Habertürk'te ÖZETİ| Sena Alkan'ın moderatörlüğünde Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yeşilkaya ve Habertürk yazarı Kemal Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan açıklamalar....
Bakan Varank'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Burası Türkiye'nin uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezi. Çocuklar ve gençler olmak üzere herkese uzayı, havacılığı, teknolojiyi sevdirmeye çalışıyoruz. Biz uzay ve havacılık alanında Türkiye'nin kabiliyetlerini geliştirmek istiyor. Gençlerimizden başlayarak bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. Buraya gelen genç arkadaşlarımız farklı deneyimleri yaşadılar. Atölye faaliyetleri, 'dene öğren' eğitim merkezleri var. Türkiye'nin uzay ve havacılık, teknoloji alanında insan kapasitesini geliştirmeyi hedefliyoruz. Burası Bursa Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası ile TÜBİBAK'ın bir araya gelmesiyle oluştu. Gökmen burası ilk kurulurkan biraz da yerelden üretilmiş isimdi. Uzay yolcularımızın ismini daha koymadık, hala tartışılıyor. Türk Dil Kurumu'nun tartışmaları var. Birkaç isim gündeme geldi. Şu anda hala netleşmiş bir ismimiz yok.
"TÜRK VATANDAŞINI UZAYA GÖNDERMİŞ OLACAĞIZ"
Uzayda hangi alanlar var, hangi alanda çalışmalar yapılabiliyor. Çocuklar bunları deneyimleyebiliyor. Türkiye milli uzay programı çerçevesinde farklı adımları atacak 10 ana hedefimiz vardı. Bunlardan bir tanesi de bir Türk vatandaşımızın uzaya gönderilmesiydi. İnşallah 2023 senesi içerisinde Türkiye'nin Yüzüncü Yıldönümü içerisinde bir Türk vatandaşını uzay istasyonuna göndermiş olacağız. 2 astronot adayı şu anda ABD'de eğitimde. Sayın Cumhurbaşkanı inşallah o vatandaşımızın ismini kamuoyuna açıklayacak önümüzdeki günlerde. Uzaya göndereceğimiz uzay yolcuları adaylarımızın seçim süreçleri çok zorluydu. Fiziki, psikolojik testler. ABD'den gelen astronotların yaptığı mülakatlarla belirlendi. İlk başvurular binleri buluyordu. Eleye eleye süreci bitirmiş olduk. Son düzlüğe geldiğimizde aşağı yukarı 14 aday vardı. Son testlerde bu iki adayla karar kıldık. Sayın Cumhurbaşkanımız bir kadın olmasını çok istedi, biz de çok istedik ama maalesef test süreçlerinde kalamadı.
İMECE TÜRKİYE'NİN UZAYDAKİ GÖZÜ OLACAK
İMECE uydusu gözlem uydusu. Uzayda 680 kilometre yörüngede dönüyor. Dünyadan herhangi bir yerden yüksek çözünürlüklü fotoğraf çekebiliyor. Afet, tarımla ilgili alanlarda kullanılabiliyor. 6 sene önce başladığımız proje. Bundan önce Türkiye uzay işletmeciliği yapan ülke değil. Satın aldığımız uyduları uzaya gönderdik. İMECE uydusu yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş, test edilmiş ilk uydumuz. Türkiye çok önemli kabiliyetler kazandıracak. Türkiye'nin uydu alanındaki yeteneklerini daha ileri noktalara götüreceğiz. Uydu pazarı şu anda dünyada gitgide artan pazar. Biz bununla bu pazarda Türkiye Cumhuriyeti olarak biz de varız diyebiliyoruz. Bu uyduyla ilgilenen başka ülkeler dee var. Bu uydunun tasarımı, içerisindeki tasarımları tamamen yerli. İçindeki yazılımlar, bilgisayarlar tamamı yerli ve milli olarak geliştirildi.
"680 KİLOMETREDEN GÖRÜNTÜ ALABİLECEĞİZ"
Güvenlik güçlerimize yönelik önemli bir kabiliyeti ülkemize kazandırdık. Bugün sınırötesi operasyonlar yapan bir ülkeyiz. Her sınır ötesinde gözlem yapma kabiliyetimiz yok. Zaman zaman havadan kaynaklanan birtakım kısıtlarımız vardı. Bununla onu aşıyoruz. Bu uyduyla 680 kilometreden yüksek çözünürlüklü bir görüntü alabileceğiz. Sınırlarımızın ötesinde duyum aldığımızda kendi uydumuzu gönderebileceğiz. Bu uydu dünyanın etrafında günde 14 kere dolaşıyor. Dolaşım esnasında bu görüntüleri elde edebileceğiz. Bu uyduyu tarımsal amaçlarla kolay şekilde kullanabileceğiz. Görüntü işleyerek netice alabileceğiniz her türlü işte bu uyduyu kullanabileceğiz. Kaçak yapılarla, depremle, afetlerle mücadelede kullanabilirsiniz. Deprem zamanda bir şaiya, iftira yayıldı; Türkiye görüntü sistemini İsrail'den alıyor dendi. Biz kendi görüntülerimizi kendimiz aldık.
"ŞU ANDA 500 BİLİM İNSANI 100 PROJEYE ÇALIŞIYOR"
Afet döneminde gerek başka ülkelerin uydularından faydalandık, kendi halihazırdaki uydularımızdan, İHA'lardan faydalandık. Fayların tespit edilmesi, yeni fay hatlarının belirlenmesiyle ilgili. Deprem felaketi sonrasında TÜBİTAK çağrıya çıktı, Türkiye'nin her tarafından 500'ün üzerinde bilim insanları 100'den fazla projeyle sahada afete dönük çalışmalar yapıyor. Şu anda bilimsel faaliyet yoğun şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK'la sanal konferansla kamuoyuna, bilim dünyasına tanıttık. Yurt dışından özellikle afetle ilgili Türkiye'ye çok büyük ilgi ve merak var. Dünya tarihinde görülmemiş afetten bahsettiğimiz için bilim insanları bu afeti anlamaya çalışıyorlar.
"BAKANLARIMIZ BENİ ARAYIP TEŞEKKÜR EDİYOR"
Türkiye'nin otomobili Togg'a çok ciddi teveccüh var. 7'den 77'ye herkesin gündeminde aslında otomobil varmış, bunu rahat bir şekilde anlayabiliyoruz. İşte Türkiye'nin otomobili yollarda. Kısmet olursa, nasip olsa arabaya beraber binsek. Yolda giderken el sallayanlar, arabanın önüne kendi araçlarını kıranlar, 'bir kere dokunayım' diyenler, arabanın başında sayın Cumhurbaşkanımıza dua edenler. Gerçekten bizim açımızdan da gurur verici durum. Bursa Togg'in başkenti diyebiliriz. Gemlik'te fabrikada üretimler devam ediyor. Bakanlarımızın hepsine birer makam aracı olarak Togg gitti. Hepsi çok memnun beni arayıp, teşekkür ediyorlar.
"TOGG'DA MÜTHİŞ BİR ÖN SİPARİŞ VAR"
Biz bu aracı ilk tanıttığımızda 'Bu araçların fabrikası nerede' dediler. Fabrikanın temelini attık. Siz bu fabrikayı bitiremezsiniz dediler. Fabrikayı tamamladık bu sefer de dediler ki siz bize bina gösteriyorunuz bunun içinde üretimi hattı yok, siz bunları İtalya'dan getiriyorsunuz. Bu kez araba ortaya çıkınca bu araçlar çok pahalı olur kimse satın almaz dendi. Müthiş bir ön sipariş rakamı var. Bursa'da, Gemlik'te geziyorum. Her gün bir arkadaşımıza rastlıyorum 'Sayın Bakanım ben Togg'un fabrikasında çalışıyorum' diyor. Hemen soruyorum 'Sen İtalyan mısın' diye. 'Yok ben Gemlikliyim' diyor.
"HEDEFİMİZ YILDA 200 BİN OTOMOBİL ÜRETMEK"
10 yıl içerisinde amaç 1 milyon araca ulaşmak. 2025'ten itibaren ihracaata yönelecek. Bu kadar ilgi olursa tabii ki fabrikanın kapasitesi yeterli olmaz. Hedefimiz yılda 200 bin otomobil üretmek. Çok hızlı bir şekilde piyasada yol alabilir, dünyada bu aracı satabilirsiniz. Gören herkes beğeniyor, teşekkür ediyor. Herkes bu işe büyük gururla bakıyor. Dua edenler var. Doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaptık. Elbette burada özel sektörümüz elini taşın altına koydu. Büyük bir vizyon ve cesareti ortaya koydular. Ama sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi iradesi asıl iradesi noktaya koyan iş oldu. Nasıl Devrim otomobili yolda kaldı, ilerleyemedi, çok vizyoner bir işti. O zaman da bizim mühendislerimiz, teknisyenlerimiz sıfırdan bir arabayı tasarladılar, ürettiler. O arabayı birileri maalesef tarihin tozlu sayfalarına gönderdi. O projeyi nasıl gömdüler? Siyasi irade arkasında duramadığı için.
"20 BİN ARACI ALACAK İSİM ŞU ANDA BELLİ"
Fiyatı yüksek bulmak bir ürünü muadilleriyle kıyasladığınızda düşük ya da yüksek diyebilirsiniz. Bugün baktığınızda dünyadaki onlarla gayet rekabet edebilen; hatta düşük kalmış bir araç diyebiliriz. Kendi segmentinde yarıştığı araçlarla, hatta içten yanmalı araçlarla fiyatı rekabetçi bir ürün. Bu şirketin yaşaması, hayatını devam ettirmesi gerekiyor. Bu bir sosyal sorumluluk projesi değil. Burada platformda farklı modeller geliştirilebilir. Farklı piyasadaki araçlarla rekabet ereç ürünler geliştirilebilir. Daha ucuz bir Togg modeline bağlı. O fiyat segmentindeki araçları bununla kıyasladığınızda daha rekabetçi olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığımız kamu bankaları ile görüştü. Yakın zamanda Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Şu anda 20 bin aracı alacak isim zaten belli.
"TÜRKİYE'NİN ŞARJ ALTYAPISINI TAMAMLIYORUZ"
Elektrikli araçların en büyük avantajı o araçları akşam evinize gidince şarj etmeniz. Yakıt maliyetleri benzinle karşılaştırdığınızda beşte bire kadar inecek. Evde farklı şarjlı ünetilerle süreleri kısaltabilirsiniz. Bu maliyetler evde şarj edince çok aşağı geliyor. Daha yavaş ama daha ucuzamal oluyor. Karayolu ile seyahat ederken yüksek hızlı şarjlarla bu araçları şarj edebiliyorsunuz. Burada maliyetler biraz daha yüksek olabiliyor. Şu anda 900'e yakın yüksek hızlı şarj istasyonları mevcut. Daha yavaş şarjlardan da 3 binin üzerinde tüm Türkiye'de var. Apartman, site, AVM'lerde ticari olmayan binlerce şu anda şarj ünitesi var. Bu işin altyapısıyla ilgili olarak biz bakanlık olarak bir detek programını başlattık. Şu anda onların kurulumları devam ediyor. Bu araçlar piyaada yaygınlaştığında Türkiye'nin şarj altyapısı uygun hale gelecek.
"TOGG'UN DAĞITIMINDA TORPİL YOK"
Zaman zaman düşünmüyor değilim, sonuçta bu şirketin patronları var. Birilerine diyeceğim ki, 'Sen bir tane eksik al, birisini bana sat' demeyi düşünüyorum. Elektrikli araçların ÖTV'lerine vergilendirmelerine baktığımızda teşviği var diyebiliriz. Orada bir avantaj zaten var. Araçları özendirmek için teşvik edersiniz. Zaten bu araç 170 bin ön siparişi almış. Zaten vatandaşlar aracı almakta tereddütleri yok. Devlet bunun finanman paketini yapabilir. Yüzde 10'luk vergi diliminden bahsediyoruz. Bu vergilendirmenin sadece iç piyasaya dönük birtakım yansımaları yok. İthalata etkisini, farklı etkilerini de mutlaka değerlendirmek lazım. Bu işler yüksek çerçevede bakılması gereken işler. Bu işlere biraz daha soğukkanlı bakabilmek lazım.
"SAYIN KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER'İ DAVET ETTİK"
Bu fabrikanın açılışında biz isterdik ki, herkes orada olsun. Gururlandıran bir tören oldu. Biz kendilerini Kılıçdaroğlu'nu da, Akşener'i de davet ettik. Ama gelmeyi tercih etmediler; hatta bu işi siyasete çekmeye çalıştılar. 'Şirketten davet bekliyoruz' dediler. Teknoloji ve Sanayi Bakanı'nın kendilerine davetini kendilerine yediremedikleri için. Kendisi sayın Hisarcıklıoğlu'nu ziyaret etmek istediğini söylemiş. Sayın Hisarcıklıoğlu 'Sayın Cumhurbaşkanı ve bakanın da burada olması gerekir' deyince, sayın Kılıçdaroğlu vazgeçmiş. Bu fabrikayı ziyaret ederken devletin Sanayi ve Teknoloji Bakanı'nın gerekli bilgilendirmeyi yapması herhalde yanlış bir iş olarak değerlendirmez.
"BU İŞİ SİYASALLAŞTIRAN BİZ DEĞİL MUHALEFET"
Bu proje başarısız olsaydı faturası kime kesilecekti? Faturasını siyaseten ben ödeyeceğim, başarı olduğunda başarıyı başkasına mal etmiş olacağım! Bu işi siyasallaştıran muhalefet. Bir insan televizyonlarda 'Hani bakanlar, başbakanlar, şirket patronları bir araya geldiler, hani nerede otomobil?' diye sorarsa iş siyasallaşmış olur. Hesabını benden soruyorsan kusura bakmayacaksın, ben de orada bulunabilirim. Dün denizdeki gazı karaya çıkarttık. Yıllardır 'Türkiye gazına kavuşacak' dedik. Hepsi bizle dalga geçmediler mi? Biz gazı çıkardık mı, çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımız büyük bir müjdeyi verdi mi? Bu ay gaz faturaları bedava. Ne oldu vatandaşı kandırıyor muyuz?
"EN UFAK ARIZA ÇIKSAYDI BİZİ GÖMERLERDİ"
Hiç yerin altından otomobilin çıktığı tören yapılmamış. Biz de o zaman bu araçları bilişim vadisinden yerin altından çıksın. En ufak aksilik olsa, çalışmasa bizi direk oraya gömerler. Karşımızda her işi siyasallaştıran muhalefet. Kusura bakmayın ama ağızlarının payını vermemiz gerekiyorsa vereceğiz, mücadele etmemiz gerekiyorsa edeceğiz.
"BU PROJELER SEÇİME DÖNÜK İŞLER DEĞİL"
İMECE projesi 6 sene önce başladı. TCG Anadolu 6-7 yıllık proje. Doğalgazla keşiflerimiz yıllara sari. Siz 2023 seçimlerini gündeminize alıp bu projeleri 6-7 sene önce başlattınız diyorsanız aslında bizi tebrik etmeniz lazım, vizyonerimiz. Bu projeler elbette seçim projeleri değil bunlar. Bunlar Türkiye'nin kabiliyetlerini artıracak projeler. İMECE uydusu ülkemizin güvenliği için çok stratejik bir alan. Yaptığımız her proje Türkiye'nin ihtiyacı olan Türkiye Yüzyılı'na bizi taşıyacak projeler. Bunlar peyderpey bittikçe açılışlarını gerçekleştiriyor. Bu projeler seçime dönük projeler değil. Muhalefet hiç proje üretmedi, yatırım yapmadığı için, yatırım yapanları, netice alanları garipsiyorlar. Bunlar Türkiye'nin ihtiyacı olan projeler.
"GÖRMEZDEN GELİRSENİZ GÖZDEN DÜŞERSİNİZ"
Tabii ki vatandaşımızın gündemi neyse bu gündemin içerisinde yaşayan siyasi hareketiz. Vatandaşımızın hayat pahalılığından, fiyatların artışından şikayet ettiğini biliyoruz. Bunları görmezden gelmezden gelmiyoruz. Vatandaşımızın alım gücünü yükseltmek için de gerekli tedbirleri alıyoruz. Asgari ücret, maaşlar, memur maaşlarıyla ilgili düzenlemeler, elektrikte yaptığımız indirimleri vatandaşlarımızın alım gücünü yükseltmek için yapıyoruz. Şu eleştiriyi kabul etmem 'siz bu projeleri anlatıyorsunuz vatandaşınızın derdinden haberiniz yok', hayır, asla böyle bir şey yok. Belki asgari ücretle yeni bir düzenleme olabilir. Sahada şu anda arkadaşlarımız yoğun çalışma yürütüyor. Vatandaşlarımızın sıkıntılarını asla görmezden gelmeyiz. Görmezden geldiğinizde zaten vatandaşın gönlünden düşersiniz.
Ayrıntılar geliyor...
Editor : Şerif SENCER