Diyarbakır'ın ÖZETİ| Sur ilçesinden ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Hevsel Bahçeleri'nin eteğinden geçen Dicle Nehri'nde yaklaşık 40 balık türü yaşıyor.
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tarık Çiçek, geçen 30-40 yılda Dicle Nehri'ne yapılan müdahaleler, baraj, evsel ve kimyasal maddelerin nehir sularına karışması nedeniyle, nehirde yaşayan yaklaşık 40 balık türünden 3'ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
"3 TANESİNİN NESLİ ŞU ANDA TEHLİKE ALTINDA"
Dr. Çiçek, "Leopar sazanı, bodur yayın balığı ve kurt balığının sayılarında büyük oranda azalma yaşandı. İleriki aşamalarda toplu balık ölümleriyle de karşılaşabileceğiz. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan balıkları daha önce nehrin tümünde, şimdi ise sadece belirli ve kısıtlı alanlarda görüyoruz. Sürecin devam etmesi halinde ileriki yıllarda tamamen görülmeyecek. Son yıllardaki çevresel değişimlerle beraber bunlardan 3 tanesinin nesli şu anda tehlike altında. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar" diye konuştu.
Bu balıkların kısıtlı alanlarda görülebildiğini ifade eden Dr. Çiçek, "Bunları daha önce nehrin tümünde görebiliyorken şimdi nehrin sadece belli kısıtlı alanlarında, daha dar bir alanda görebilmekteyiz. Süreç böyle devam ederse ileriki yıllarda bunları tamamıyla görmeyebiliriz. Özellikle nehir üstünde son 30- 40 yılda büyük değişimler meydana geldi. Nehir üzerinde yapılan müdahaleler veya barajlar olsun, nehrin geçtiği yerlerinde evsel ve kimyasal atıkların arıtılmaması... Nehrin geçtiği yerlerde verimli topraklar var. Burada tarım yapılıyor. Gübre ve tarımsal ilaçlar nehir sularına karışmaktadır. Tüm bunları topladığınız zaman olumsuz etkenler burada yaşayan balıkları olumsuz yönde etkiliyor" dedi.
'TOPLU BALIK ÖLÜMLERİ GÖREBİLİRİZ'
Türlerin yaşantılarını sürdürebilmeleri için su kaynaklarının bilinçli kullanması gerektiğini, aksi durumda toplu balık ölümlerinin yaşanabileceğini ifade eden Dr. Çiçek, şunları söyledi:
"Bunların hayatlarını sürdürebilmeleri için bir farkındalık gerekiyor. Doğal kaynaklarımızı doğru ve etkin bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Biliyorsunuz son yıllarda kuraklık var. Kuraklıkla beraber yağış miktarlarında ciddi bir azalma, düzensizlikler var. Kar şeklinde yağması gereken yağışlarda bir azalma var. Yağışların azalması demek, nehrin su akışında ciddi azalmalara neden oluyor.Böyle devam ederse geçen yıllarda olduğu gibi nisan ve mayıs ayları sonunda veya ekim ayında nehirler ve nehirlere bağlı olan derelerde ve çaylarda toplu balık ölümlerini görebiliriz. Toplu balık ölümlerinin nedenlerine bakacak olursak bunun sebepleri araştırılmalı. Biyolojik ve kimyasal analizler yapılmalı ama muhtemelen bunlar oksijensizlikten ölüyor diyebiliriz. Bu balıklar başta nehrin çevresinde yaşayan kuşlar olmak üzere diğer canlıların temel besin kaynağını oluşturuyor. Balıkların ölmesi, azalması demek, aslında kuşların da diğer canlıların da bundan olumsuz yönden etkilenmesi demektir.Balıklar sadece insanların değil, aynı zamanda nehir sistemi içerisinde yaşayan diğer canlıların besin kaynağını oluşturuyor. Doğayı sevmek, doğayı korumak, su kaynaklarımızı düzgün kullanmak ve tarımda kullanılan gübre ve ilaçların nehir sularına karışmaması lazımdır. Evsel ve kimyasal atıklar için arıtmanın olması lazım. Suların arıtılarak nehre verilmesi gerekiyor."Editor : Şerif SENCER