Çalışma ÖZETİ| ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TRT Haber özel yayınında soruları yanıtladı.
İşte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in açıklamalarından öne çıkanlar:
COVID-19 SALGINI
Gerçekten dünya tarihinde böyle bir kritik dönem bulmak birkaç defadan bahsediliyor ama bunlar elimizdeki bilgilerle ölçülebilir nitelikte değil. Yani pandemiden bahsediyorum. Büyük bir salgın. İnsanlar ulaştırma araçları, iletişim araçları, sağlık sistemleri vs. bütün bunları dikkate aldığımızda dünyada böyle bir salgın görülmemiştir. Korku filmi gibi. Salgından önce bize böyle bir şey yaşanacağını söyleselerdi inanmazdık. Salgın, bütün dünyayı etkiledi. Salgın öncesi '20-25 yıl sonra ortaya çıkabilir' diye tahmin ettiğimiz gelişmelerin hepsi salgın sürecinde devreye sokuldu. Uzaktan çalışma deniyordu, hatta salgın öncesi katıldığı toplantıda bu konu tartışılmıştı. Fakat salgın bütün bunları uygulamaya soktu. 'Robotlar çağı başlanır' deniyordu oldu. Uzaktan eğitim başladı. Daha bir çok şey sayılabilir. Bir defa salgın bunları erken devreye soktu.
"DÜNYANIN NERESİNDE OLURSA OLSUN YURTTAŞLARIMIZA ELİMİZİ UZATTIK"
Diğer bir mesele küresel sistem, 'küresel sorunlar ortaya çıktığı zaman bunlara küresel cevap verilsin' gibi bir söylem vardı. Her ülke kendi imkanlarıyla buna cevap verdi. Milli devletler dönemi fevkalade bir rol oynadı. Dikkat ederseniz dünyanın her tarafında hastane önünde ölen insanlar, sokakta kalmış insanlar oldu. Fakat Türk devletinde durum başkaydı. Dünyanın diğer yerlerindeki Türkler, iyi sağlık koşulları alamadığı için Türkiye'ye geldiler. Bu sadece Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun oraya elini uzatıp, o insanların eline tutmasını gösteriyor ama diğer yandan da milli devletler çağının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bir defa bizim toplumumuzda Türkiye'nin gücünün, devletin sıcak elinin dünyanın neresinde olursa olsun, yurttaşlarına uzanmasının somut etkisini gösterdi. Devlete karşı güven oluşturdu, bu çok önemlidir. Bu salgın sürecinden sonra dünyada ortaya çıkan olağanüstü bir ekonomik dalgalanma oldu. Yapmak istediklerimiz yaptığımız konuların hepsi bu rol aşamada gerçekleştirildi. Dünyadaki ekonominin büyük bir çalkantıya girdiği alanlar var. Bunlardan bir tanesi hammadde kaynaklarının üretim merkezlerine gitmesiyle oluşan sorunlar.
Bütün bunlarda sorunların yoğun olarak yaşanması, enflasyonla hiç karşılaşmamış dünyanın gelişmiş ülkelerinde sorun yaratmaya başlattı. Bütün bu dönemde yaşanan olaylar, çok ciddi bir ekonomik dar boğaza girildiğini gösteriyor. Bunun Türkiye yansımaları da var. Türkiye bu süreçte 2 temel olayla karşı karşıya kaldı. Birincisi enerji fiyatlarının artması, diğeri ise dövizin fiyatlarında artış. Türkiye kalkınmak için sermayeye ihtiyacı var, üretim için mala ihtiyacı var ama her şeyden önce dışarıdan aldığı enerjiye ihtiyacı var. Türkiye'nin dışarıdan aldığı enerji miktarı 40 milyar dolar civarıydı. Bu dönemde 50 milyar dolar daha maliyet arttı. Biz de bakanlık olarak bu olumsuz ortamın çalışma hayatına yansımaması için çalışmak zorundayız. Elbette enflasyon ücretlilerin hayatını tahrip etmektedir. Bütün bunların karşısında biz emekçileri, çalışanları korumak zorundayız.
Reform diye hitap ettiğiniz değişimlere bugün daha çok ihtiyaç var. Sadece %50 oranında bir zam yapılması değil. 3-4 aydan sonra etkisini azalttı ama. Köklü devrim diyeceğimiz şey asgari ücretliden, tüm çalışanlardan damga vergilerinin hepsinin devre dışı bırakılmasıdır. Kamu çalışanlarının emeklilikleri ek gösterge ile belirleniyor. Emeğini vermiş, artık kendi özel hayatına dönmüş demektir. Onlarla ilgili köklü bir düzenleme yaptık. 6 milyon insanın emeklilik döneminde rahat etmelerini sağlayacak düzenleme yaptık.
