Dünyanın ÖZETİ| en lüks otelleri arasında yer alan Burj Al Arab, Arap Yarımadası’nın güneydoğusunda, Pers Körfezi kıyısındaki Dubai’de. İhtişamı ve ilginç tasarımıyla ön plana çıkan bu devasa yapı, suların içinde yer alıyor.
Peki nasıl oluyor da hiç su basmıyor ya da iklim krizinin sebep olduğu deniz seviyesindeki yükselmeden etkilenmiyor ve hiçbir zaman etkilenmeyeceği düşünülüyor? Açıklayalım.
Dubai’nin en dikkat çekici binalarından Burj Al Arab’ın hikâyesiyle başlayalım.
Dünyanın en lüks ve ünlü otellerinden biri olan Burj Al Arab’ın fikri, 1993’te tatil şirketi “Jumeirah International” tarafından ortaya atıldı. Dubai’nin ikonik simgesi hâline gelecek bir yapı inşa etmek istediler.
Dow .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Toplantılar sonucunda Arap balıkçı teknesi Dow’a benzeyen bir taslak ortaya çıkardılar. Planlar kesinleştikten sonra binanın, kıyı açıklarına inşa edilmesine karar verildi.
Bu ilginç yapının özellikleri neler?
1994-1999 yılları arasında okyanusun içine inşa edilecek bina için 230 beton kazık dikildi ve kaymaya karşı dayanıklı kum eklendi. Ayrıca iskeleti için sert dalgaların binayı sarsmasını önleyecek, özel olarak tasarlanmış içi boş bloklar kullanıldı.
321 metre yüksekliğindeki Burj Al Arab’ın dış iskeleti ise çeliktendi. Otelin içinde özel yüzme havuzları, döner yataklar, restoranlar ve hatta tepesinde özel uçakların inebileceği bir pist bile var.
Peki küresel ısınmanın bir sonucu olarak deniz seviyelerinin yükselmesiyle Burj Al Arab etkilenmeyecek mi?