Ekonomi

BAYKAR'ın İtalya adımları: Avrupa trene binmek istiyor

Ekonomi - Türk savunma sanayiinin gözbebeği firmalarından BAYKAR’ın İtalya’da attığı iki kritik adımın yankıları sürüyor. Elbette madalyonun bir yüzünde AB üyesi ülkenin imkanlarından yararlanıp dünyaya daha kolay açılmak var.

BAYKAR'ın İtalya adımları: Avrupa trene binmek istiyor
10-03-2025 15:03

Önce ÖZETİ| ‘Gökyüzünün Ferrari’si’ olarak anılan İtalyan havacılık şirketi Piaggio Aerospace’i satın aldılar. Ardından sadece İtalya’nın değil dünyanın kendi alanındaki en önemli savunma sanayii şirketlerinden Leonardo ile iş birliği sözleşmesi imzaladılar.

BAYKAR’ın bu iki hamlesi bahsi geçen şirketlerin yanı sıra Türkiye ve İtalya adına da çok değerli yeni kapılar açacak gibi duruyor.

ABD Başkanı Donald Trump nedeniyle Avrupa savunma sanayiinde kendi yol haritasını çizmek istiyor. Ve bunun için de ayırdıkları ciddi bir bütçe var. Ayrıca, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’daki insansız savaş uçakları ya da S/İHA’ların toplam pazarının 100 milyar dolara ulaşacağına dair beklentiler var.

Tüm bunları alt alta koyduğunuzda BAYKAR’ın İtalya çıkarmasını ‘Avrupalı şirket üzerinden dünyaya daha kolay açılma stratejisi’ olarak ele almak belki de puzzle’ın en önemli parçasını eksik bırakmak anlamına geliyor.

Elbette kritik soru BAYKAR’ın İtalya’daki bu satın alma ya da iş birliği niyetini neden hayata geçirdiği. İtalya’nın bundan ne çıkarı olacağı konusu da cepte. Ancak bu haberlerin ardından özellikle sosyal medyada tartışma yaratan bir husus daha var.

BAYKAR’ın bu adımları sanıldığı gibi kritik Türk teknolojisinin yabancı ülkelerin eline geçmesine anlamına gelir mi? Bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını Savunma Sanayii Uzmanı Kubilay Yıldırım ile konuştuk…

“Her iki taraf için de ‘kazan-kazan’ formülü devrede”

BAYKAR’ın aslında son derece doğru bir strateji izleyerek dünyaya açıldığı gerçeğiyle başlıyor anlatmaya Yıldırım. Dünyada rekabetçi ürün ortaya çıkarabilen her şirketin aslında benzer bir yol haritası izlediğine işaret ediyor.

Ancak konuyu şirketlerin özelinden çıkarıp biraz daha genelden yani Türkiye-İtalya ilişkileri üzerinden okuyor. Küresel anlamda daralan pazarlar nedeniyle artık ülkelerin ikili diyaloglara daha çok önem verdiğini söylüyor. Daha net bir ifadeyle, Avrupa ülkelerinin geçmişte olduğu gibi AB’ye yön veren başkentlerin bakış açısıyla sınır kalmadığının altını çiziyor.

Gelinen nokta itibariyle Türkiye-İtalya ilişkilerini daha farklı bir boyuta taşındığına dikkati çekiyor Yıldırım. Piaggio Aerospace ile BAYKAR’ın insansız hava araçlarıyla ilgili kabiliyetlerini, Avrupa Birliği toprağında, kendi sahibi olduğu bir firma vesilesiyle geliştirebileceğini anlatıyor.

Son imzalanan Leonardo iş birliğinin de farklı yansımaları olacağını belirtip, “Leonardo’nun çok yetkin bir hava aracı görev yükü ve çok sayıda Avrupalı müşterisi var. Ayrıca Avrupa’dan savunma sanayii ürünleri satın alan ciddi bir müşteri portföyü de mevcut. Şimdi BAYKAR, Leonardo ile işte bu sürece doğrudan dahil olabileceği yeni bir alan yarattı.” diyor.

“Avrupa treni kaçırmak istemiyor”

BAYKAR’ın satın alma ya da iş birliği niyetini belli ederek varmak istediği hedef üç aşağı beş yukarı belli. Peki ya da İtalya? BAYKAR ile yol almanın onlara ne tür faydalar sağlayacağını soruyoruz Kubilay Yıldırım’a.

Önce mevcut durumun fotoğrafını çekiyor… Avrupa’da halen otonom ya da yarı otonom insansız hava araçlarının operasyonel olarak nasıl kullanılacağı konusunda kafa karışıklığı olduğunun altını çiziyor.

“Onlar tartışa dursun BAYKAR bu sırada söz konusu alanda dünyanın en önde gelen firması oldu.” dedikten sonra şöyle devam ediyor:

“BAYKAR’ın hali hazırda rüştünü çok zorlu şartlarda ve bizzat harp sahasında ispat etmiş platformları var. Ayrıca kasasında da yeni ürünler geliştirmek için harcamaktan çekinmeyeceği ciddi miktarda nakdi mevcut.

Bunlarla da kalmadı BAYKAR… Geleceğin muharebeleri için kurguladığı bir insansız otonom/yarı otonom uçağı da fiziken ortaya koyabildi. Burada KIZILELMA’dan bahsediyoruz. Ki bu platform da sürekli uçuyor ve yeni testler yapıyor.

İşin pek dikkat çekmeyen ama çok kritik başka bir boyutu var. BAYKAR’ın kendi uçuş testleri için kullanabildiği bir havaalanı, atış testleri için oldukça rahatça hareket edebildiği atış alanları var. En önemlisi gitmeyi kafaya koyduğu bir hedefi mevcut. Bunlar, yabancı firmaların arayıp da bulamadığı imkanlar.

İtalyan Leonardo firması da bu ışığı görüyor ve bu trene erkenden binmek istiyor. Avrupa’nın diğer ülkeleri neyi, nasıl yapacağını tartışadursun, ‘Ben hedefine adım adım ilerleyen firmayla işime bakacağım, size kolay gelsin’ diyor.”

BAYKAR’ın teknolojisi İtalya’ya mı geçecek?

Kubilay Yıldırım sürece dair görüşlerini paylaştıktan sonra bir sosyal medya hurafesini de kendisine sormadan geçemiyoruz. BAYKAR’ın imzalarının ardından geniş bir kitlede “SİHA teknolojimiz yabancı bir ülkenin eline geçecek.” algısı oluştu. ‘Bu gerçekten de mümkün mü?’ diye danışıyoruz Yıldırım’a…

“Bunlar keşke bu kadar kolay öğrenilebilecek şeyler olsaydı.” dedikten sonra, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Bir hususu artık anlamak zorundayız… Bahsedilen sistemlerin hiç birisi Avrupalıların teknolojik olarak yapamayacakları sistemler değiller. Bizim bu konuda bu kadar çabuk ilerlememizin sebebi hızlı olmamız. Deneysel seviyedeki sistemleri hızlıca hizmete sokup muharebede denememiz. Sürekli test etmemiz. Geri dönüp, gerektiğinde bir kez daha değiştirmemiz. Sonra yeniden denememiz. Kimse merak etmesin. Bu bahsettiğim birikimi kopyalamak o kadar da mümkün değil.”

 


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER