Çalışma ÖZETİ| ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye devam ediyor.
TİP Hatay Miletvekili Barış Atay, Genel Kurul'da yaptığı konuşmasında gazeteci Timur Soykan'ın ortaya çıkardığı istismar skandalını yeniden hatırlattı. AKP iktidarının 20 yıldır "Takipçisi olacağız" ifadesini sıklıkla kullandığına ancak hiçbir şeyi takip etmediğine dikkat çekti.
Atay, iktidara seslenerek "Fuat Oktay, Fatih Dönmez, Murat Kurum, Bekir Bozdağ, Derya Yanık, Mevlüt Çavuşoğlu, Hulusi Akar, Fahrettin Koca, Mehmet Kasapoğlu, Mehmet Nuri Ersoy, Mustafa Varank, Adil Karaismailoğlu, Bunların atamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan. 20 yıllık iktidarınızda buradan gelip geçen herkesin ve siz Türkiye'nin bu geldiği halin sorumlularısınız. Bizler sizin sorumluluğunuzda gerçekleşen hiçbir suçun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Sizi göndereceğiz. tarikatlar cemaatler kapatılacak. Er ya da geç bu suçlarda kimin dahli varsa hesap verecek. Takipçisi olmak neden işte o zaman göreceksiniz siz" dedi.
Barış Atay, konuşmasında şunları söyledi:
Bakanlar varken ve onlar konuştuktan sonra böyle bir kalabalığa konuşma fırsatı bulmak, bizim için Halley kuyruklu yıldızını görmek kadar nadir bir şey. Sizin yapacağınız bu son bütçeyi konuşurken, böyle bir ortamda bütün konuşmayı sadece bütçe üzerine yapmak isterdim tabi ama ülkeyi getirdiğiniz hal başka şeyler konuşmamızı gerektiriyor doğal olarak.“Takipçisi olacağız.” Bu 20 yılda iktidarın ağzından en çok duyduğumuz cümlelerden biri bu olabilir. “Takipçisi olacağız!”
‘EN AZINDAN BİRBİRİNİZİ TAKİP ETSEYDİNİZ’
Bakın arkada iki bakan oturuyor. Biri Kültür ve Turizm, diğeri Çalışma ve Sosyal GÜVENLİK Bakanı. Onlar da bir şeylerin takipçisi hep. Direkt onlara sorayım. Örneğin Kültür ve Turizm Bakanı; ülkenin en prestijli yönetmenlerinden biri olan, onlarca uluslararası ödül almış Emin Alper’e, verilen bakanlık desteğinin, geri alınmak istendiğini takip etti mi acaba? Yanında oturan Çalışma Bakanı’nın ve öncüllerinin; Oyuncular Sendikası’nın 10 yıldır sürdürdüğü mücadeleye kapı duvar olup, hala oyuncuları işçi olarak kabul etmediklerini takip ediyor mu bakan? Peki Çalışma Bakanı; aynı zamanda kendi turizm acentesi ve otelleri olan Turizm Bakanı’nın kendi işletmeleri dahil, turizm sektöründeki kölelik düzeyindeki çalışma şartlarını takip etti mi hiç? En azından birbirinizi takip etseydiniz...‘SİZ NEYİN TAKİBİNDESİNİZ?’
Ve bugün; günlerdir infiale sebep olan rezil istismar suçunun ardından, yine aynı cümle… “Takipçisi olacağız!” Bugün trollerin saldırısına uğrayan Timur Soykan bu haberin arkasında olmasa gündeme bile almayacaksınız. Örneğin Enerji Bakanlığı; madem Soma’nın, Ermenek’in takipçisiydi, o halde Amasra Katliamı neden oldu? Ulaştırma Bakanlığı Pamukova Tren Katliamı’nın takipçisiydi de Çorlu Tren Katliamı tesadüfen mi gerçekleşti? Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığı; 2008 yılında öldürülen 66 kadının cinayetinin takibini yaptığı için mi 20 yılda binlerce kadın öldürüldü? Siz neyin takibindesiniz? Takipçisi olacaklarmış…‘İSTİSMARLARI TAKİP ETTİNİZ Mİ?’
Siz; Aladağ’da çocukların cemaat yurdunda yakılmasını takip ettiniz mi? Karaman Ensar Vakfı’nda, Gerger’de, Kilis’te, Dikili’de, Fıkıh-Der’de, Erzurum Diyanet’te istismara uğrayan çocukları takip ettiniz mi? Cemaat yurdunda intihar eden Enes Kara’nın takipçisi oldunuz mu? Konya’da Faruki tarikatı şeyhinin, Akyazı’da Uşşaki tarikatı şeyhinin istismarlarını, Nureddin Yıldız’ı takip ettiniz mi ki bugün “takipçisi olacağız” dediğinizde hiç sorgulamadan kabul bekliyorsunuz? Yahu 2016’da sizin İçişleri Bakanlığınız, failleri araştırmak yerine, Ensar Vakfı’nı protesto edenleri yurdun dört yanında gözaltına aldırıyordu. Daha dün Hiranur Vakfı’nın önünde protesto eylemi yapan TİP’li gençleri engellemeye çalışıyordu.‘SİZ HİÇBİR ŞEYİN TAKİPÇİSİ OLAMAZSINIZ’
Bakın siz; Soma’nın ardından işçiyi yerde tekmeleyen bürokratı ödüllendiren bir iktidarsınız. Çorlu katliamının ardından Anayasa Mahkemesi önünde aileleri gazlatan içişleri bakanı olan bir iktidarsınız. Öldürülen kadınların, istismar edilen çocukların davalarında faile iyi hal indirimi uygulayan bir hukuk sisteminin, yaratıcısı olan bir iktidarsınız. Siz tarikat ve cemaatlere milyonlarca lira destek yaratmış, onları koruyup kollamış bir iktidarsınız. Siz çocuk yaşta evlendirilerek istismar edilen çocukların faillerine af getirmek isteyen, “küçüğün rızası var” diyen bir adalet bakanını kabinenizde bulunduran bir iktidarsınız. Neymiş? Takipçisi olacaklarmış. Siz hiçbir şeyin takipçisi olamazsınız.‘SİZ BU TOPLUMUN KATİLİSİNİZ’
Hazır Kültür ve Turizm Bakanı ve Çalışma Bakanı buradayken; örf adetlere uygun oyunlar sahnelemedikleri gerekçesiyle bakanlıktan ödenek alamayan Moda Sahnesi’nde, diğer bakanlık tarafından işçi sayılmayan oyuncu arkadaşımız Onur Ünsal’ın oynadığı “Babamı kim öldürdü?” oyunundan örnek vereyim. Oyundaki karakter; Fransa’da yoksullardan yapılan kesintinin, zenginlere uygulanan vergi aflarının, yani sizin sık sık uyguladığınız yöntemin babasını öldürdüğünü söyler. Fransa’ya gitmeyelim. Türkiye’nin her yanında insanlar aynı soruları size soruyorlar. Soma’da, Ermenek’te çocuklar babamızı kim öldürdü diye soruyor. Erkekler tarafından katledilen kadınların çocukları annemizi kim öldürdü diye soruyor. İş cinayetlerinde öldürülenlerin yakınları kardeşlerimizi, eşlerimizi kimler öldürdü diye soruyor. Cumartesi Anneleri çocuklarımızı kim öldürdü diye soruyor size. Ve tüm yaşananlara bakarak şunu söylemek mümkün, sizin iktidarınız bir toplumu öldürdü. Siz bu toplumun katlisiniz. Hani diyorsunuz ya bunlar siyaset üstü konular diye. Hayır! Bunlar sizin yaptığınız yasaların sonuçları ve tam olarak siyasetin konusu.Oyunun sonunda der ki; “Bu sorumluların isimleri neden hiç söylenmez ama söylenmeli, herkes bilmeli.” Doğru. Halk; yaşanılanların siyasi sorumlularını bilmeli. Bunu söylemek bizim zorunluluğumuzdur.
Fuat Oktay, Bekir Bozdağ, Derya Yanık, Vedat Bilgin, Murat Kurum, Mevlüt Çavuşoğlu, Fatih Dönmez, Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Nureddin Nebati, Süleyman Soylu, Mehmet Nuri Ersoy, Mahmut Özer, Hulusi Akar, Fahrettin Koca, Mustafa Varank, Vahit Kirişçi, Mehmet Muş, Adil Karaismailoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan.
‘TAKİPÇİ OLMAK NEYMİŞ GÖRECEKSİNİZ?’
Bu isimler, sizler ve 20 yıllık iktidarınızda buradan gelip geçen herkes, Türkiye’nin geldiği bu halin sorumlularısınız ve bizler sizin sorumluluğunuzda gerçekleşen hiçbir suçun unutulmasına izin vermeyeceğiz. Sizi göndereceğiz. Er ya da geç hesap vereceksiniz! Takipçisi olmak ne demek o zaman göreceksiniz!Editor : Şerif SENCER