Bilim ÖZETİ| insanlarına göre insanların bir kısmı, kötü kokuları deneyimlemekten keyif duyuyor. Öyle ki ceset çiçeği ismi verilen bir çiçeği koklamak için kilometrelerce yol tepen bile var!
Peki bazılarımız, neden kötü kokuları koklamaya bu kadar meraklı?
Bilim insanlarına göre kötü kokuları seven insanlar, iyi huylu mazoşizme sahip olabilir.
Kötü kokuları koklama isteği bazen beynimizin derinliklerinden gelen nostaljik bir çekimden kaynaklanıyor. Örneğin yeni biçilmiş çimen kokusu, çoğumuz için çocukluğun yaz günlerini hatırlatıyor.
Çünkü beynimizde, kokuları işleyen koku alma kısmı doğrudan hafızanın merkezi olan hipokampüs ve duygularla bağlantılı amigdala ile birlikte hareket ediyor.
Ayrıca Utrecht Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre kokular, diğer duyulara göre çok daha yoğun ve ayrıntılı anılar çağrıştırıyor. Özellikle hoş olmayan kokular, ilginç şekilde daha güçlü hafıza bağlantıları kurabiliyor.
Başka bir deyişle kötü bir kokuyu koklamak, o anı özel bir hatıraya dönüştürmek gibi hissettiriyor.
Ayrıca kötü kokuları seven insanlar, ceset çiçeği isimli bir bitkinin kokusunu almak için kilometrelerce öteye gidiyor. Bu çiçeğin çürük ve keskin kokusu yalnızca çiçekleri değil, bu tuhaf deneyimi yaşamak isteyen insanları da cezbediyor.
Çünkü açtığında etrafa yayılan kokusu, âdeta bir çok karışımını andırıyor. Bu karışımın içinde; çürümüş balık, lağım suyu ve ölü bedenlerin ağır kokusu bulunmakta. Öyle ki Chicago, Boston ve Londra gibi büyük şehirlerdeki bahçeler, çiçeğin açacağını duyurarak ziyaretçilerini bilgilendiriyor ve insanlar bu bahçelere akın ediyor.
Özetle burnumuza gelen kötü kokular, çoğumuzu rahatsız etse de bazılarımız bu kötü kokuları deneyimlemekten hoşlanıyor. Hatta bu tahammül etmesi güç kokuyu koklamak için ceset çiçeğinin ayağına gidenler bile var.
Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kaynak: National Geographicİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER