İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında beylikdüzü belediye başkanı olduğu dönemde ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla iddianame düzenlenmişti. İmamoğlu ve 6 belediye çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ekrem İmamoğlu katılmazken, diğer sanıklar Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hazır bulundu.
Sanıklar savunma yaptı
Duruşmada savunması sorulan sanık Hilal Çuhadar “30 yıllık memur hayatımın son 10 yılını Beylikdüzü Belediyesi’nde geçirdim. Görevimi her zaman layıkıyla yapmaya çalışan bir memur olmuşumdur. Kanuna aykırı hiçbir işlemde bulunmadım vicdanen rahatım. Beraatimi talep ediyorum. İhale kararındaki imza bana aittir. Aleyhime olan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
"Suçlamayı kabul etmiyorum"
Sanık Türkan Demirel Dişisağlam ise, “İşlemediğin bir suçtan karşınızdayım. İhale alıcısının ihaleye katılma ve alma yeterliliği vardır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum” dedi. Sanık ayrıca ihale evrakındaki imzanın kendisine ait olduğunu da savunmasına ekledi.
İhale yetkilisi sanık Fidan Gül ise, ihalenin usulüne uygun şekilde gerçekleştiğini söyleyerek “TÜRSAB A belgesi yeterlilik kriteri olarak istenen belge değildir. Zaten yeterlilik belgesi kriteri olarak bu kriteri koyduğunuz takdirde açık ihalelere katılacak firmaları kısıtlayacağı için yani rekabeti engelleyeceğinden istenmesi doğru değildir biz de istemedik zaten” dedi.
Hakimden 'İmamoğlu' sorusu: Talimatı, katkısı oldu mu?
Hakimin “İhale yetkilisisiniz, Ekrem Bey’in bu ihaleye ilişkin herhangi bir talimatı, katkısı oldu mu?” sorusu üzerine ise sanık “Kesinlikle yoktur. Ekrem Başkan ne bana ne başkasına talimat vermemiştir. Bende harcama yetkilisi olarak talimat vermedim. İddianamedeki 250 bin TL kamu zararına ilişkin, asgari ücrette beklenmedik artış söz konusuydu. Bu nedenle ek sözleşme tanzim ettik suçlamayı kabul etmiyoruz. İhaledeki imza bana aittir” dedi.
Komisyon üyesi spor ve büro sorumlusu Cem Ülken de “19 yıldır Beylikdüzü Belediyesi’nde çalışıyorum. Bu zamana kadar görevimi layıkıyla yaptığıma inanıyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
İmamoğlu gelecek celse hazır edilecek
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı, “Müvekkilim ani program değişikliği nedeniyle hazır edemedik başka bir diyeceğim yoktur” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme Ekrem İmamoğlu’nun gelecek celse hazır edilmesine karar verdi.
Dava 30 Kasım'a ertelendi
Mahkeme ihale nedeniyle kamu zararı olup olmadığına yönelik Beylikdüzü Belediye Başkanlığına müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 30 Kasım'a erteledi.
İddianameden
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde şartları karşılamayan bir firmaya ihale vermek suretiyle ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla soruşturma yürütülmüştü. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı 'ihbar eden' olarak, Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise 'şüpheli' sıfatıyla yer almıştı. İddianamede 2015 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı tarafından ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi' ihalesinde, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri aktarılmıştı.
Düzenlenen iddianamede, "Şüphelilerin ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsüne haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 TL fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 TL tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır" ifadeleri kullanılmıştı.
Bilirkişi raporunda ise idare tarafından kanuna aykırı şekilde yüklenici ile ek sözleşme yapıldığı, yükleniciye KDV dahil 250 bin 86 TL tutarında haksız fazla ödeme yapılarak kamu zararına sebep olunduğu belirtilmişti. Öte yandan şüpheliler tarafından teknik şartnamede açıkça belirtilen niteliklere sahip olmayan firma lehine ihalenin sonuçlandırılması eyleminin suç teşkil ettiği, sanıkların katılım koşulu ile teknik şartnamede aranan kriterleri sağlamadığı, sabit olan ilgili firmanın bu durumunu fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle diğer ihale isteklilerinden gizleyerek ve ihale isteklilerini hataya düşürmek suretiyle suçun maddi unsurunun gerçekleştiği aktarılmıştı.
İddianamede, "Soruşturmaya konu yapılan ihale sürecinde işin sürdürebilirliği noktasında ihaleye katılım koşulu ile teknik şartnameye yeterlilik koşulunu ilk aşamada dahi sağlayamayan firmanın lehine ihalenin sonuçlanmasının bir sonucu olarak, firmanın idare ile yaptığı 19 Şubat 2016 tarihli sözleşmenin 14/3. maddesine açıkça aykırı şekilde firma lehine olacak şekilde fakat kanun ve yönetmeliklere aykırı olarak ek sözleşme yapılması ile doğan zarar, kamu zararı olarak kabul edilmelidir" denilmişti.
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da istenmişti.
Editor : Şerif SENCER