
Zaman,
ÖZETİ| üzerine belki de en
çok düşünülen, en çok söz söylenen kavramlardan biri. İçinde bulunduğumuz çağda deneyimlediğimiz yenilikler ve Covid-19 küresel salgını
gibi olumsuzluklar, bizi
zaman algımızı da zaman kavramına bakışımızı da
yeniden sorgulamaya iterken serbest küratör ve Antik Horoloji Topluluğu (Antiquarian Horological Society)
eski başkanı David Rooney, zamanı anlamlandırma çabamıza Akrep ve Yelkovanın İzinde-On
İki Saatin Hikayesiyle Uygarlığın Tarihi (Çeviren: Eylül İdemen Doğramacı / Timaş Yayınları) adlı kitabıyla ışık tutmayı hedefliyor.İnsanlığa ve toplum bilincine ilişkin on iki kavramın, Antik Roma’dan yetmişinci yüzyıl Japonyası’na uzanan on iki
farklı çağdan on iki farklı toplumla ve on iki farklı saatle bağdaştırıldığı kitap, aslında zamanın kendisinden
daha çok ölçülebilirliğinin insanlık tarihini
nasıl şekillendirdiğini
gözler önüne seriyor.

Zamanın uçsuz bucaksız ufkunu insan algısına ve deneyimine göre sınırlandırma
yani zamanı ölçülebilir kılma bilimi
olarak tanımlayabileceğimiz horoloji, Rooney’nin yaşamında olduğu gibi kitabınının da odağında.Kitap, adından da anlaşılacağı üzere, insanlık sahnesinde boy göstermiş çeşitli toplumların zamanı ölçme ve yorumlama biçimlerini irdeleme çabasından daha çok zamanın ölçülebilirliğinin insanlık tarihini şekillendirmedeki rolünü konu ediniyor.

Rooney, zamanın ölçülebilirliğinin en temel göstergesi olan saatlerin, otorite sahipleri tarafından üzerinde hüküm kurmak istedikleri toplum ve/veya gruplara
karşı caydırıcı bir araç olarak kullanıldığını ve iktidarın gücünün birer sembolü olarak görüldüklerinden zaman zaman dirençle, hatta kimi saldırılarla karşılaştığını keşfettiriyor okuyuculara.Zamanın ölçülebilirliğinin sembolü olan saatleri,
dünya düzeninin inşasında kullanılan birer yapıtaşı olarak ele alarak yazar, insanlık
tarihi üzerindeki etkilerini de nesnel bir bakış açısıyla değerlendiriyor.Zamanın ölçülebilirliğinin insanlık tarihini şekillendirmedeki rolünü aktaran bu kitap, en
önemli küresel salgını henüz tam olarak atlatamadığımız ve yaşama ilişkin sorgulamaların belki de hiç olmadığı kadar gündemde olduğu şu dönemde okuyucularla daha sıkı bir bağ kurabilmesine yardımcı olabilir.
Editor : Şerif SENCER