Erbaş, ÖZETİ| Hac İdare Merkezinde düzenlenen "Arafat Bilgilendirme Toplantısı"nda kafile başkanlarıyla bir araya geldi.
İki yıllık aradan sonra tekrar hac ibadetinin yapılmasının çok sevindirici olduğunu belirten Erbaş, "İki yıl ülkelerden hacı kabul edilmedi. 'Acaba üçüncü yıl hiç olmazsa 5 bin, 10 bin hacı kabul ederler mi' diye beklerken, 40 bine yakın hacı adayının ülkemize kontenjan olarak tanınması şükrü gerektiren bir konu. Ne kadar şükretsek azdır." ifadelerini kullandı.
Kafile başkanları ve irşat görevlilerinin, hacıların Beytullah ve Arafat'la buluşmasına rehberlik ettiklerini anımsatan Erbaş, "Yeryüzünde bir insana rehberlik noktasında nasip olabilecek bundan daha güzel bir şey var mı? Beytullah'ı tavaf etmelerine, Arafat'ta vakfe yapmalarına, Ravza'yı ziyaret etmelerine vesile oluyorsunuz elhamdülillah. Hacı adaylarının ibadetlerini eksiksiz bir şekilde yapmaları sizlerin rehberlik ve takibine bağlıdır. Haccın okul olması, hac yolculuğunun mektebe dönüştürülmesi sizin çalışmalarınıza bağlı. Hac bir mekteptir, ibadettir." dedi.
- "HEPSİNİN SEMBOLİK ANLAMLARINI HACILARIMIZA ANLATMAMIZ LAZIM"
Erbaş, haccın en önemli hikmetlerinden birisinin de Allah Resulü'nün metodunu yerinde öğrenmek olduğunu işaret ederek, "Allah Resulü Efendimiz, Arafat'ta nasıl irşat etti, 'insanlar' dediği zaman, 'ashabım' dediği zaman hangi cümleleri kurdu. 'Müminler' dediği zaman hangi cümleleri kurdu? Bütün bunlar bir metottur. Mina, şeytan taşlama, hepsinin sembolik anlamlarını hacılarımıza anlatmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Kafile başkanlarının ünsiyet ve ülfet sahibi olduklarını belirten Erbaş, "Güler yüzlü, mütebessim çehreli herkesle iyi ve samimi ilişkiler kuracak, Muhammedi muhabbetin en güzel örneğini göstereceksiniz." dedi.
Sabrın özellikle hac döneminde çok önemli olduğunu dile getiren Erbaş, kafile başkanlarının, hacı adaylarını özellikle bu süreçte yaşanabilecek herhangi bir problem karşısında sabretmeleri konusunda uyarmalarını söyledi.
Erbaş, kafile başkanını işini samimiyetle yapan bir gönül insanı olarak niteleyerek, "Rahmanın misafirlerine hizmet etmeyi en büyük şeref kabul ederek, gönüllerde iz bırakacaktır. Hem ibadette hem de vazifede sekinet, bereket ve muvaffakiyet yakalamanın yolu, ihlas ve samimiyetten geçer. Her birinizin bu doğrultuda bir coşku, samimiyet ve özveriyle üstlendiğiniz görevi, layıkıyla gerçekleştireceğinize Allah'ın izniyle inancım tamdır." diye konuştu.
- "BU SÜRE ZARFINDA BURADAKİ İNSANLARIMIZIN GÖNLÜNÜ FETHEDECEKSİNİZ"
Hac ve umre dönemlerinin, insanların irşada hem zaman hem de zihin açısından en müsait olduğu vakitler olduğunu belirten Erbaş, şunları kaydetti:
"Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hac dönemini irşat için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu hem dinen hem de yasal olarak milletimizin dini hayatına rehberlik etmekle sorumlu olan bizler için en büyük imkandır. İnanıyorum ki sizler bu süre zarfında buradaki insanlarımızın gönlünü fethedeceksiniz. Bu toprakların bereketi, ülfet ve muhabbettir. İnşallah hepimiz deruhte ettiğimiz bu ulvi vazifeyi en güzel şekilde ifa edip hacılarımızın hayatının geri kalan kısmında şuur ve istikamet noktasında kalıcı izler bırakacaksınız."
Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü ve Hac İdare Merkezi Başkanı Remzi Bircan ise, hac organizasyonunda görev alan kafile başkanları ve din görevlilerine, Arafat'a intikallerin ve Arafat'tan inişlerin sorunsuz bir şekilde sağlanması konusunda hatırlatmalarda bulundu.
Bircan, Arafat'a intikal ve dönüşlerin nasıl olacağını, Müzdelife'de hacıların hangi noktalarda vakfe yapacaklarını ve şeytan taşlamaya giderken hangi güzergahların kullanılacağını harita üzerinde anlattı.