Aile ÖZETİ| ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olarak bizler, büyük ve güçlü bir topluluğuz. İslami değerlerden beslenen ortak kültürümüz, bizi bütün insanlık adına sorumluluk almaya çağırıyor." dedi.
Bakan Yanık, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 38. Toplantısı'nda, "Covid-19 Pandemisi Işığında Etkin Sosyal Yardımların Sağlanması ve Sosyoekonomik Güçlendirme" konulu Bakanlar Çalışma Oturumu'nda konuştu.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın büyük ve güçlü bir topluluk olduğunu dile getiren Yanık, İslami değerlerden beslenen ortak kültürün, İSEDAK üyelerini bütün insanlık adına sorumluluk almaya çağırdığını söyledi.
Bakan Yanık, aynı zamanda İslam Peygamberi'nin, "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin" tavsiyesinin, sosyal hizmet faaliyetlerinin ilkelerini belirleyerek, yollarına ışık tuttuğunu kaydetti.
Türkiye'de son 20 yılda ulaşılan ekonomik büyüme ile sosyal hizmet politikalarının kapsayıcılığının arttığına işaret eden Yanık, şöyle konuştu:
"Sürdürülebilir kalkınma hedefimiz doğrultusunda, yoksullukla mücadele hususunda gerekli tedbirler alınmıştır. Ülkemiz bütün sosyal destek birimleriyle acil durumlarda hızla müdahale etme kabiliyetine haizdir. Covid-19 salgınına karşı da ülke tarihinin en büyük sosyal yardım programlarını ivedilikle hazırlamış ve başarıyla uygulamıştır. 2020 Nisan ayında salgınla beraber hiç vakit kaybetmeden Acil Durum Kararı alarak ihtiyaca yönelik yeni sosyal yardım programları oluşturduk. Öncelikli olarak konuyla ilgili sağlık hizmetlerimizi, hiçbir ayrım gözetmeden, bütün vatandaşlara bilabedel sunmaya başladık. İş gücü piyasalarına sağladığımız vergi ve sosyal sigorta desteğiyle olası krizlerin önüne geçmeyi başardık."
"Sosyal yardım programlarını yapay zeka teknolojileriyle takviye ettik"
Bakan Yanık, bu dönemde sosyal yardım programlarını, yapay zeka teknolojileriyle takviye ettiklerinin altını çizerek, "Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi'nin sağladığı teknik imkanlarla bütün ülkemizde ihtiyaç sahiplerine çok hızlı bir şekilde ulaştık. 3 hafta gibi kısa bir sürede mevcut 3,5 milyon yararlanıcının yanına, salgının etkisiyle dönemsel ihtiyaç sahibi olan 3 milyon kişi daha eklendi." dedi.
Türkiye olarak, salgın sürecinde ortaya çıkan olağandışı ihtiyaçları yüksek koordinasyon kabiliyetiyle ivedilikle karşıladıklarına dikkati çeken Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu noktada sosyal yardım sistemimizin yetkinliğini kanıtladığımıza inanıyoruz. 'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' kampanyamız ve Tam Kapanma Sosyal Yardım Programımız ile Salgın Sosyal Destek Programı'nı döneme özgü bir hassasiyetle uyguladık. Bu programla 7,2 milyon haneye ulaştık. Mevcut sosyal yardımlara ek, yaklaşık 11 milyar lira destekle milletimizin yanında olduk.
Salgın döneminde Dijitalleşen Türkiye vizyonumuzu yeni uygulamalarla genişlettik. 2021 Ekim ayı itibariyle sosyal yardım başvurularını e-Devlet Kapısı üzerinden almaya başladık. Nakdi yardımlarımızın yanı sıra toplum psikolojisini güçlendirmeye yönelik yeni programlarla halkımızın ruhsal iyilik halini korumaya yönelik çalışmalar da başlattık. 'Psikososyal destek hizmetleri', 'pandemi sürecinin aile üzerine etkileri', 'aile sosyal destek hattı' gibi programlarla tüm vatandaşlarımıza devletimizin şefkat elini uzattık."
"Vefa Sosyal Destek Grupları'nı kurduk"
Bakan Yanık, salgın döneminde sokağa çıkma imkanı olmayan yaşlı ve hasta vatandaşların alışveriş, ev-dışı ihtiyaçlarını karşılamak için Vefa Sosyal Destek Grupları'nı kurduklarını hatırlatarak, kamu görevlilerinin yanı sıra gönüllü vatandaşların da yer aldığı gruplar aracılığıyla toplumsal dayanışma ruhunu tazelediklerini dile getirdi.
