Gündem

Ege'deki deprem fırtınasına ilişkin AFAD'dan açıklama geldi!

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Ege Denizi'nde son günlerde çokça meydana gelen sarsıntıların İzmir, Muğla ve Aydın gibi illerdeki aktif fayları tetiklemesinin mümkün olmadığını söyledi.

Ege'deki deprem fırtınasına ilişkin AFAD'dan açıklama geldi!
05-02-2025 16:28

Ege'de ÖZETİ| tsunami tehlikesi var mı? Uzmanlardan peş peşe açıklama! 'İki kent tehdit altında'

GALERİNİN DEVAMI <p>Ege Denizi'nde 28 <a href=Ocak itibarıyla yoğunlaşan sismik hareketlilik sonucunda bölgede bugüne kadar yüzlerce deprem oldu.

"><p>Yunanistan'ın Santorini Adası'nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda yoğunlaşan, derinlikleri 5 ile 25 kilometre <a href=arasında değişen depremler, tedirginliğe neden oldu. Deprem fırtınasıyla ilgili Ege sahilleri için tsunami tehlikesi de gündeme geldi.

"><p>Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, meydana gelen depremler hakkında Aydın ve Muğla'nın kıyı kesimlerinde yaşayanlara uyarılarda bulunarak tsunami riskine <a href=dikkat çekti.

"><p>Bu depremleri <a href=daha önceden sıklaşabileceğini öngördüğünü söyleyen Görür, "Ben ilk twit attğım zaman Santorini’de depremler başlamıştı. Bu depremlerin daha sıklaşacağını, sıklaşabileceğini öngördüm. Düşünmediğimiz şekilde gelişirse Türkiye’nin Ege kıyılarının zarar görebileceği konusunda da halkı uyardım. Halen de bu uyarıyı yapıyorum. Santorini’de olan depremler daha büyük bir depreme neden olur ve Türkiye kıyılarına yakınlaşırsa hem tsunami hem de güney alanlarımızda özellikle Aydın ile Muğla arasında belli ölçüde yıkıma neden olabilir. Bu bakımdan yerel yönetimlerin, merkezi yönetimin dikkatli olması gerektiğini söylüyorum" dedi.

"><p><span data-style=‘BU DEPREMLERİN OLUŞ MEKANİZMASI TEKTONİK NEDEN’

Depremlerin oluşumunu anlatan Prof. Dr. Görür, "Şimdi bu depremlerin oluş mekanizması, Afrika levhasının Anadolu levhasının altına dalıp tüketilmesi ile olur. Afrika levhası Anadolu levhasının altına Helen - Kıbrıs yayı boyunca dalıp, tüketiliyor. Helen - Kıbrıs yayı bir dalma-batma zonu. Dolayısıyla Afrika levhası da Anadolu levhasının altına bu dalma-batma zonu nedeniyle dalıp, tüketiliyor. Bu dalma-batma üstteki levha olan Anadolu levhasında kuzey güney yönünde önemli ölçüde bir gerilmeye neden oluyor. Bunun sonucunda orada normal faylar meydana geliyor. Bu arada bizim Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara bölgesindeki Güney kolu bu bölgeye kadar uzanıyor. Belli ölçüde ilişkisi var. Dolayısıyla bu bölgede depremler volkanizmanın dışında, tektonik nedenlerle meydana geliyor. Volkanizmanın da belli bir etkisi olabilir. Volkanizmanın yalnız başına bu depremleri ürettiğini ben zannetmiyorum.

"><p><span data-style='AYDIN İLE MUĞLA ARASINDAKİ KIYILARIMIZ TEHLİKEYE GİREBİLİR'

Bölgedeki fay hatlarını açıklayan Prof. Dr. Naci Görür, "Bu bölgede 3 mekanizma var. Doğrultu atımlı bir fayzonu, Afrika levhasının dalması sonucu oluşan kuzey güney gerilmesine bağlı bir normal atımlı fayzonu ve üçüncüsü de volkanizma. Bazı insanlar volkanizmanın bu depremlere neden olduğunu sanıyor. Bizim hem Yunan meslektaşlarımızda temasımız sonucu hem bizim düşüncemiz, burada Afrika levhasının dalıp, batması sonucu Ege’de meydana gelen gerilmeye bağlı olarak meydana gelen depremlerin kökeni veya bugün oluş nedeni tektonik neden. O nedenle, 'Faylı nedenler' diyoruz. Bunlar daha çok eğim atımlı fayların doğrultu atımlı faylarla etkileşimi sonucu bu depremler meydana geliyor. Eğer Türkiye sınırlarına doğru normal atımlı bir fay gelişimi, yırtılması olursa Aydın ile Muğla arasındaki kıyılarımız tehdit altına girebilir. Tsunami olabilir. Belli ölçüde yıkım olabilir. Onun için biraz dikkatli olmak gerekir" şeklinde konuştu.

