Enstrüman ÖZETİ| türleri, vurmalı, üflemeli, telli, yaylı ve nefesli olmak üzere beş gruba ayrılıyor. Ama öyle bir enstrüman düşünün ki dokunmadan bile çalabiliyorsunuz. Üstelik aşina olduğumuz sesleri çıkarıyor ve hiçbir şekilde temasa ihtiyaç duymuyor.
Léon Theremin tarafından icat edilmesi tamamen şans eseri olan ve mucidiyle aynı ismi taşıyan theremin isimli enstrümanı mercek altına alacağız. Pek çok yerde duyduğumuz sesleri dokunmadan çıkarabilen bu ilginç enstrüman, nasıl çalışıyor?
Öncelikle enstrümanın tarihçesine bir göz atalım.
Léon Theremin isminde bir Rus fizikçi, 1920 yılında Rus hükûmeti için yakınlık sensörleri üzerine araştırmalar yapıyordu. Akabinde bir odadaki gaz yoğunluğunu ölçmek için bir gaz sayacı üzerinde çalışıyordu. Gazın yoğunluğunu ölçen ve elektrik sinyallerini algılayan bir osilatör ile çalışmalarına devam ediyordu.
Ölçüm yapmaya devam ederken sayaca yaklaşınca ilginç seslerin çıktığını fark eden Léon Theremin, cihazdan uzaklaşınca bu seslerin azalarak kaybolduğunu gördü. Bu hareketleri tekrarlarken seslerin birdenbire ortaya çıkıp kaybolduğunu fark eden Léon, cihaza bir ses sinyali eklemeye karar verdi.
Ses sinyallerini ekledikten sonra, vücudun göreceli hareketlerinden etkilenip cihazın daha yüksek sesler çıkardığını gören Léon, dakikalar içerisinde farklı melodiler üretmeye başladı. Ardından büyük bir hevesle cihazı Vladimir Lenin'e gösteren Léon, onun dikkatini çekti ve Lenin onu hem bir müzisyen hem de bir casus olarak Avrupa turuna gönderdi.
Casusluk, mucitlik ve hem de müzisyenlik mi? Léon Theremin ile üçü bir arada.
Lenin, 1922'de Léon'un sahne almasını istedi ve Léon, bunun üzerine Avrupa'da çeşitli yerlerde "Ether-Wave" adı altında konserler verip sahne aldı ve buu ilginç alet, pek çok insanın dikkatini çekti. Çünkü Léon, sanki sihir yapıyormuş gibi ellerini cihazın üzerinde sallıyordu ve ortaya ilginç melodiler çıkıyordu. Abracadabra!
Lenin, sadece Avrupa ile yetinmek istemedi ve Léon'u istihbarat için 1928 yılında Amerika'ya gönderdi. Ancak bu şeytan üçgeninde yaşamak ona pahalıya mal oldu ve o dönemde FBI'ın dikkatini çekti. FBI'ın izleme listesine giren Léon, arkasında hiçbir iz bırakmadan ABD'den kaçıp Rusya'ya geri döndü ve 1993 yılında ise öldü.
Aslında bu icadın yayılmasının arkasında Léon değil, başka bir kahraman yatıyor.
Léon, enstrümanın yayılmasında pet etkili olmadı. Sadece Avrupa ve ABD'de istihbarat için bilgi toplarken verdiği konserlerle tanındı. Ancak Léon'un Amerika'dan kaçışından sonra theremin öksüz kaldı ve kimse sahip çıkmak istemedi. Ta ki Robert Moog isimli bir Amerikan mühendis tarafından tekrar keşfedilene kadar.
Robert Moog, Electronic Worlds isimli bir derginin nüshalarından arta kalan bilgilerle bir theremin enstrümanı kurdu. Moog, bu enstrümana o kadar hayran kalmıştı ki onun bu hayranlığı, enstrümanın daha çok tanınmasını sağladı.
Bir diğer kahraman ise dev bir radyo şirketi: Amerika Radyo Şirketi (RCA), enstrümanın lisans haklarını satın aldı.
Enstrümanın ABD'ye gelmesinden kısa bir süre sonra namı yayıldı ve Amerika Radyo Şirketi (RCA) tarafından hızlı bir şekilde lisanslandı. RCA, lisanslarına güvenerek aslında herkesin bir theremin icat edebileceğini ifade etmek istedi ve bunu tüketicilere çok kolaymış gibi pazarladı. Ama işin aslı hiç de öyle değildi.
Theremin, geleneksel enstrümanlardan oldukça farklı. Teli, perdesi, tuşu veya herhangi bir akordu yoktur. Kolayca temin edebildiğimiz enstrümanları çalmak birkaç eğitimden sonra kolay hâle gelir ancak theremin, oldukça komplike bir yapıya sahipti. Bu da onu müzik dünyasında oldukça farklı bir yere koyuyordu.
Koskoca Amerika Radyo Şirketi'nin müdahale etmesine rağmen, neden o dönem popülerleşmedi?
Theremin enstrümanı ile ilgili bir gazete kupürü. .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Theremin çalmak, o dönem geleneksel enstrümanlar dışında yeni bir şeyler denemek isteyenler için çok zordu. Çünkü alışılmışın dışında bir müzik aletiydi ve gören herkes küçük çapta bir şok geçiriyordu. Herhangi bir teli, perdesi ve tuşu bulunmadığı için bazen kıvrak el hareketleri bile yetersiz kalıyordu.
Ne yazık ki theremin, komplike yapısından dolayı geniş kitlelere hitap edemedi ve beklenen popülariteye ulaşamadı. Bu müzik aletini kontrol etmek inanılmaz zordu, insanlar da gitar ve keman gibi enstrümanlar çalmak yerine theremin çalmayı pek tercih etmemişti.
Ancak avangart besteciler sayesinde thereminin yüzü birdenbire gülmeye başladı.
Theremin stüdyosunda Léon Theremin, Joseph Schillinger ve Nikolai Sokoloff. .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
"Thereminvox" patentinin alınmasından sonra bu patent, enstrümanın duyulmasına katkıda bulundu. Ardından Joseph Schillenger gibi avangart besteciler, theremin cihazının potansiyelini hemen fark ettiler ve 1929'da Schillenger, "First Airphonic Suite" prömiyerini New York'ta yaptı. Böylelikle theremin solisti Léon Theremin, şehrin konuşulan konusu haline geldi.
RCA, Thereminvox'un üretim haklarını hızlı bir şekilde ele geçirdi ve ülkedeki her oturma odası için bir theremin satmak üzere tasarlanmış bir reklam kampanyası başlattı. Her ne kadar RCA'nın hamlesinden dolayı theremin ticari bir başarısızlık olarak görülse de hâlen dünyanın ilk elektronik enstrümanı olarak anılıyor.
Buraya kadar her şey tamam. Peki Theremin nasıl çalışıyor?
Theremin, elektromanyetik gürültü oluşturarak çalışıyor. İçeriğimizin başında Léon Theremin'in bir osilatör ile çalıştığından bahsetmiştik. İnsan vücudu bir kapasitördür, yani vücudumuz elektriği depolayabilir ve iletebilir. Tıpkı şişirilmiş bir balonu saçımıza sürttüğümüzde oluşan elektriklenme ile saçımızın kabarması gibi.
Enstrümanda bulunan iki antenin her biri, radyo frekanslarında salınan devrelere bağlıdır. Bir osilatörün frekansı sabit, diğeri ise değişkendir. Bu elektromanyetik alanda elektriği ileten insan vücudu, hareket ettiğinde sabit ve değişken osilatörler arasındaki farkı ölçer ve bu farkı bir perdeye iletir.
Her farklı el hareketi, farklı frekansları çalıştırdığı için ortaya perdeye yansıyan bir ses çıkar. İşte yanlışlıkla keşfedilen theremin enstrümanı böyle çalışır. Her ne kadar kolay görünse de aslında kullanması epey zor bir enstrüman.
Nasıl çalındığını görmek için şu videoyu izleyebilirsiniz:
Bilmeyenler için gizemini koruyan, bilenlerin aklındaki soru işaretlerini kaldırmaya çalıştığımız ve gizem perdesini araladığımız içeriğimizde theremin hakkında merak edilebilir noktalara değindik. Çalması kadar günümüze kadar gelmesi de zor olan bu enstrüman, pek çok kişinin hâlen ilgisini ve dikkatini çekiyor.
Eğer size theremin çalabilmek için bir fırsat sunulsaydı, hangi şarkıyı çalardınız? Yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
Kaynaklar: Splice, EMastered, How Stuff Works, Unison, LemelsonMüzik ile ilgili diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER