Cumhurbaşkanı ÖZETİ| Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında gittiği İspanya'da İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan, kısa süre önce Filistin'i devlet olarak tanıyan İspanya'nın kararının diğer ülkelere de örnek olması gerektiğini belirterek ateşkes planlarının kağıtta kalmaması gerektiğini vurguladı.
"İSPANYA TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİ DESTEKLEYEN DOSTLARIMIZDAN"
Erdoğan'ın ortak basın toplantısındaki açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Bugünkü toplantımız ve imzaladığımız anlaşmalarla münasebetlerimizi yeni alanlara teşmil etme yönünde önemli adımlar attık. İkili ticaret hacminde 20 milyar hedefini yakalamak üzereyiz. Bir sonraki hedefimiz önümüzdeki 5 yıl içinde 25 milyar avroya ulaşmak.
Görüşmelerimizde Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini de ele aldık. İspanya, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katkılarını en iyi idrak eden, üyelik sürecimize başından beri en güçlü desteği veren dostlarımızdandır. Bu tutumun önümüzdeki dönemde güçlenerek sürmesini temenni ediyoruz. Sayın hükümet başkanı ile Avrupa genelinde artan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı tehdidini de görüştük. Avrupa Parlamentosu seçimleri sonucunda oluşan tablo maalesef endişelerimizi artırdı. Bu tür meydan okumalarla mücadelede medeniyetler ittifakı önemli bir platformdur. İttifakın 20'inci kuruluş yıl dönümüne yaklaşırken ileriye dönük olarak neler yapabileceğimizi de ele aldık, ittifaka olan desteğimizi teyit etti.
"İSPANYA'NIN FİLİSTİN'İ TANIMA KARARI DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLMALI"
İstişarelerimizde Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan gelişmeler de odağımızda yer aldı. İspanya'nın Filistin'i tanıma yönünde aldığı karar çok mühimdir. İspanya'nın bu tutumunun henüz Filistin'i tanımamış diğer ülkelere de örnek teşkil etmesi samimi temennimizdir. Dirayetli duruşundan ötürü değerli dostum Sanches ile Gazze'ye desteklerini esirgemeyen İspanya halkına gönülden teşekkür ediyorum. Yaşanan mezalim karşısında küresel vicdanın harekete geçirilmesinde Sayın Sanches'in büyük katkıları oldu. İki ülke olarak İsrail-Filistin ihtilafının çözümü yolunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışının temini önceliğimizdir. Pazartesi günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde alınan kararın uygulanmasını da takip edeceğiz.
Rusya-Ukrayna savaşı da gündemimizde yer aldı. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan güçlü desteğimizi teyit ettik. Ukrayna için adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın tesisinin müzakereler yoluyla mümkün olduğuna inandığımızı bir kez daha ifade ettik.
"BARIÅžI SAÄžLAYACAK PLANLAR KAÄžITTA KALMAMALI"
Adil ve kalıcı barışı sağlayacak, akan kanı durduracak ve hem Gazze dahil Filistin topraklarına hem bölgemize huzuru getirecek her plan ve kararı biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olumlu değerlendiririz. Önemli olan bu planların ve kararların samimi ve barış odaklı bir şekilde ele alınması, kağıtlarda kalmaması ve uygulamaya geçirilebilmesidir. Biz sürecin en başından itibaren akan kanın durmasını istediğimizi söyledik. Bunun için görüşülmesi gereken herkes ile görüştük ve bu temaslarımız şu anda da sürüyor.
"İSRAİL FİLİSTİN'DE BİLDİĞİNİ OKUYOR"
BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamalarda ülkeler ezici çoğunlukla acil ve kalıcı ateşkese duyulan ihtiyacı ortaya koydular. Ülkelerin meydanlarında sadece barış isteyenler aylardır seslerini duyurmaya çalıştı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin de böylesi bir zemine gelmiş olması olumludur. Fakat BM maalesef bu süreçte çok büyük yara aldı. Bu karar da İsrail tarafından uygulanma ve İsrail, Filistin'de bildiğini okuma gayreti her an kendisini zaten bitirmeye doğru götürüyor. Başta ABD olmak üzere Güvenlik Konseyi üyelerinin bu kararın arkasında durup hemen ateşkesi sağlamak için İsrail'e gerekli baskıyı yapmalıdır. Bu süreç böyle devam etmeyecektir. Temennimiz İsrail'in artık bu saldırılardan vazgeçmesi ve bölgeye kalıcı barışı getirecek bir zemine gelmesidir. Bizler bütün gelişmeleri yakından izliyoruz.
"MAALESEF DÃœNYANIN KADERÄ° 5 ÃœLKENÄ°N ELÄ°NDE"
Biliyorsunuz bir kitabım var, "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" bu bir. Bir diğer kitabım da, "Dünya 5'ten Büyüktür", şu anda maalesef dünyanın kaderi 5 ülkenin elinde. Bu 5 ülkeden bir tanesi "hayır" dediği zaman mesele bitiyor. Son olayda bu 5 ülkeden bir tanesi devamlı İsrail'in yanında yer alıyor. İsrail'in yanında yer almak suretiyle de orada 40 bin kişi ölmüş, 100 bin kişi ölmüş, çocuklar, kadınlar ölmüş, gazeteciler ölmüş bunların hiç umurunda değil. Öyleyse, diyelim ki bir Sanches tek başına çıkıp ne yapıyor bu bayrağı açıyor. Hemen arkasından bakıyorsunuz 2 Batı ülkesi daha buna katılıyor. Bunu bizim yaygınlaştırmamız lazım. Burada yazılı ve görsel medyaya da çok iş düşüyor. 150'ye yakın medya mensubu eğer İsrail tarafından öldürüldüyse buna devam mı diyelim? Bunların karşısında durmayacak mıyız? Öyleyse bu adımı hep beraber atmamız gerekiyor. Şu anda yaptığımız da budur. Yani İsrail acımasız bir şekilde bu katliamlarına devam ediyor, İsrail'in bu katliamlarına devam ederken özellikle de Amerika'nın duruşu bizleri ciddi manada üzmektedir.
KAVALA VE DEMÄ°RTAÅž SORUSU: TÃœRKÄ°YE BÄ°R HUKUK DEVLETÄ°DÄ°R
Bir İspanyol gazetecinin Kobani olaylarından hüküm giyen eski HDP Selahattin Demirtaş ve Gezi olaylarından hüküm giyen Osman Kavala'nın dava süreçlerine ilişkin sorusunu ise Erdoğan şöyle yanıtladı:
"Türkiye bir hukuk devletidir. Kararları yargı verir. Bu isimlerle ilgili hukuk devletimiz kararlarını vermiştir. Bu isimlerden bir tanesi, 100 kişinin ölümüne neden olmuş, birçok kez terör estirmek suretiyle Güneydoğu'da ölümlere neden olmuştur. Bir basın mensubunun bu teröristleri savunması düşündürücüdür.
Hukuk neyi emrediyorsa bizler yerine getiririz. Siz tabii Türkiye'de yaşamıyorsunuz herhalde. Bu bölgedeki huzurun temini için attığımız adımlardır. Bundan sonra da böyle devam edecektir."
Editor : Åžerif SENCER