"><p><span data-style='BU DEPREM FIRTINASI 5 - 10 GÜN İÇERİSİNDE AZALIP YOK OLACAKTIR'

Deprem fırtınasının bir süre sonra sona ereceğini söyleyen Prof. Dr. Görür, "Belki de hiçbir şey olmayacak. Afet boyutunda bir hareket olmayacak. Bu deprem fırtınası 5 - 10 gün içerisinde azalıp yok olacaktır. Çünkü deprem fırtınalarının böyle bir özelliği de var. Genellikle büyük bir yıkıma neden olmadan, büyük bir depreme neden olmadan, gerekli hareketleri son buldurabiliyor. Sık sık olması o gerilmenin devam ettiğini, etkin olduğunu gösteriyor. Hiç azalan bir şey yok. Aksine gittikçe çoğalıyor. Gittikçe gelişip, büyük faylar oluşturacak, deprem oluşturacak evreye gelirse, o zaman daha zararlı olabilir. Türkiye'yi de etkileyebilir. Ama aksi halde bugün dalma-batma hareketine bağlı olarak lokal bir bölgede kırılma, gerilme, normal faylanma ve belli ölçüde volkanik faaliyetler sonucu bugünkü depremler oluşuyor. Büyük bir deprem oluşturması için daha fazla yırtılmanın, kırılmanın olması lazım" ifadelerini kullandı.

"><p><span data-style=‘YUNANLILAR DEPREME KARŞI GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALDILAR’

Yunanistan'ın depremlerin başlangıcından itibaren aldığı önlemleri de değerlendiren Prof. Dr. Görür, "Ben Yunanlıların çok ders verir nitelikte bir hareket yaptığını düşünüyorum. Bu işi önemsediler ve çevre adaları boşalttılar. Oraya gerekli aletleri koydular. Yardım ekiplerini çağırdılar. Ölçüm ekiplerini getirdiler. Gerçekten gerekli önlemleri aldılar. Daha büyük bir deprem olsa bile insanların can kaybının olmayacağı kesin. Bence doğru, yapılması gereken bir işi yaptılar. Umarım bu hepimize ders olur. Biz güney kıyılarımızda, Aydın’dan Muğla’ya kadar Santori’ni Adasında olan depremselliğe bağlı olarak bir takım önlemler alıp almadığımızı ben bilmiyorum" dedi.

"><p><span data-style='GEÇMİŞTE 8.5 BÜYÜKLÜĞÜNE VARAN MEGA DEPREMLER OLMUŞ'

"><p>İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem <a href=Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde Santorini Adası çevresinde 28 Ocak'tan bu yana yoğunlaşan deprem fırtınasıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

"><p>Prof. Dr. Sözbilir, <strong>faaliyet biter mi. Bunun yanıtı büyük resimde saklı. Ada yayının güneyinde Girit. Girit'in güneyinde Afrika ile Ege-Anadolu levhasının jeolojik sınırını oluşturan devasa bir fay bulunuyor. Arnavutluk'tan güneydoğuya doğru ilerleyip bir yay geometrisi sunacak şekilde Yunanistan güneyinden ve Girit Adası güneyinden geçtikten sonra kuzeydoğuya doğru kavis çizerek Rodos Adası güneyinde Pliny-Strabo transform fayı ile birleşir. Bu fay üzerinde, geçmişte 8.5 büyüklüğüne varan mega depremler olmuş" dedi.

"><p><span data-style='7.5 BÜYÜKLÜĞÜNE VARAN DEPREMLERİ DE TETİKLEYEBİLİR'

"><p>Bölgede son 20 yılda yapılan jeofizik çalışmaların Santorini ve hemen kuzeydoğusundaki Amorgos-Kolombo deniz altında yer alan volkandaki magma faaliyetinin 2,8 kilometre derinliğe kadar yükseldiğini <a href=ortaya koyduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Sözbilir, "Bu alandaki kırık ve çatlak oluşumu yanı sıra diri faylar boyunca hidrotermal- jeotermal akışkanların sisteme katıldığını göstermektedir. Denizaltında devam eden bu tektono-magmatik faaliyetlerin belirli bir zaman sonra kırık ve çatlaklar boyunca yeryüzüne ulaşması ve volkanik bir faaliyete dönüşme ihtimali vardır. Tabii bu faaliyet geçmişte olduğu gibi, 7.5'e varan depremleri de tetikleyebilir" diye konuştu.

