İçişleri ÖZETİ| Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 1042. gününde devam ediyor.
Ersoy ve Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren aileleri ziyaret etti, onlara gül verdi.
Evlatlarının dağa nasıl kaçırıldığını Ersoy'a anlatan aileler, terör örgütü PKK ile HDP'ye tepkilerini dile getirdi.
Ersoy, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşadıkları zor coğrafyada huzur ve güven içinde bir bayram geçirdiklerini fakat böyle huzur ortamında bayram geçirebilmek için yıllardır bu milletin, devletin ve halkın çok ağır bedeller ödediğini söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile arife günü Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 3 bin 352 rakımlı Varkavik Tepe Üs Bölgesi'ne gittiklerini belirten Ersoy, geceyi soğukta vatan nöbeti tutan evlatlarıyla birlikte geçirdiklerini ve bayramı onlarla birlikte karşıladıklarını anımsattı.
Daha sonra Ankara'da Türkiye'nin huzuru ve güvenliği, vatanın bölünmez bütünlüğü için uzuvlarının bir kısmını feda etmiş kahraman gazileri ziyaret ettiklerini dile getiren Ersoy, valiler, kaymakamlar ve ilçe protokollerinin de şehitlikleri ve şehit ailelerini ziyaret ettiğini aktardı.
Ersoy, bugün ise 40 yıldır mücadele ettikleri terörün kendilerine ödettiği başka bir bedelin çilekeşleriyle birlikte olduklarını işaret ederek, "Henüz 12, 13, 14 yaşlarında evlatları ellerinden alınmış, yıllarca evlatlarına hasret bırakılmışlar. Kalem tutması gerekirken boylarından büyük silahlar verilerek kardeşi kardeşe düşman etmek ve birbirine kırdırmak için onların evlatlarını ellerinden aldılar. Yıllardır bu acıyı bu ailelere, annelere yaşattılar." dedi.
Bugüne kadar bölücü terör örgütü PKK'ya ve onun siyasi uzantısı ile uzantılarına bölgeden yükselen en kuvvetli, anlamlı ve gerçekten en acılı haykırış olarak annelerin haykırışına ilk defa 3 Eylül 2019'da şahit olduklarını hatırlatan Ersoy, şöyle konuştu:
"1042 gündür bu anneler tek bir şey istiyorlar. Evlatlarının terör örgütüne gitmesine aracılık edenler, binalarında onları misafir ederek terör örgütüne gönderenlerden evlatlarını geri istiyorlar. Bu anneler hiç kimseyi öldürmek, hiç kimsenin çocuğunun kanını ve evladını katil etmek istemiyorlar. İstedikleri tek bir şey var. Ellerinden alınan evlatlarının geri verilmesi."
Annelerin saygın ve onurlu mücadelelerine ilk gün sahip çıktıklarını belirten Ersoy, ailelerin yanında olduklarını bildirdi. Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hepsine bu ülkeye yaptıkları kıymetli katkıları için çok teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar 37 evladımızın ailelerine, anne ve babalarına kavuşmasına, o mutluluğa hep birlikte şahit olduk. İnşallah geri kalan evlatlarımızın da biran evvel bu hainlerin, kalleşlerin, zalimlerin, insanlık, evlat, çocuk düşmanlarının hem ellerinden kurtulmasını sağlamak hem de başka çocuklarımızın onların tuzaklarına düşmesini engellemek için elimizden gelen mücadeleyi sürdüreceğiz."
Bütün kamu kurumu ve kuruluşlarıyla uyum ve koordinasyon içinde bu haklı ve büyük mücadeleyi bundan sonra da kararlılıkla destekleyeceklerini kaydeden Ersoy, "Bir daha bu annelerimizin yaşadığı acıları Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir vatandaşının yaşamaması için var gücümüzle mücadele etmeye, mağdur ve mazlum ailelerimizin de yanında olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
"Onların çığlıklarıyla, artık evlatlarımız örgüte katılmayacak"
Annelerin mücadelesini desteklediklerini, acılarını paylaştıklarını, haklı haykırışlarında her zaman yanlarında olduklarını vurgulayan Ersoy, ülkenin huzuru ve güvenliği, başka ailelerin çocuklarının kandırılmasını ve başka çocukların terör örgütlerine gidişine aracılık edilmesini engellemek için bu mücadeleyi çok kıymetli bulduklarını dile getirdi. Ersoy, şunları kaydetti:
"Bugün hem bize bedel ödetenleri hem de çocuklarımızı ellerimizden alanları yaptıklarına bir bir pişman ediyoruz. Annelerimizin haklı isyanıyla, çığlıklarıyla inşallah bu çocuklarımızı kandıran, onları dağa çıkaran, onların kanından, canından, siyaset yapan, kendilerine gelecek bekleyen insan müsvettelerinin hepsini pişman etmeye devam edeceğiz. Onların çığlıklarıyla, artık evlatlarımız örgüte katılmayacak. Örgüte katılacak evlat bulamayacaklar. Daha doğrusu ortada örgüt de bırakmayacağız."
Bakan Yardımcısı Ersoy, her zaman bu ülkenin birliği, beraberliği, dirliği, güvenliği ve huzuru için bedel ödeyen, gözyaşı döken bütün vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini, ülkede barış, kardeşlik ve huzur içinde yaşanılmasından rahatsız olan her unsura karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini bildirdi.
Ersoy, "Allah'ın izniyle ne bölücü terör örgütü ne onların siyasi uzantıları ne de onları bir şekilde masumlaştırmaya, meşrulaştırmaya, siyasetlerini ya da geleceklerini bunların üzerine kuranların hiçbirine fırsat vermeyeceğiz. Eğer bugün PKK'yı hala can alıcı zalim, kan emici bir terör örgütü görmeyenler, onun siyasi uzantılarıyla iş birliği yapmayı kendilerine yedirebilenler ömürlerinde bir defa GATA'ya gitsinler, bu anneleri dinlesinler. Bu ülkeye ne kadar büyük kötülük yaptıklarını, bu ülkenin insanlarıyla helalleşmenin gerçek anlamda nereden geçtiğini çok daha iyi görürler." değerlendirmesinde bulundu.