EYT DÜZENLEMESİ NE ZAMAN ÇIKACAK?
1999'da Türkiye'de bir reform denilen bir uygulama yapılmış. O tarihten önce işe başlayanlarla, o tarihten sonra başlayanlar arasında kademeli bir düzenleme yapılmış. Bizim emeklilik sistemimizde 3 kriter var. Prim gün sayısı, yıl sayıları ve bir de yaş buna eklenmiş. Daha önce yaş şartı olmayan 32 yaşında emekli olanlar gerekçe gösterilerek bu uygulama yapılmış. Prim gün sayısının artması, prim günleri çok önemli. Yaş da çok önemli. 38-40 yaşındaki adamı emekli ettiğiniz zaman hayat süresini 80 olarak düşünürseniz onların emekliliğini finanse edecek bir ortam olması lazım. Biz burada 1999 öncesi işe girmiş olanların emeklilikte karşılaştıkları yaş sorunu üzerine çözüm hazırlıkları içindeyiz. Bize daha çok uzman diye çıkanlar bir hesap yapıp, şöyle olacak diyen arkadaşların rakamları doğru değil. Ellerinde veriler yok. Bizde tüm çalışanların verileri elimizde. Bizim emeklilik sistemimizdeki denge bozulmuş. Bunu etkileyen faktörlerden biri de nüfustaki yaşlanma. Biz burada EYT’lilerin sorunun çözümüne yönelik bir çalışma içindeyiz. Tek tip bir düzenleme olacak. Bütün çalışanların gerçek verileri elimizde. Biz bu çalışmayı aralıkta Meclis’e sunacağımızı duyurduk. Sigorta girişi yapılmamış çıraklık ve stajyerlik durumu bu kapsama dahil değil. Türkiye'nin enflasyonu aşması lazım. Nasıl çözecek? Türkiye ekonomide büyüyerek, bu sorunu çözecek. Avrupa küçülmeye gidiyor. Bakın uluslararası kurumlar bu yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyor.
"İSTİHDAM ORANINI 30 MİLYON EŞİĞİNE GETİRDİK"
Türkiye'nin enflasyonu aşması lazım. Nasıl çözecek? Türkiye ekonomide büyüyerek bu sorunu çözecek. Avrupa küçülmeye gidiyor. Bakın uluslararası kurumlar bu yaklaşımın yanlış olduğunu düşünüyor. Türkiye'nin yapmak istediği şey gayet açık. Büyüyerek bunları aşmak. Onların da şartları var. Türkiye'nin ihracatının daha hızlı bir şekilde artması lazım. Türkiye'nin istihdam yaratması lazım. Biz 10'ncu aya geldik, Türkiye 1 milyon istihdam üretti bu sene. İki çeyrekte %7,5 ve %6 büyüme yaparak gerçekleştirdi.Tarihimizin ilk defa istihdam oranını 30 milyon eşiğine getirdik. 'Hadi istihdam yaratalım' demekle olmaz bu. Biz de bakanlık olarak çeşitli projelerimizle destek veriyoruz. Gaziantep'te İstanbul'da çeşitli şehirlerde bir dizi istihdam projeyi var. Buralarda Türkiye'nin, Dünya Bankasıve Avrupa'dan aldığı projeleri biz doğrudan istihdam projesine dönüştürüyoruz. Türkiye'nin sanayi bölgelerine 300-500 genci katarak destek veriyoruz. Yani 3-6 ay bunların ücretlerini ve primlerini biz yatırıyoruz, hem sanayiye destek oluyoruz, hem de gençlerimize istihdam sağlıyoruz. Sanayicilerden de şu sözü istiyoruz. 3 ay destek verdiysek, 1 yıl istihdam şartı, 6 ay destek verdiysek 2 yıl istihdam şartı. Taşeron işçilerin kamuda kadrolu işçi hale gelmesi konusunda geçtiğimiz yıllarda ciddi bir reforma imza attık.
