Diyanet ÖZETİ| İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ankara’da düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2022 Yılı Toplantısı"na katıldı. Programda konuşan Erbaş, cuma hutbesinin kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi ile ilgili olacağını söyledi.
Şiddetin asla bir zemine oturtulmaması gerektiğini söyleyen Ali Erbaş, “Bugün maalesef dünyanın her yerinde merhametten uzaklaşarak kadınlara şiddet uygulayan ahlak eğitiminden yoksun kimselerin varlığı hepimizi derinden üzmektedir. İnsanın en dokunulmaz değeri olan cana kastedenlerin, sorumsuz ve sabırsız davranarak hanımını, çocuğunu incitip rencide edenlerin varlığı vicdanları yaralamaktadır. Aslında bu da göstermektedir ki, cahiliye anlayışı sadece bir çağı değil, bir zihniyeti ve hayat tarzını ifade etmektedir. Bu noktada rahmet ve merhamet dininin, adalet ve irfan medeniyetinin mensupları olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, çocuğu, büyüğü ile insanı değersizleştirmenin, aşağılamanın ve onlara şiddeti reva görmenin hiçbir akli, vicdani, dini yönü, dayanağı ve mazereti olamaz. Şiddetin beslendiği hiçbir referans; insani, ahlaki ve İslami olamaz. Bunu her yerde ve herkese anlatmak durumundayız. Bu gerçeği tüm akıllara benimsetmek, tüm yüreklere nakşetmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
90 BİN CAMİMİZDE HUTBE KONUSU ÇOCUK
Aile ve şiddet konularında birçok çalışma yaptıklarını söyleyen Erbaş, “2022 yılı içerisinde aile içi şiddet, çalışma hayatı ve kadın, kadına yönelik şiddetle mücadele, İslam'a göre kadın hakları, çocuk hakları, çocuğun eğitim hakkı, küçük yaşta evlilik, kız çocuklarının eğitimi konularında seminer, konferans, panel ve benzeri türlerde 2 bin 765 faaliyet gerçekleştirilmiş. İnşallah yarın (Bugün) 90 bin camimizde hutbe konumuz çocuk. Rabbimizin kıymetli emaneti. Özellikle birkaç gün öncesinden itibaren duyduğumuz, o hepimizi derinden yaralayan konuyla ilgili yarın 90 bin camimizde çok önemli bir hutbe okutuyoruz" diye konuştu.
Toplantıya Erbaş’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı.
ÇOCUK: RABBİMİZİN KIYMETLİ EMANETİ
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah katındadır.”
Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.”
Aziz Müminler!
Çocuklarımız, Cenâb-ı Hakk’ın bizlere bahşettiği kıymetli bir emanettir. Onlar, hayatımızın neşesi, yuvamızın bereketidir. Ailemizin umudu, geleceğimizin teminatıdır. Onun içindir ki çocuklarımızı sağlıklı bir aile ortamında, sevgi ve güzel ahlakla yetiştirmek öncelikli görevimizdir.
Onları her türlü ihmal ve istismardan korumak, dini, ahlaki, hukuki ve insani sorumluluğumuzdur.
Kıymetli Müslümanlar!
Maalesef çocuklarımızla ilgili vicdanlarımızı derinden yaralayan haberlerin öne çıktığı bir gündemin içerisindeyiz.
Ne acıdır ki, yozlaşmanın, ahlakı ve hukuku kaybetmenin, vicdansızlığın bedelini en fazla çocuklar ödüyor. Bir yanda yaşanan savaşların ve trajedilerin, mülteci kamplarının ve yoksulluğun; diğer yanda ihmal, istismar ve insanlık dışı davranışların en büyük mağduru çocuklar oluyor.
Bu mağduriyetlerden biri de “küçük yaşta evlilikler”, “çocuk evlilikleri”, “çocuk gelinler” gibi ifadelerle gündeme gelen aşırılıklardır.
Değerli Müminler!
Kız çocuklarını, aile kurma sorumluluğuna sahip olmadan evliliğe zorlamak ve bunu İslam dininden hareketle meşrulaştırmaya çalışmak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Bu yanlış tutum ve söylemin İslam’ın evlilik anlayışıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Çocukların emeğinin, bedeninin, geleceğinin istismar edilmesi, insanlığın iflas ettiğinin bir göstergesidir. Nerede, nasıl, ne zaman olursa olsun ve kim tarafından yapılırsa yapılsın, çocukların ihmal ve istismarı, akılla, vicdanla ve ahlakla bağdaşmayan, insanlık dışı bir eylemdir.
Çocukları mağdur eden, onların geleceklerini karartan hiçbir söz ve davranışın mazereti ve meşruiyeti olamaz. Bir çocuğun hayatını karartmak, insanlığa ve vicdana karşı işlenebilecek en büyük cürümdür. Hem Yüce Allah hem de insanlık önünde hesabı verilemeyecek ağır bir suçtur.
Kıymetli Müminler!
Çocukların küçük yaşta evlendirilmesi ve çocuk istismarı vakalarının yüce dinimiz İslam ile anılması ve Müslüman kimliğinin zedelendiği bir sürece dönüştürülmesi asla kabul edilemez. İslam’a göre kadın ve erkek hem duygusal ve fiziksel, hem de ruhsal ve zihinsel olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilemez.
Zira evlilik için sadece ergen olmak yeterli değildir. Ergenlik biyolojik bir süreçtir. Evlilik ise reşit olmayı gerektirir. Nitekim ülkemizde evlilik yaşının asgari sınırı on sekiz olarak kanunlarla belirlenmiştir. Başta anne-babalar olmak üzere herkesin evlilik yaşı ile ilgili sınırlara riayet etmesi hem dini bakımdan gerekli bir davranış hem de ailede kalıcı huzur ve mutluluğu sağlamanın en temel şartıdır.
Aziz Müslümanlar!
Allah’ın emaneti olan yavrularımız, vicdan ve merhamet konusunda insanın ve toplumun en hassas terazileridir. O halde, yarınlarımızın ümidi olan çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızın idrakinde olalım. Onların eğitimlerine, psikolojik, sosyal, kültürel gelişimlerine, dini ve ahlaki terbiyelerine özen gösterelim.
Çocuklarımıza yönelik her türlü ihmal ve istismara karşı hep birlikte mücadele edelim. Çocuk istismarı gibi son derece hassas bir konuyu bilinçaltı mesajlarla İslam ve Müslümanlarla ilişkilendirmeye çalışanlara karşı da uyanık olalım.
Unutmayalım ki insanlık, çocukların güven ve huzurunu temin etmedikçe asla iyiliğe erişemeyecektir. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen şu dua ile bitiriyorum: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”
Editor : Şerif SENCER