Gündem

Bakan Memişoğlu'ndan maymun çiçeği açıklaması: Pandemi olmaz

Bakan Memişoğlu, maymun çiçeği hastalığıyla ilgili, 'Covid gibi salgına sebebiyet vermeyeceği, olsa dahi pandemi oluşmayacağı yönünde kanaat var. Tek tük görülebilir; ama bu salgın olmaz. Şu anda ekstra bir tedbire ihtiyacımız yok' dedi.

Bakan Memişoğlu'ndan maymun çiçeği açıklaması: Pandemi olmaz
21-08-2024 14:08

Sağlık ÖZETİ| Bakanı Kemal Memişoğlu, bu sabah aralarında ÜLKE TV Ankara Temsilcisi Mustafa Pala'nın da bulunduğu basın mensuplarıyla görüştü. Bakan Memişoğlu, maymun çiçeği hastalığıyla ilgili merak edilen tüm sorulara yanıt verdi. 

Bakan Memişoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

"PANDEMİ OLUŞMAYACAĞI YÖNÜNDE KANAAT VAR"

Hastalık endemik, yayılabilir, temasla geçiyor, ülkelerin kendi önlemlerini almasını tavsiye etti. Biz de bilim kurulunu toplayarak neler yapacağımızı bilim insanlarımızın önerileri doğrultusunda hazırlıklarımızı yaparak rehber yayımladık. Bu rehberle hem hastalık bilgilendiriliyor hem de vaka durumunda ne yapılacağını insanlara anlatıyor. Bunun haricinde de hazırlıklarımız var. Aşısından testine kadar neler yapılacağı konusunda bakanlık olarak alarmdayız. Ama bu toplumun korkmasını, tedirgin olmasını gerektirecek bir durum değil. Biz sağlık sistemi olarak her şeye hazırlıklıyız. Sağlık alt yapımız Covid-19 ve deprem felaketinde kendisini test etti. Dünyanın örnek sağlık hizmeti sunan bir ülkesiyiz. Korkuya ve paniğe gerek olmadığını, tedbir ve planlamalarla ve bu yakın takiple şu andaki pozisyonumuzda devam edeceğimizi düşünüyorum.
Bilim insanlarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda temas ile bulaştığı için ve solunum yoluyla bulaşmayan bir virüs olduğu için Covid gibi salgına sebebiyet vermeyeceği, olsa dahi pandemi oluşmayacağı yönünde kanaat var. Tek tük görülebilir ama bu salgın olmaz. Şu anda bizim ekstra bir tedbire ihtiyacımız olmadığını ifade etmek istiyorum.
Maymun çiçeği ve çiçek hastalığı aynı soydan gelen virüsler. Birbiriyle aşıları ve tedavileri benzer. Çiçek hastalığı artık yok dünyada. Ama bizler 1980’lere kadar çiçek aşısı yapmıştık. 80’den sonra DSÖ’nün önerileri doğrultusunda artık yapılmadı. Çiçek aşısının da bu hastalıkla ilgili aynı soydan geldiği için kuruduğu ifade ediliyor. Son virüsün nasıl bir seyir seyredeceği konusunda bilim insanları çalışma yapacak. Şu net ki şu anda ülkemizde yok, görülmedi. Bu konuda hastane acillerine gelip ben maymun çiçeğim oldum mu diye soran insanlarımız oluyor. Ama bu testleri yapıyoruz kliniğe bakıyoruz sorguluyoruz bu tür hastalıklarla ilgili bir tanı hem test hem muayene anlamında koyulmadı. Eğer böyle bir tanı koyarsak bildireceğiz ve gereğini yapacağız izolasyonlar dahil. Ama insanlar paniklemesin emin olun sağlıkçılar olarak her türlü tedbiri aldık. İnşallah ülkemize gelmez gelirse de gereğini yaparız.

AFRİKALI ÖĞRENCİLER

Afrikalı öğrencilere yönelik bir tedbir şu anda yapmayacağız. Virüsün seyrine göre politikalarımızı değiştirebiliriz. Ama şu anda böyle bir şeye ihtiyaç duymuyoruz. Bu kadar hareketli bir insanoğlunun yaşadığı bir zamanda hastalığın nereden gelebileceğini hesap edemeyebilirsiniz, engelleyemeyebilirsiniz. Biz her türlü önlemi almaya çalışacağız. Bazı bölgelerden gelme sıklığı fazla olabilir ona göre de önlem alacağız. Sağlıkta yakın takip etmeniz gerekir bu tür hastalıkları. Anlık saatlik değişimler olabilir sağlıkta. Virüs kendini değiştiren bir mikroorganizma. Özellikle Covid’den sonra çok tedirgin oluyoruz bu tür haberlerde.  

TEST VE AŞI 

Bunlarla ilgili PCR test yapacak kabiliyetimiz var. Bu konuda Covid’de dünyada aşı üretebilen 7 ülke var bunlardan birisi ülkemiz. Covid aşısını kısa sürede üretebilen bir ülke er türlü aşıyı da üretebilir. Bütün aşıları yapacağız diye iddiamız var. Bu konuda insan gücümüz de sektörümüzde kabiliyete erişmiş durumda. Endemik olan bir hastalığın aşısının tedarikiyle ilgili özel bir çaba harcamıyoruz. Gerektiği zaman bu aşıyı hem tedarik edilecek hem de üretebilecek gücümüz var. İnsanlar bu konuda tedirgin olmasın. Aşı konusunda artık politik olarak bu aşıları üreteceğiz, kendi aşımı yapabilecek bir politikaya dönüşmüş durumdayız. Ne kadar sürer onanla ilgili arkadaşlarla çalışma içindeyiz.  

SINIR KAPILARINDA ÖNLEM

Sınır kapılarımızda rehberin yayınlanması zaten bir şekilde oradaki insanların da buna hassasiyet göstermesinin sağlanması içindi. Virüste ilk 4-5 gün belirti vermeyebilir ama bulaş riski var. Siz ne kadar kapıda önlem alırsanız alın ilk döneminde hiç belirti vermeyebilir. O nedenle en azından ciltteki lezyonları tespit edebilecek bu tür girişleri kontrol edebilecek insanlara biz bunların daha hassas olmaları konusunda ifadede bulunduk. Bu konuda hassasiyet söz konusu gümrüklerde ama özel bir önlem ya da kısıtlama almayacağız. Toplumsal olarak farkında olduğumuz gibi giriş kapılardaki insanlarımızın bu konuda daha hassas dikkatli olmaları konusunda çalışma yaptık. Bütün önlemleri aldık ama kısıtlama almadık. Bilgilendirme yapıldı.

RANDEVU SİSTEEMİNDEKİ SIKINTILAR

2002’de bir vatandaşın sağlık sistemine ulaşma imkanı senede 2 defaydı. Bu insanların sağlığa ulaşamadığını gösteren bir rakam. Biz sağlıkta dönüşümle insanların sağlıkçıya ulaşılabilirliğini sağlamayı hedefledik. Bu sayı AB’nin ortalamaları 5.8, Şimdi biz 11.2’ye çıkardık. AB’nin iki katı neredeyse sağlıkçıya ulaşabilir noktaya geldik. Bu rakamın büyük oranı da eğitim araştırma hastaneleri. 

Randevuya gelme noktasında farkındalık oluşmuş durumda. Bazı branşlarla ilgili sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Cildiye, göz gibi. Hekim sayıları yeterli olmayan alanlar var. Daha çok hasta bakmaya başladık. 990 milyon 600 kez insanlara bakmışız. 2023 yılı. Bunu optimize etmemiz lazım. Gereksiz ilaç gereksiz film isteklerini de azaltmamız gerekiyor. Bunun için de bakmaktan çok tedaviyi ön plana çıkarmamız gerekiyor. Sadece bakmak yetmez hastanın bir daha başka bir yere başvurmasını engelleyeceğiz. Gittiği yerde problemini çözmeye çalışacağız. Doktorla hasta arasında manevi ve hassa alan var. O alan sahip çıkmamız gereken bir alan. Hekimle hasta arasında o ilişkide o alana müdahil olamayız. On olanı iyileştirmemi ve hekime değerli kılmamız mutlu etmemiz lazım. Çünkü o zaman hastayı da sahiplenecektir mutlu edecektir derdine derman olacaktır. Bu alanı hep beraber bütün kamuoyu kuvvetlendirmemiz ve ilişkiyi daha iyi hale getirmemiz lazım. Hastanın doktora güvenmediği doktorun da hastadan çekindiği bir sistemin başarılı olma imkanı yok.

Her meslek grubunda intihar olur. Bunları bire bir takip ediyoruz. Ama değerli hissettirmek sadece yöneticinin görevi değil. Toplumun hastasının medyasının herkesin o meslek grubunu insana dokunan mesleğiz. Sanatçı esasında sadece meslek olarak düşünmemek lazım. Severek yapılan bir meslek. 24 saat boyunca yapılan bir meslekten bahsediyoruz.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER