BİREYCİ ÖZETİ| ŞİİRDEN TOPLUM SORUNLARA EVRİLİŞİN KİTABI: EV VAAZLARIÖnce şiiri vardı: “Bilin: Halkın ekmeğidir adalet”. Şiirle başlayan, tiyatroya yön, biçim vermeyle süren, düşünceleriyle halkını, dünyayı sanatla kavramaya çalışan savaşımın içinde dopdolu geçen bir ömür Brecht’in yaşamı...Faşizmin içyüzünü gözler önüne sermiş, hep barışı savunmuş, epik tiyatro kavramını, uygulamalarını tüm dünyaya kabul ettirmiş çok önemli bir şair, yazar, düşünce, tiyatro adamı olarak tarihteki yerini alalı yarım yüz yıl geçti...İlk kitabı Ev Vaazları’na (1927) gelene kadar ilk şiirini 16 yaşında yazıp yayımlamış, yani sanat yaşamına şiirle başlamış bir şairdir. Şiirleri önce lise gazetesinde, sonra yerel günlük gazetelerde yayımlanır. İlk kitaptaki şiirler “şarkılar, dualar”la örülüdür. Bireyci şiirden toplum sorunlara evrilişin kitabıdır Ev Vaazları.Lirik şiirlerin yanı sıra efsanelerle, şarkılarla, masallarla toplum dışına itilmişlerin yanında yer alır. İyi bir dünyayı değil, sorunları olan, yaşanması zor, sıkıntılı bir dünyayı ele alır bu şiirler. Marks’ı okuyup anladıktan sonra duruşu daha da netleşecek, yolunu daha iyi belirleyecektir. SAVAŞA KARŞI DURUR, DEVRİMCİLERİN YANINDADIR!“Ben, Bertolt, kara ormanlardan./ Karnında getirmiş şehre anam beni./ Ama çekip gidene dek ben bu dünyadan/ çıkmayacak ormanlardan soğuğu içimden.”Ailesine bir gönderme bu dizeler, kökenini gösterme. Sokaklara, çalışanlara, eviçlerine, kadınlara, erkeklere, çocuklara... Günlük yaşamın her anına ayna tutan şairin kendi şiir yolunu belirleme çabası.Oyuncular için de sokağa çıkmalarını, insanların her halini izlemelerini, onların dünyalarına girebilmeyi denemelerini öğütler. Sorular sorarak hayatı, yoksulları, yaşamları anlamaya çalışmalarını ister. Humor da oyun ve şiirlerinde hiç eksik olmaz.1918’deki Almanya’nın iç karışıklığını ortaya koyan “Ölü Askerin Türküsü”yle devrimci kesimin yanında, savaşa karşı duruşuyla yer almasıyla safını iyice belirler. YAŞAMI TÜMÜYLE TİYATROYLA DOLAR AMA ŞİİRDE DE YER EDİNİR!Münih’te başladığı tıp eğitimini bırakıp iyiden iyiye tiyatroya, şiire ağırlık verir. Berlin’de yaşamaya başlayınca da yaşamı tümüyle tiyatroyla dolar. Ama Augsburg Sonesi, Devrimden Şarkılar, İngiliz Sonesi, Çin Şiirleri, Sone’ler gibi şiir çalışmaları hiç ara vermeden sürer.Oyunlarında şarkılar, şiirler hiç eksik olmaz. Elbette Hollywood Ağıtları, Sürgün Şiirleri, Savaş Elkitabı, Buckow Ağıtları, şiir dünyasında Brecht’in iyice yer tutunduğunun göstergeleridir.Nazilerin iktidara yürümeye Reichstag’ı yakarak devrimcileri, sosyalistleri, komünistleri, ilericileri, yazarları, sanatçıları tutuklamaları öldürmeleriyle başladı. Brecht, 27 Şubat 1933’teki Raichstag’ın yakılışından bir gün sonra Prag üzerinden Viyana’ya geçer. Sürgünlüğü 15 ülkeye yayılır.