Dayanışma ruhunun sağladığı bereketin, bu çalışmayı kalıcı hale getirdiğine vurgu yapan Yanık, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle Vefa Projemizi, Ulusal Vefa Programı adı altında, sürekli bir sosyal hizmete dönüştürdük. Büyüklerimizin ihtiyacı olan hizmetlerle onları buluşturmaya devam ediyoruz. Küresel salgın, sosyal yardım ve hizmetlerden yararlanan vatandaşlarımızın koşullarını doğrudan etkiledi. Bununla birlikte sosyal yardım kitlemizi de genişletti. Geldiğimiz noktada, çalışmalarımızın seyrini yeniden düzenlemek adına 2022 Ağustos ayından itibaren hane ziyaretleri seferberliği başlattık. Bu ziyaretlerle sosyal yardım alan kişi ve ailelerin salgın sonrası koşullarını yerinde tespit etmeyi hedefliyoruz. Gözlemlerimiz sonucu ulaştığımız bilgilerle afet ve acil durumlara yönelik gerekli tedbirleri almayı da planlıyoruz. Covid-19 salgını ve Türkiye'de yaşanan doğal afetler sonrası Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü bünyesinde Afet, Acil Durum ve Koordinasyon Daire Başkanlığını kurduk. Daire Başkanlığının öncülüğünde belirli illerde sosyal yardım depoları kurarak erken müdahaleye yönelik kalıcı ve sürdürülebilir bir sistem geliştiriyoruz."
"VatandaÅŸlara nakdi destek sunduk"
Bakan Yanık, salgın döneminde doğan ihtiyaçları karşılamak adına sosyal hizmetlerde yeni yöntemler belirlediklerine dikkati çekerek, Türkiye Aile Destek Programı ile hiçbir ek kriter aramadan, sadece gelir düzeyine göre vatandaşlara nakdi destek sunduklarını kaydetti.
Yanık, hanenin gelir düzeyi ve çocuk sayısına göre belirledikleri ödemelerle her zaman olduğu gibi milleti aileleriyle birlikte güçlendirmeyi, ülkenin ürettiği sosyal refahı vatandaşlarla paylaşmayı hedeflediklerini ifade etti.
Bir yandan vatandaşların alım gücünü artırıp, diğer yandan ekonomik seyri canlı tuttuklarını anlatan Yanık, 12 ay süren bu programla, gelişen ve büyüyen Türkiye'nin refahını vatandaşlarla paylaşmanın da huzuru ve mutluluğunu yaşadıklarını bildirdi.
Bakan Yanık, Türkiye'nin geçmişten getirdiği köklü kapasite ve acil durumlara duyarlı sosyal yardım sistemiyle gereken tedbirleri bu dönemde ivedilikle almayı başardıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Salgın döneminin büyük bir çaba ve özveri gerektiren şartlarından mümkün olduğunca az hasarla çıktığını göstermiştir. Salgın sürecine özel bütün çalışmalarımızı ise hazırladığımız 'Türkiye'de Covid-19 Salgınına Karşı Uygulanan Politikalar ve Programlar' isimli raporda topladık. Söz konusu rapor İSEDAK'ın internet sayfasında yayımlanmaktadır Arzu edenler COVİD-19 sürecinde ülkemizde uygulanan sosyal koruma ve sosyal yardım programlarının detaylı bilgilerine bu rapordan ulaşabilirler."
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, Covid-19 salgınının olumsuz etkilerini gidermeye yönelik çalışmaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın etkin liderliği çerçevesinde yürüttüklerini vurgulayan Yanık, "Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanlığımız adına şükranlarımızı arz ediyorum. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatına, İSEDAK Genel Sekreterliğine, uluslararası temsilcilere ve bu organizasyonda emeği geçen herkese, ülkem ve tüm İslam toplumları adına teşekkür ediyorum. En içten duygularla kurduğumuz bu iş birliğimizin özel çalışmalarla güçlenmesini temenni ediyor, Müslüman kardeşlerimiz başta olmak üzere bütün insanlığın huzuru, mutluluğu ve refahına fayda sağlamasını diliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Editor : Åžerif SENCER