Teknoloji

Bilim Dili Olarak Latincenin Tercih Edilmesinin Ana Sebebi

Günümüzde Latinceye yaygın olarak tıp ve biyoloji alanlarında rastlıyoruz. Bilimde kullanılan Latinceyi bu kadar özel kılan sebebi ise kesinlikle kulağa çok havalı gelmesi değil.

Bilim Dili Olarak Latincenin Tercih Edilmesinin Ana Sebebi
22-04-2023 18:57

Elde ÖZETİ| edilen tüm veriler, kökeninin tüm dilleri aşarak bilimsel bir topluluğun kendi aralarında sohbet edebilmelerine dayandığını gösteriyor. Peki işin aslı gerçekten de böyle mi?

Belki birçoğunuz haklı olarak dünyada ortak dil olarak kullandığımız "İngilizce neden bilim dili olarak kullanılmıyor?" diyebilirsiniz. Fakat bilimsel anlamda kullanılmasının sebebini öğrendiğinizde bu duruma hak vereceksiniz.

Kökeni Carl Linnaeus’un çalışmalarına kadar uzanıyor.

carl linnaeus

Linnaeus, bilimsel olarak herkesin konuşabileceği ve birbirlerinin ne demek istediklerini anlayacakları ortak bir dil yaratmak istemiş; ortaya da Latince çıkmış. Bilimde sınıflandırma terimleriyle türleri tanımlamak için sadece iki Latince kelimeden oluşan ikili isimlendirme sistemini de böylece doğurmuş.

Peki bilim için Latincenin tercih edilmesinin ana sebebi neydi?

latince

En basit anlamla ifade edeceksek bunun sebebi Latincenin ölü bir dil olması. Hiçbir millet ve devlet Latinceyi ana dil olarak kullanmıyor, bu da dilin değişmemesini sağlıyordu. Böylece bilim insanları, bilim adına bu dile sahip çıkmaya karar verdiler ama 18. yüzyıldan itibaren bilim adına diğer dillerle de yayınlar yapılmaya başlandı.

Dillerin değişmesi Latinceyi öldürmedi elbette. Hala kullanan bilim insanları vardı, ki günümüzde bile birçok alanda aktif olarak kullanıyoruz.

İkili adlandırma sisteminin bilim için önemi büyüktür.

ikili sınıflandırma

18. yüzyıldan önce Dünya'daki canlılar için belirli bir adlandırma sistemi yoktu. Bilim insanları, aynı şeyi tartışsalar da bundan bihaberlerdi çünkü ortak bir terim yoktu. Bu durum da tarif etmeyi zorlaştırıcı bir etmendi, bilimde yanlışa yer olmadığı gibi ekstra hata payını artıran bir durum söz konusuydu.

Problemin üstesinden gelmek adına İsveçli biyolog Carl Linnaeus, günümüzde hala kullandığımız önemli isimlendirme sistemini icat etti. Bundan dolayı kendisine isimlendirme ve sınıflandırma bilimi olan “taksonominin babası” unvanı da verildi.

Carl Linnaeus; dişi ve erkek organ sayısı, bitki­nin çiçekli olup olmadığı gibi sınıflandırmalar yapıyordu.