"><p><span data-style='TÜRKİYE’NİN GÜNEYBATI KIYILARINDA TSUNAMİ YAŞANDIĞINA DAİR KAYITLAR VAR'

"><p>Bu konuyla ilgili olarak geçmişte yaşanmış hem deprem ve hem de volkanik faaliyet olduğunun kaydeden Prof. Dr. Sözbilir, <strong>gibi kıyı bölgelerimizdeki genç birimler içinde saptanmış durumda. Bu da böyle bir patlama olması durumunda volkan küllerinin Ege kıyılarına kadar ulaşabileceği öngörülebilir. Böyle bir durumda vatandaşlar, AFAD gibi kurumların vereceği bilgiler web sayfalarında yer alan yanardağ önlemleri konusunda bilgi sahibi olabilirler" ifadelerini kullandı.

"><p><span data-style=UYGULAMAYI TELEFONLARA YÜKLEYİN ÇAĞRISI

"><p>Santorini Adası kuzeyinde 1956 yılında 7.5 büyüklüğünde bir deprem olduğu ve 13 dakika sonra 7 büyüklüğünde artçı bir şok yaşandığının bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, <strong>depremi algılıyor. AFAD sistemi, otomatik çözümleyerek verileri tüm dünyaya açıyor. Eğer tsunami tehlikesi varsa, AFAD uygulaması içeren tüm akıllı telefonlara mesaj gelmektedir. Bu mesajdan yaklaşık 20-30 dakika sonra tsunami kıyılarımıza ulaşabilir. Bu süre içinde deniz kıyısından 4-5 kilometre karaya doğru ilerlediğimizde herhangi bir can kaybı yaşanmayacaktır. Belki kıyıdaki bazı binaları deniz suyu basacak daha sonra geri gidecektir. Bu nedenle AFAD, Valilik gibi resmi makamların web sitesinin sürekli kontrol edilmesi ve AFAD uygulamasının tüm akıllı telefonlara yüklenmesi önem arz etmektedir" dedi.

">

Prof. Dr. Tatar, depremle ilgili çalıştaya katılmak üzere geldiği Hatay'da, AA muhabirine, Ege Denizi'nde son günlerde meydana gelen sismik aktivite yoğunluğuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Ege Denizi'ndeki depremlerin 28 Ocak'tan beri sıklaşmaya başladığını anımsatan Tatar, "1000'e yaklaşan bir sismik aktivitenin olduğunu görüyoruz. Şu ana kadar olan en büyük deprem 5,2 büyüklüğünde. Depremlerin büyüklük ve derinliklerinin dağılımlarına baktığımızda çok stabil gidiyor. Yaklaşık 60-70 civarındaki deprem 4 ve üzeri büyüklükte." dedi.

Tatar, bölgede yaşanan depremler hakkında bilgi vererek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ege Denizi ve Santorini Adası civarındaki bu depremleri, 'deprem fırtınası' olarak değerlendiriyoruz. Deprem fırtınasının kökeni ve oluşumu tektonik de olabilir, volkanik de. Bu konuda bir tartışma var ama aslında Santorini Adası'nın olduğu bölge dünyanın en etkin aktif volkanik kuşaklarından bir tanesi. Orada ciddi volkan çıkışlarının olduğunu biliyoruz. Özellikle bundan 3 bin 600 yıl önce olan büyük volkanik patlamayla oradan çıkan malzemelerin bizim Ege kıyılarımıza da ulaştığını ve şu anda da bugünkü kayaların içerisinde olduğunu görüyoruz."

Ege Denizi'nde yaşanan sismik hareketlilik nedeniyle deprem korkusu yaşayan yaklaşık 9 bin kişi, Santorini Adası'ndan ayrıldı.

Santorini Adası'nın olduğu bölgede geçmişte çeşitli volkanik patlamaların da meydana geldiğinin bilgisini paylaşan Tatar, 1600 ve 1952'de yaşanan patlamalarda da kül, toz ve buhar çıkışları gibi benzer durumların oluştuğunu anlattı.

TÜRKİYE'DEKİ 14 AKTİF VOLKAN ŞUAN SUSKUN DURUMDA 

Prof. Dr. Orhan Tatar, Santorini Adası'nın bulunduğu bölgede 2011-2012'de de benzer bir sismik aktivitenin yaşandığını hatırlatarak, "Yaklaşık 14 ay boyunca çok sayıda deprem kaydı oluştu. O dönemde çok ciddi şekilde bir 'acil durum' ilan edilmişti. Sismik aktivite 14 ay sonra sonlandı, orada bir volkanik aktivite meydana gelmemişti. Bu tabii bir jeolojik ve volkanik tehlike. Bunlar dünyanın bazı yerlerinde önem arz ediyor. Bizim için uzak bir tehlike gibi gözükse de aslında ülkemizde 14 aktif diyebileceğimiz volkan var. Bunlar şu anda suskun durumdalar." ifadelerini kullandı.