GEÇİCİ VE MEVSİMLİK İŞÇİLER
Bütün kamunun, Kadro dışı kalmış içlerin kadroya geçirilmesi konusunda incelemelerimiz sürüyor. Kasım ayında o süreci tamamlamış olacağız. Şu anda geçici işçiler sorunu var. Mevsimlik ve geçici diye iki isim var. Mevsimlik işçiler dönem dönem çalışıyorlar. Geçici işçilerimizin hukuki haklarını koruyacak bir çalışma yapıyoruz. Bu sorunu çözeceğiz. Bütün kamunun, kadro dışı kalmış içlerin kadroya geçirilmesi konusunda incelemelerimiz sürüyor. Kasım ayında o süreci tamamlamış olacağız. Şu anda geçici işçiler sorunu var. Mevsimlik ve geçici diye iki isim var. Mevsimlik işçiler dönem dönem çalışıyorlar. Geçici işçilerimizin hukuki haklarını koruyacak bir çalışma yapıyoruz. Bu sorunu çözeceğiz. Kamuda sözleşmeli meselesi 657 ile çalışan devlet memurları var. Devletin temel işlerini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu istihdam modeli. Bunun dışında da çalışma ilişkileri geliştirilmiş. Çeşitli kuruluşlar farklı çalışmalarda "bizim istihdama ihtiyacımız var" demişler. Bizim burada düzenleme yapmamız lazım. Bu kadar çeşitlilik olmaması lazım.
Nükleer tesiste çalışan uzmanlar, mühendisler var. Yazılımcılar, yeni çalışmalar içinde yer alacak uzmanlar var, finansçılar vs var. Bunlar kamu ücretleriyle çalışmıyorlar. Bunlarla özel bir sözleşme yaparak çalıştırıyoruz. Bunun dışındaki tüm sözleşmeleri tek tipe indireceğiz, iş güvencesi olacak, kamu görev haklarının hepsini onlara vereceğiz. Ve bunları sayısı 550 bin civarında. Sözleşmeli kamu personeli sistemi içerisinde olanlar var, bazıları da taşeron işçisi niteliği içerisinde. Bunların hepsini toplandığınız zaman aynı yerde olmuyor, niteliği farklı. Hepsini biliyoruz. Bu çalışmayı da ekimde bitireceğiz. Yaptıklarımız Türkiye'nin imkanlarıyla yapılan bir şey. Başkanlık sisteminin özelliği sorunlara etkin çözüm üretebilmesi. Başkanlık sisteminin buradaki rolünü belirtmek lazım. Bakanın çalışma tarzı olaylara yansır ama sorun çözme gücü, devletimizin niteliğiyle ilgili bir konudur.
"NE KADAR CEVAP VERİRSEK, TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIK GÜCÜ ARTAR"
Türk Devletler Topluluğu önemli bir teşkilat. Küreselleşme çağında oluyor. Her uygarlık sahasının verdiği cevaplar var. AB, Avrupa değerleriyle birlik oluşturmaya çalıştı, başarısız oldu. Türkiye de Türk devletleriyle cevap veriyor. Libya'yla anlaşma imzalıyoruz, batı ayağa kalkıyor. Biz Azerbaycan'la işbirliğimizi geliştiriyoruz. Ayağa kalkıyorlar. O kadın geldi orada ağladı. Niye ağlıyor? Türkiye küresel bir cevap veriyor. Ne kadar cevap verirsek, Türkiye'nin bağımsızlık gücü artar. Türkiye ilişki ağını güçlendirdikçe, batı nezdinde Türkiye daha dikkat edilen ülke haline gelir.
'TÜRKİYE YÜZYILI'NA KATKINIZ NE OLACAK?
200 yıl batı hegemonyasındaydı dünya. İlk 100 yılda sömürgeciliği gördü. Bir diğer yüzyıl ise batı emperyalizmi dönemi. Şimdi çağ değişimi dönemindeyiz. 5 yıl sonra en büyük ekonomi ABD olmayacak öyle görünüyor. Türkiye'nin yükselişi tarihsel bir yükseliş. Biz durduralım desek de durdurabileceğimiz bir şey değildir. Türkiye'nin gençlerinin Türkiye'nin gücüne inanması lazım. Türkiye dışarıya ne satan bir ülkeydi. Bugün her şeyi satıyor. Türkiye'nin her alanında çok iyi yetişmiş insanı vardır.
ASGARİ ÜCRET
Biz asgari ücret için Aralık'ta yeniden oturacağız. Önümüzdeki bahar sendikalarla görüşmelerimiz var. Sizin görüşleriniz ne olursa olsun diyorum. Ben size emekçilerin haklarını dile getirdiğiniz sürece size yakınım diyorum. Tüm sendikalarımıza bu konudaki yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Birçok sorunu çözüyoruz.
www.idrak34.comEditor : Şerif SENCER