“Ayakkabıdan çok ülke değiştirmek zorunda” kalmıştır. Sürgünde “Bütün sanatlar, sanatların en büyüğüne, yaşama sanatına yardım ederler” ilkesiyle durmadan çalışır. Ardında 60 ciltlik büyük bir birikim bırakmıştır.BRECHT’İN “EPİK” TİYATROSUNDA “EYLEM” YERİNE “ANLATI” ÖNE ÇIKAR“Çıkın ışığa/ Buluşa bilenler/ Sevindirebilenler/ Değişebilenler” (Tiyatro).24 yaşında yazdığı, siyasal ağırlığı olmayan toplumsal eleştiri oyunu Baal’le tiyatro dünyasına adımını atar. Adam Adamdır, Ana, Yuvarlak Kafalılarla Sivri Kafalar, Beş Paralık Opera, Carrar Ananın Silahları, Sezuan’ın İyi İnsanı, Bay Puntila ile Uşağı Matti, Şvayk, Kafkas Tebeşir Dairesi gibi oyunlarıyla birlikte yaşamı boyunca 33 oyun yazmış, tiyatro dünyasına, sahnelemeye, oyuculara pek çok yenilik getirmiştir.Karısı Helene Weigel’le birlikte Berliner Ensemble onların tiyatro yuvası, okulu olmuştur. Brecht’in “epik” tiyatrosunda “eylem” yerine “anlatı” öne çıkar. “Dramatik olayın vurgulanışı değil, diyalektik özün, kanıtın” ortaya konmasıdır. “Evrensel anlayışın içinde insan artık dramın konusu değil, değişken, hareketli, belirsiz bir nesnedir; bir kurbanıdır, olaylarla koşulların toplumbilimsel bütünüdür.” BRECHT, SEYİRCİYİ EYLEME ÇAĞIRIR!Brecht, seyirciyi “eyleme çağırır”, “tavır” almayı önerir. “Epik tiyatro”, “Seyirciyi eleştiren bir gözlemci yapar.” Yargılayandır seyirci. Brecht’i, “epik tiyatroyu” anlamak için Walter Benjamin’e bakmalı. “Sanat Üzerine” yazıları da şairin tüm tiyatro ve sanat evreni için elimize bakıyor.Brecht’in oyunları, şiirleri ülkemizde pek çok kez gündeme gelmiştir. Oyunları çok kez oynanmış, şiirlerinin tamamına yakını çevrilmiş, çalışma defterlerinden bölümler, romanları, öyküleri, düşünce yazıları da dilimize kazandırılmıştır.BRECHT, ME-Tİ VE ÇİN FELSEFESİ1929 - 1930 yıllarında Çin felsefesi girer hayatına. Çin felsefesinde Mohizm akımının kurucusu olarak bilinen düşünür Me-ti’ye özel bir yer verir. Me-ti’nin Özdeyişler Kitabı, Çin felsefesinden etkilenişinin el kitabıdır.Ölümünden sonra derlenip yayımlanan bu çalışmalar, Me-Ti öğretisine göre “Toplumun esenliğini sağlamak ve kötülükle savaşmak”, Mohizm akımının sloganıdır. Brecht oyunlarında bu felsefenin iyi uygulayıcısıdır. ‘SAVAŞ ELKİTABI’ VE NAZİLERİN DÜNYASINI SORGULAMAK!Lukacs’ın Brecht yorumu şöyledir: “Şiirinin şiddetiyle Brecht kendimizi sınavdan geçirmeye zorladı bizi.” İşte bu yüzden Savaş Elkitabı faşizmin içyüzünü gösteren fotoğraflara yazılan dörtlüklerden oluşuyor, okur olarak Nazilerin dünyasını sorgulamamızı istiyor.“Genç iken tasalıydım,/ yaşlı iken tasalı,/ Ben ne zaman güleceğim peki” diye soran Brecht, “Okumuş Bir İşçi”nin sorularının da yanıtlanmasını ister: “Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?/ .../ Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?/ .../ Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı./ Ama pişiren kimler zafer aşını?”1967’de, Doğu Berlin’de kurulan Verlag Neues Leben (Yeni Hayat Yayınevi) iki formalık Poesiealbum dizisi, Brecht’in şiirlerinden sıkı bir seçkiyle yola çıkmıştı.Her ay, dünya şiirinin en önemli devrimci şairlerinden seçkiler yayımlayan bu yayınevinin 107 numaralı kitapçığı da Nâzım Hikmet’indi.“Kendini değiştirerek” yetişir insan./ Halk, “Adaletin ekmeğini de/ kendisi pişirmeli...”
Editor : Şerif SENCER
Editor : Şerif SENCER