Santorini Adası'nda korkulu bekleyiş! Uzman isim 'asıl büyük tehlike' konusunda uyardıSantorini Adası'nda korkulu bekleyiş! Uzman isim 'asıl büyük tehlike' konusunda uyardı

Deprem çantasında neler olmalı? Deprem çantası nasıl hazırlanır?Deprem çantasında neler olmalı? Deprem çantası nasıl hazırlanır?

Geçmişte Türkiye'nin bazı bölgelerinde volkanik patlamaların yaşandığını anımsatan Tatar, volkanik tehlikelerin AFAD'ın Türkiye Afet Risk Azaltma Planı'nda tanımlanan afet türlerinden olduğuna dikkati çekti.

Tatar, Ege Denizi'ndeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Hatay'da açıklamalarda bulundu.

"PANİK GEREKTİRECEK BİR DURUM YOK"

"Şu an için vatandaşlarımızın panik yapmasını gerektirecek bir durum yok aslında. Gereksiz, anlamsız bir panik ortamının olduğunu görüyoruz. Yurt dışında hem Yunan hem de İtalyan meslektaşlarımızla sürekli temas halindeyiz. Yurt içinde AFAD'ın Deprem Danışma Kurulu bu konuyu değerlendiriyor. Konunun uzmanı birçok bilim insanı da bu sürece katkı sağlıyor. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğümüzde (MTA) çok değerli uzman arkadaşlarımız var, onlar da bu sürecin içerisinde. AFAD ile MTA ortak bir çalışmayla ön değerlendirme raporunu hazırladı. Bunu çok kısa süre sonra vatandaşlarımızla paylaşacağız. Orada da birtakım teknik ve bilimsel bilgiler var."

Volkanik patlamada kül ve toz bulutlarının ulaşma ihtimali var

Bölgede oluşabilecek volkanik patlama ihtimaline karşı tüm verileri yakından incelediklerini ifade eden Tatar, şöyle konuştu:

"Orada bu sismik aktivitenin sonrasında bir püskürme, volkanik patlama gerçekleşirse bunun yarattığı volkanik küllerin, birtakım toz bulutlarının değişik yerlere ulaşma ihtimali var. Bu çok doğaldır. Bu tamamen o anki meteorolojik olaylara da bağlı. Bu anlamda da hem Yunanistan hem de Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz ile AFAD arasında sürekli temas var. Biz şu anda Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzden gelen bütün verileri değerlendiriyoruz. Olası bir volkanik patlama durumunda ortaya çıkacak toz bulutunun, küllerin ne yönde hareket edeceği, ne kadar yükseğe çıkacağı konusunda birtakım modellemeler yapılıyor."

"SANTORİNİ ADASI CİVARINDAKİ FAYLARIN TÜRKİYE KIYILARIYLA DOĞRUDAN BAĞLANTISI YOK"

Tatar, Santorini Adası çevresindeki depremlerin ardından Ege Bölgesi hakkında bazı görüşlerin ortaya atıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Ege Bölgesi'ndeki bazı illerimizde fayların harekete geçebileceği, bunları tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda da birtakım spekülatif haberlerin olduğunu görüyoruz. Bunlar tamamen birbirinden bağımsız olaylar. İzmir'de, Muğla'da, Aydın'da olsun birtakım aktif, diri faylar var. Bunların hepsi kendi özelinde ayrı karakterde faylar. Her birinin farklı farklı deprem üretme potansiyelleri var ama bunların Ege Denizi'nde özellikle de şu anda ciddi şekilde deprem fırtınasının yaşandığı Santorini Adası civarındaki faylarla doğrudan bir bağlantısı yok. Birbirini tetiklemesi mümkün değil. Vatandaşlarımızın bunu bilmesinde fayda var.

Vatandaşlarımızın bu tür durumlarda özellikle doğru ve sağlıklı bilgeye ulaşması çok önemli. Sosyal medyada zaman zaman bu tür böyle çok bilimsel temele dayanmayan birtakım yorumların, paylaşımların olduğunu da görebiliyoruz. Bunlara çok itibar etmemelerini rica ediyoruz çünkü sonuçta devletimizin bütün kurumları AFAD'ın koordinasyonunda her alanda, bu konuda bir teknik değerlendirme içerisinde. Bu çalışmalar geri planda çok ciddi şekilde yurt dışındaki paydaşlarımızla iletişim halinde sürüyor."


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER