanın üstlendiği yasal sorumlukların hiçbirini üstlenmiyorlar. Ama medyaya tanınan Anayasal haklardan aynen faydalanmak istiyorlar.”
Editor : Şerif SENCER