Müzik ÖZETİ| dünyasında caz ve dünya müziğini harmanlamasıyla tanınan İtalyan asıllı ABD'li gitar virtüözü Al Di Meola, "Türk müziği benim çalışmalarımı ciddi bir şekilde etkiledi. Karışık ritimler ve müzikal yapılar bazı bestelerim ve doğaçlamalarımda bana yardımcı oldu." dedi.
Geçen sene 33. Akbank Caz Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde dinleyicileriyle buluşan ödüllü müzisyen, bu yıl 7 Kasım'da Wolkswagen Arena'da konser verecek.
Müzik hayatına 1974'te "Return to Forever" grubunda gitar çalarak başlayan ve dünya genelinde altı milyondan fazla plağı satılan 70 yaşındaki sanatçı, ilham kaynaklarını, kendine has müzik tarzını ve çalışma rutinlerini AA muhabirine anlattı.
Müziğe ilk olarak The Beatles dinleyerek ilgi duyduğunu dile getiren Meloa, "The Beatles sayesinde gitara daha çok yoğunlaştım, daha sonra Wes Montgomery ve Django Reinhardt gibi gitaristleri örnek aldım. Genel olarak bu müzisyenler benim karışık harmoni içindeki melodilerimin ve gitar tekniğimin temelini attı." diye konuştu.
Kendine has tarzını yıllar içinde oluşturduğuna dikkati çeken Meloa, "Return to Forever grubunda çaldığım yıllarda odak noktam doğal olarak caz müzikti. Yıllar içinde Latin ve Akdeniz unsurları, müziğimin parçası olmaya başladı. Bana göre eşsiz tarzımı inşa eden şey ise farklı türleri bir araya getirmem ve yenilik alanında durmak bilmez bir uğraş içinde olmamdır. Bu evirilme hali benim çalışmalarımı taze ve heyecan verici kılıyor." ifadesini kullandı.
- "MÜZİK BESTELEMEYE SEZGİSEL VE SPONTANE BAKIYORUM"
Meloa, besteciliğe yaklaşımı ve çalışma rutinine ilişkin, "Müzik bestelemeye biraz sezgisel ve spontane bakıyorum. Genellikle ilgimi çeken melodik bir fikir veya ritmik kalıplarla başlıyorum. Buradan yola çıkarak armoniler ve düzenlemelerle denemeler yapıyorum. Parçanın organik olarak şekillenmesine izin veriyorum. Katı bir rutine bağlı kalmıyorum, daha ziyade ilhamın beni yönlendirmesine izin veriyorum." değerlendirmesini yaptı.
Fikirlerin diğer müzisyenlerle doğaçlama yaparken ya da farklı enstrümanlarla oynarken de ortaya çıkabildiğine işaret eden Meloa, şunları kaydetti:
"Çalışma rutinime gelince bazen yapılandırılmış, bazen de çeşitli olduğunu söyleyebilirim. Her gün teknik egzersizlere, gamlara ve doğaçlamaya zaman ayırıyorum. Ayrıca hem kendi çalışmalarım hem de başkalarının kayıtlarıyla birlikte çalmak için önemli miktarda zaman harcıyorum. Bu, becerilerimi korumamın yanı sıra ifadelerimi ve tekniğimi sürekli olarak geliştirmemde bana yardımcı oluyor. Ayrıca, gerçek zamanlı senaryolar becerilerimi keskinleştirdiği için canlı performansın bir pratik yöntemi olarak önemine inanıyorum."
Müzik performansına ve kayıt sürecinde teknolojik gelişmelerin önemine de değinen Meloa, "Ses kalitesini artırabilmek için bir dizi dijital araç ve yazılım kullanıyorum. Katmanlı ve zengin bir performans için dönüştürücü efektleri ve döngü araçlarından faydalanıyorum. Modern ekipmanlar her zaman müzikteki sınırlarımı zorlamamda bana yardımcı oluyor, yaratıcılıkta bana yeni yollar gösterebiliyor." görüşünü paylaştı.
- "TÜRK MÜZİĞİ DUYGULARI TEKNİK BECERİYLE HARMANLIYOR"
Meloa, halihazırda caz, füzyon ve elektronik unsurların bir araya geldiği yeni bir albüm üzerinde çalıştığını ve bu albümde başka müzisyenlerle de iş birliği yapacağını belirtti.
İstanbul daha önce verdiği konseri değerlendiren Meloa, "Türkiye'de sahne almak benim için her zaman derin bir tecrübe olmuştur. Türk dinleyicisi karmaşık ve kalpten yapılan müziği her zaman takdir etmiştir. Türk hayranlarımdan her zaman eşsiz bir enerji alıyorum, bu da her konserimi unutulmaz kılıyor. Türkiye'nin zengin kültürel mirası da buradaki performanslarıma ayrı bir boyut katıyor." değerlendirmesini yaptı.
Meloa, Türk müziğinin ilham kaynakları arasında olduğunu kaydederek, "Türk müziği benim çalışmalarımı ciddi bir şekilde etkiledi. Karışık ritimler ve müzikal yapılar bazı bestelerim ve doğaçlamalarımda bana yardımcı oldu. Türk müziğinin duyguları teknik beceriyle harmanlayan yönünü çok seviyorum. Bu unsurları sıklıkla müziğime ekleyerek çalışmalarımı daha derinlikli ve egzotik hale getirebiliyorum." diye konuştu.
Müzik hayatına 1974'te başlayan ve 1975'te Grammy Ödülü'ne layık görülen Al Di Meloa, kariyeri boyunca iki platin albüm, dünya genelinde altı milyondan fazla plak satışı, Almanya'da beş altın albüm, Berklee Müzik Okulundan Onursal Doktora Belgesi, Montreal Caz Festivali'nden Onursal Miles Davis Ödülü'nün de aralarında olduğu çok sayıda prestijli ödülün sahibi oldu.
Meloa, ilk grubu "Return to Forever" ile 4 albüm kaydederken solo kariyeri boyunca stüdyo, konser ve derleme çalışmalarının da aralarında bulunduğu 40 albüme imza attı.
Editor : Şerif SENCER