ABD'deki ÖZETİ| vegan bir annenin, yetersiz beslediği bebeğinin ölümüne neden olması, geçtiğimiz günlerde tartışma konusu oldu. Sorumsuz anne ömür boyu hapis cezası aldı ancak bu üzücü olay, beraberinde bir bilgi kirliliğine de neden oldu.
Aslında tek suçlu anne değil, baba da sorumsuz davrandı ve onun davası da devam ediyor. Çiftin 18 aylık bebeği, hayatını kaybettiğinde 8 kg ağırlığındaydı. Bu yaşına rağmen ancak 7 aylık bir bebek büyüklüğündeydi. Soruşturma heyeti, vegan çiftin 3 ve 5 yaşlarında iki çocuğunun daha olduğunu ve bu çocukların da yetersiz beslendiğini belirledi.
Bu olaya baktığımızda ve popülist medyanın özensiz haberlerini okuduğumuzda veganlığın zararlı olduğu algısı oluşuyor. Durum gerçekten böyle mi, yoksa bu tip haberlere daha geniş bir perspektiften baktığımızda işin rengi değişiyor mu?
Bu mevzu sık sık tartışma konusu olduğu için akıllardaki soru işaretlerini gidermeye çalışacağız.
Bebeklerini yetersiz besledikleri için ceza alan anne ve baba .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Söz konusu haberlerin ardından kafalarda oluşan soru işaretlerini gidermek adına, veganlığın herkes tarafından daha anlaşılabilir kılınması amacıyla Instagram'da faaliyet gösteren Vegan Beyin adminlerinden Berat’a konuyla ilgili sorular yönelttik. Ayrıca Kardiyolog Murat Kınıkoğlu, Uzm. Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu ve Diyetisyen Kevser Başkara'nın çocukların vegan beslenmesi hakkındaki düşüncelerine de yazımızda yer verdik.
Berat'a ilk sorumuzu yöneltmeden önce konuyla ilgili bilimsel araştırmalardan bahsetmekte yarar var:
BBC Good Food'da yer alan bilgilere göre; doğru planlama ve bilgi olduğu sürece bir çocuğun vegan olmasında sakınca yok. Erken çocukluk döneminde beslenme yetersizliğinin olmaması için D vitamini, kalsiyum, demir, omega-3 yağ asitleri ve B12 vitamini alımını iyi takip etmek gerekiyor.
Omnivor yani hayvansal ürünlerle de beslenen çocuklarla vegan beslenen çocukların kıyaslandığı, Harvard Üniversitesinde yürütülen bir araştırma göre omnivor çocuklar ergenliğe daha erken giriyor ve daha çabuk büyüyor ancak kalp sağlıkları vegan çocuklar kadar iyi olmuyor.
American Journal of Clinical Nutrition'da yayımlanan hakemli bir çalışmada; vejetaryen çocukların omnivor çocuklara kıyasla kalp sağlığının daha iyi olduğu ancak beslenme yetersizliğinin bir miktar fazla olduğu tespit edilmiş.
UCL Great Ormond Street Çocuk Sağlığı Enstitüsü ve Çocuk Memorial Sağlık Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, vegan çocukların daha sağlıklı bir kardiyovasküler profile ve daha az vücut yağına sahip olduğunu tespit etmişler ancak büyümenin, kemik mineral içeriğinin ve mikro besin durumunun etkilendiğini de görmüşler.
Çalışma, vegan diyeti uygulayan çocukların ortalama 3 cm daha kısa olduğunu, %4-6 daha düşük kemik mineral içeriğine sahip olduğunu ve omnivorlara göre B12 vitamini eksikliğinin üç kat daha fazla olduğunu bulmuş. Bu dezavantajlar olsa da avantajları da var, vegan çocukların sağlıksız kolesterole sahip olmadıkları görülmüş.
Bu çalışmada yer alan Profesör Mary Fewtrell'in bu konudaki tavsiyeleri şu şekilde: Vegan çocukların daha küçük vücutları ve kemik boyutları hesaba katıldığında bile daha düşük kemik kütlesine sahip olduğunu bulduk. Bu tür eksiklikler, ergenliğe kadar devam eden bir diyetten kaynaklanıyorsa, bu, yaşamın ilerleyen dönemlerinde olumsuz kemik sonuçları riskini artırabilir.
Cleveland Clinic adındaki Amerikan akademik tıp merkezinde yürütülen başka bir çalışmada ise bitkisel beslenen çocukların kan değerlerinin iyileştiği, tansiyonlarının iyi bir seviyeye geldiği görülmüş. Çalışmadaki birçok Amerikalı ve Kanadalı doktor, çocukların vegan beslenmesinin iyi olabileceğini belirtiyor.
Bu araştırma sonuçlarına bakılırsa gerekli takviyeler verildiği sürece çocuklar vegan olabilir, eğer dikkat edilmezse çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir.
3 yıldır vegan olan Berat’a ilk sorumuz şu şekilde: Bu bilimsel araştırmaların da gösterdiği gibi çocuklarda veganlığın avantajları da dezavantajları da olduğu bir gerçek. Sizce bir bebek vegan beslenmeli mi, yoksa ilk aylarını atlattıktan sonra mı vegan olmalı?
Berat: Çocuklar üzerinde yapılan bu çalışmanın sonuçlarında sizin de belirtmiş olduğunuz gibi artı ve eksi yönler mevcut. Ancak besinleri, birer paket olarak düşünüp vücudumuza faydalı olanları alırken zararlı olanları da aldığımızı unutmadan hareket etmeliyiz. Lafı fazla dolandırmadan soruyla ilgili asıl söylemek istediklerime gelecek olursak eğer, günümüzde B12 başta olmak üzere bazı vitamin ve minerallerin alımının eksikliği bir veganlık problemi olmaktan ziyade seri üretimin getirdiği bazı sonuçlar sebebiyle aslında günümüzün de problemi. Yani ilerleyen yaşlarda hayatında hayvansal ‘’ürünleri’’ kullanmayı hiç bırakmamış birisi bile B12 problemi yaşayabiliyor.
Bugün biliyoruz ki kemik erimesinin en büyük etkenlerinden biri de asidik yapıya sahip inek sütü alımının ardından vücudumuzun ortaya çıkan asiditeyi alkaliye döndürmeye çalışırken kemiklerden çektiği fosfattır. Ardından asidik gıdayla gelen kalsiyum da idrar yoluyla dışarı atılır. İşte tam bu gibi nedenlerle eczaneler kalsiyum takviyeleriyle dolu. Yani işin özü beslenme tarzınızın eksiklerini tamamlamak için takviye edici gıda vb. kullanmak o kadar da kötü bir durum değil.
Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi, Birleşik Krallık Diyetisyenler Derneği gibi dünyanın önde gelen sağlık kurumlarının da söylediği gibi iyi planlanmış bir vegan beslenme her yaştan insan için sağlıklı yaşamı destekleyebilir. Besin alımı iyi planlandığında, dengeli bir vegan beslenme çocuklar ile hamilelik ve emzirme dönemi dahil yetişkinler tarafından yararlanılabilir. Dolayısıyla ölümcül olmayan bazı nedenler var diye kimsenin veganlığını ertelemesine gerek yok.
Sizce vegan olma kararını büyüdüklerinde kendileri almaları gerekmiyor mu?
Berat: Hayır. Ben bir veganım ancak kimse bana “çocukken vegan olmak ister misin” diye sormadı. Bu da tıpkı bunun gibi bir durum. Belki vegan yaşamı ona dayatamazsınız çünkü bu etik değildir ancak vegan yaşamı seçmesini sağlayabilirsiniz çünkü zaten doğada her ebeveyn, çocuğunu doğru olduğuna inandığı şekilde yetiştirir.
Arkadaşları sütlü çikolata yerken dışlanmış hissine kapılmazlar mı? Belki de bu durumun neden olacağı olumsuz psikolojik etkiler olacaktır?
Berat: Özür dileyerek bu soruya cevabım ancak varsayımlar üzerinden olabilir sanıyorum çünkü böyle bir soruyu sağlıklı şekilde ancak bir pedagog yanıtlayabilir gibime geliyor. Fakat benim fikrim etrafta zararlı olduğu düşünülen asitli içecekleri, trans yağlı cipsleri ve buna benzer birçok ürünü yemesine ebeveynleri tarafından izin verilmeyen birçok çocuk var.
Ayrıca günümüzde her ürünün bir vegan alternatifi olduğunu düşünecek olduğumuzda küçük yaşlardan itibaren çocuğumuza verdiğimiz bitkisel sütlü çikolatayı severek yiyen bir çocuğun, kendi iç dünyasında bahsi geçen konudan psikolojik olarak ağır şekilde etkilenmeyeceğini de düşünebiliriz.
Sizin ya da etrafınızdaki vegan bireylerin, bebeklerinin yeterince gelişmeyeceği düşüncesine kapıldığı oluyor mu?
Berat: Bu konuyla ilgili hiçbir tanıdığımdan asla buna benzer bir kaygı hissini hissetmedim ve duymadım. İnsan inanmadığı bir ‘’doğruyu’’ sürdüremez, çevremdeki kimse dengeli bir bitkisel beslenmenin kimse için eksik kalacağını düşünmüyor.
Vegan olmayan kişiler yetersiz beslenme nedeniyle bebeğinin ölümüne sebep olunca aynı ceza veriliyor mu? Bu ebeveynler neden haberlerde yer bulmuyor?
Berat: Bu konuyla alakalı hiçbir habere rastlamadım ancak bebeğinin bakımını ve temel ihtiyaçlarını karşılamayan ebeveynler bence dünyanın her yerinde ilgili kurumlar tarafından ziyaret edilip, gerekli yaptırımlar ve gerekli cezalarla karşılaşıyor. Fakat ebeveyn vegan olduğunda ne yazık ki üzerine basa basa haber yapılıyor. Artık buna tık tuzağı mı dersiniz, hayvansal ‘’gıda’’ endüstrilerinin kirli işbirliği mi yoksa popülist medyanın ürünü mi bilemiyorum…
Son olarak, konuyla ilgili eklemek istedikleriniz nelerdir?
Berat: Düzenli olarak her yıl içerisinde bu ve bunun gibi benzer bazı haberler defalarca tekrar ortaya çıkarılarak veganlık karşıtlığı, veganlığı karalayacak hamleler yapılıyor. Bunlara biz yabancı değiliz, veganlığı kötüleyen hamleler senelerdir belirli endüstrilerin desteğiyle her zaman yapılmış. Biz veganlar olarak, artık insanların okudukları haberleri detayıyla araştırıp bir fikre sahip olmalarını ve doğru olduğunu düşündükleri bazı şeyleri yeniden gözden geçirmelerinin yararlı olduğunu düşünüyoruz.
Çünkü biz çocukluğumuzdan beri doğru zannettiklerimizle kandırıldığımızı düşünüyoruz. Buradan vegan yaşama sıcak bakan ancak belirli kaygılara sahip olan herkese bu kaygıları zamanında her veganın yaşadığını fakat atlamaya korktuğumuz pencerenin zemin katta olduğunu söylemek istiyorum. Unutmayın, kıyıdan suya girmediğiniz her dakika suya girmenizi daha zor hale getiriyor. Her birey için daha adil bir dünya umuduyla, sevgiler.
Sorularımızı yanıtladığı için Berat’a teşekkürler. Konu hakkında Uzm. Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu, Diyetisyen Kevser Başkara ve Kardiyolog Murat Kınıkoğlu'nun görüşleri şu şekilde:
Uzm. Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu, kendi internet sitesinde konuya şu şekilde değiniyor:
Son zamanlarda haberlerde “bebeklerini vegan besledikleri için hapse girdiler” şeklinde haberler görüyoruz. Yeni doğan bebeklerini yanlış besledikleri için ölümüne yol açan vegan aileyi dahi gördük. Maalesef çocuklarını yalnızca patates püresiyle besleyen sorumsuz ailelerin faturası veganlığa kesiliyor.
Vegan beslenen çocuklarda aile bilinçli olduğu takdirde asla protein eksikliği olmaz. Yapılan bir çalışmada vegan beslenen çocuklar takibe alınıyor. Bebekler ilk 6 ay anne sütü emiyorlar devamında vegan besleniyorlar. Çıkan sonuç: Vegan beslenen çocuklar normal büyüme ve gelişmeyi sağlıyor.
Ailelerin dikkat etmesi gereken yalnızca bebeklerinin ihtiyacı olan makro ve mikro besinleri dengelemektir. En az ilk 6 ay olmak üzere anne sütü çok önemlidir. Annenin emzirirken yeterli B12 vitamini ve Omega 3 aldığından emin olmak gerekir. Her yeni doğana verildiği gibi D vitamini ve 6. aydan sonra demir takviyeleri vegan bebeklerde de kullanılabilir. Araştırmalar vegan beslenen çocukların daha çok lif, vitamin ve antioksidan aldığını göstermektedir.
Diyetisyen Kevser Başkara'nın veganlik.org'a verdiği röportajdan:
Vegan beslenme çocuk ve bebekler için de uygun. Bir bebeğin zaten ete ya da süte ihtiyacı yok. Aslında çocuğun et yememesi lazım. Etteki büyüme faktörü çocuk için oldukça zararlı. Çocuğun dengeli büyümesinin önünde bir engel. Et yedirerek, çocuğun büyüme seyrinin önüne geçiyorsunuz.
Hayvansal gıdalarla beslenen çocukların ergenliğe daha erken girdiğine dair Harvard'da yapılan bir çalışma var. Bu, hayvansal ürünlerdeki ciddi oranda büyüme hormonuna işaret ediyor. Çabuk büyüme ise, iyi bir şey değil; insan kademeli bir şekilde büyümeye uygun.
Daha hızlı ve daha erken kemikleşme oluşuyor. Süt de öyle mesela, çocuğa verilmemesi gereken bir şey. Çocuğun bağırsakları daha yeni gelişmeye başlıyor. Anne sütünü bıraktıktan hemen sonra inek sütüne başlarsanız, bağırsaklarında belirli mikro kanamalar oluşuyor. Süt çok da alerjen bir sıvı. Ülkelerdeki laktoz alerjilerine bakınca inanılmaz kötü bir tablo. Çünkü laktozu sindiren enzimle ilgili bir sıkıntımız var.
Kardiyolog Murat Kınıkoğlu'nun konu hakkındaki görüşleri ise şu şekilde:
Önemli Not: Bebeğinizi nasıl beslemeye karar verirseniz verin düzenli olarak doktor kontrolüne götürmeyi ihmal etmeyin. Hiçbir şey bebeğinizin sağlığından daha önemli değil.
www.idrak34.com
Editor : Şerif SENCER