Gündem

Çalışmalar bakın ne zaman başlamış! Toplumsal cinsiyet eşitliği tuzağı

Dünya Çocuk Aile Koruma Platformu Başkanı Zuhal Öztürk, katıldığı canlı yayında 'Toplumsal cinsiyet eşitliği tuzağı'nın tüm detaylarını tek tek anlattı.

Çalışmalar bakın ne zaman başlamış! Toplumsal cinsiyet eşitliği tuzağı
14-11-2024 16:28

  ÖZETİ|  HABER7

Çağımızın en büyük problemlerinden biri haline gelen, dünyada oldukça yaygınlaşan ve ülkemizde de özellikle genç nesiller olmak üzere vatandaşlarımıza empoze edilmeye çalışılan "Toplumsal cinsiyet eşitliği" projesine karşı devlet ve STK'lar çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.

Kamuoyunu bu büyük tehlikeye karşı bilinçlendirme çalışmaları kapsamında Dünya Çocuk Aile Koruma Platformu Başkanı Zuhal Öztürk, katıldığı canlı yayında toplumumuzun en büyük sorunlarından biri olan "cinsiyetsizleştirme" konusunu ve nedenlerini anlattı.

AİLENİN HEDEF ALINMASI KÜRESEL OYUN

Cinsiyetsizleştirmede öncelikle aile kurumunun hedef alınmasının bir sebebi olduğunu ifade eden Öztürk, ailenin ifsat edilmesiyle birlikte toplumun dayanıksız bırakıldığını ve yönetilebilir hale getirildiğini söyledi. 

Öztürk, ailenin hedefe koyulmasının küresel bir oyun olduğunu belirterek "Resme büyük açıdan bakarsak aslında toplum yeniden şekillendirilmek isteniyor. Yeniden bir yön verilmek isteniyor. Bunun temeline baktığımızda aslında 15. yüzyıla kadar inmek gerekir. Yani o reform hareketleri, arkasından işte barok, aydınlanma hareketleri vs. arkasından gelen bütün bu akımların sonunda bakıyoruz ki 5 cepheden dünyada insanlık şekillendiriliyor." dedi.

Dünya CAKOP Başkanı Öztürk, cepheleri ise şöyle sıraladı;

1. Eğitim sistemindeki bozulma
2. Erkekleşen kadınlar
3. Feminizm hareketi 
4. Toplumsal cinsiyet eşitliği

NETFLIX, DİSNEY, SOSYAL MEDYA, SİNEMA...

Egemen güçlerin toplumu bozma yollarını da sıralayan Öztürk, sosyal medya, sinema endüstrisi, netflix, disney, çocukların odalara girip oynadığı oyunlar ve sohbet odalarının cinsiyetsizleştirme çalışmalarına hizmet ettiğini söyledi. 

Bu operasyonlardaki hedefin sadece cinsiyetsizleştirme olmadığını belirten Öztürk, ideal insan tipiyle yeniden bir insanlık, yeni bir insan tipi oluşturmaya çalışıldığını vurguladı.