Cimpi ÖZETİ| Cimpi (Gympie Gympie) veya diğer adıyla “Dendrocnide moroides” bitkisi, verdiği dayanılmaz acı yüzünden dünyanın en tehlikeli bitki türleri arasında.
Hatta “intihar bitkisi” olarak bile anılıyor çünkü ona dokunan kişi acısına son vermek amacıyla intihara bire sürüklenebiliyor… Gelin bu ürkütücü bitkiyi daha yakından tanıyalım ve sebep olduklarına bakalım.
Nedir bu Cimpi Cimpi?
Çoğunlukla Avustralya’nın yağmur ormanlarında rastlayabileceğimiz Cimpi Cimpi, kalp şeklinde yapraklarının yanı sıra çiçeklere ve meyvelere de sahip. Zehirli özelliklerine rağmen kuş ve böcek gibi bazı hayvanlar bu yaprakları yiyebiliyor.
İçerdiği moroidin adlı toksin; yaprak, sap ve meyve olmak üzere bitkinin her yerindeki mikroskopik tüylerde bulunuyor.
Dokununca meydana gelebilecek sonuçları düşünmek bile rahatsız edici!
Cimpi Cimpi’nin sapları, yaprakları ve meyveleri cilt ile temas ettiğinde tüylerini deriye saplayan moroidin (zehirli bir kimyasal) içeriyor. Ne yazık ki bu tüyler saplanan yerde uzun süre kalabiliyor, kırılıp deri altına yerleşebiliyor ve bitmek bilmeyen ağrıya neden olabiliyor.
Ağrının şiddeti o kadar yüksek seviyelere çıkabiliyor ki bitkiyle temas edenlerin çektiği ağrı; saatleri, günleri aşıp haftalarca devam edebiliyor. Hatta bu acı o kadar fazla ki intihara kadar sürükleyebiliyor.
Bu bitkiyle temas edenlerin korkunç hikâyeleri var…
Eski bir asker olan Cyril Bromley, II. Dünya Savaşı eğitiminde bir Cimpi Cimpi bitkisine dokunmuştu. Acısı o kadar yüksek seviyedeydi ki hastane sedyesine bağlanmak zorunda kaldı. Görüntüsünü “başı kesilmiş bir yılan gibi” olarak tasvir etmişlerdi.
Başka bir kişi ise yaprağın hangi bitkiye ait olduğunu bilmeden bir tuvalet kâğıdı olarak kullanmıştı ve tahmin edebileceğiniz üzere en sonunda kendini vurmuştu…
Yani eğer Avustralya’nın yağmur ormanlarında bir keşfe çıkacaksanız Cimpi Cimpi bitkisine karşı dikkatli olmanızda fayda var! Zaten muhtemelen bu içeriği okuduktan sonra gideceğiniz varsa bile vazgeçmişsinizdir...
Kaynaklar: BBC, iNaturalistİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER