9 ÖZETİ| Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren ve Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, avukatlık mesleğindeki reklam yasağına ilişkin önemli düzenlemeler getirdi. Bu yeni düzenlemeyle birlikte, avukatların çevrim içi platformlarda ve diğer iletişim araçlarında mesleklerini icra ederken uymaları gereken kurallar daha sıkı ve net bir şekilde tanımlandı. Özellikle avukatların sosyal medya ve diğer dijital mecralarda meslek itibarını zedeleyici davranışlardan kaçınmaları gerektiği vurgulanırken, reklam niteliği taşıyan her türlü içeriğin yasaklanması konusunda ciddi adımlar atıldı.
Ancak, getirilen bazı yeni kuralların muğlaklığı ve uygulanabilirliği hakkında avukatlar arasında tartışmalar sürüyor.
Avukat Muhammet Emir Çelik, yeni düzenlemenin detaylarına ilişkin bir yazı kaleme aldı.
REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ
09.08.2024 tarihinde Avukatlık mesleğindeki reklam yasağına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
21.11.2003 tarihinde resmi gazetede yayınlanmış olan TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ her ne kadar çeşitli maddelerinde değişikliğe maruz kalmış olsada uygulamada ilgili değişikliklerin etkisi ve uygulanıp uygulanmayacağı soruları henüz cevaplanmış değil. Temelde yönetmeliğin güncellendiği ve uygulamada karşılaşılan sorunlara ilişkin birkaç maddenin eklendiği görülüyor.
YENİ DÜZENLEMEDE NELER VAR?
Yeni yönetmelik avukatlar hakkında önemli birtakım değişiklikler içeriyor.
Yönetmelik değişikliği ile birlikte özetle:
12. madde 7/9/2010 tarihli yönetmelikte ‘’ Yönetmelik hükümlerine aykırılığın tespiti halinde 15 gün içinde aykırılığın giderilmesi aksi takdirde baro tarafından soruşturma başlatılacağı şeklinde iken hüküm yerini‘’Yönetmelik hükümlerine aykırılığın tespiti halinde baro tarafından re’sen disiplin soruşturması açılır’’ hükmüne bırakmıştır. Taslak metnin gerekçesinde yönetmeliğe aykırı eylemlerin cezasız kalmaması ve reklam yapma amacına ulaşılmış olması nedeni ile maddenin değiştirildiği belirtilmiştir. Yönetmelik süre, kapsam ve içerik ayrımı gözetmeksizin yasağa aykırılık içeren her türlü davranışın cezalandırılacağını açıkça ve haklı olarak belirtmektedir.
7. maddenin b bendinde çevrim içi yazılı görsel veya işitsel iletişim araçlarında, avukatların, özel yaşamlarına ilişkin paylaşımlarında unvanlarını kullanmaları halinde avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyici davranışlardan kaçınmaları gerektiği; 7. maddenin [Güncel] bendinde çevrim içi platformlarda, yazılı görsel veya işitsel iletişim araçları ile avukatların ilgilenmekte olduğu çalışmaların reklam olacak şekilde ön plana çıkarılamayacağı, tarafların sözcüsü gibi hareket edilemeyeceği, iş elde etmek amacı ile genel ve soyut bilgilerin yazılı veya görsel olarak paylaşılamayacağı;7. Maddenin ç bendinde çevrim içi platformlarda, yazılı görsel veya işitsel iletişim araçları ile, her ne sıfat altında olursa olsun katıldıkları veya bir parçası oldukları yayınlarda, reklam sayılabilecek her türlü davranıştan, avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyici her türlü açıklama ve paylaşımdan kaçınılmak zorunda olunduğu;
7.maddenin e bendinde avukatların, çevrim içi platformlarda bedel karşılığı veya bedelsiz olarak hazırladıkları, hazırlattıkları ya da kendilerine ilişkin olarak hazırlanan içerikleri ön plana çıkaracak iş ve işlemlerde bulunamayacağı, arama motorlarında üst sıralarda yer almaya yönelik yönlendirici kod, anahtar sözcük, alt alan adı, sayfa adresi kullanılamayacağı veya benzeri yöntemlerin uygulanamayacağı;
7.maddenin f bendinde iş elde etme amacına yönelik olmamak ve meslektaşlarıyla rekabete yol açmamak kaydıyla, baro veya Türkiye Barolar Birliği organ ve başkanlık seçimleri ile genel veya yerel seçimlerdeki adaylıklarına ilişkin bilgileri seçim tarihinden azami 2 ay önce başlayıp seçimi izleyen 10 gün içinde sona erdirmek kaydı ile yazılı, işitsel, görsel iletişim araçları ile çevrimiçi platformlar yoluyla duyurulabileceği;
hüküm altına alınmıştır.
NEDEN GELDİ
Yukarıda sayılan maddelerin pek çoğunun değişiklikten önce de var olduğunu göz önüne alırsak düzenlemenin neden geldiğini anlamak mümkün değil. Zira değişen yönetmeliğin 7. Maddesinin f bendi geçtiğimiz haftalarda ihlal edildi, buna karşın diğer maddeler zaten yol olmuş vaziyette. Bazı avukatların sosyal medya paylaşımlarında meslek etiğine aykırı olarak özel yaşamları ve avukatlık sıfatlarının iç içe geçmesi, bunu haksız rekabete ve reklam yasağına aykırı olarak avantaja dönüştürme çabası, adliyelerde bağımsız yargı mercilerine olan yakınlığın sosyal medya üzerinden gösterilme çabası, takip edilen davalarla ilgili olarak tarafların kişisel verilerini de ihlal edecek boyutta paylaşımlar yapılması son dönemde kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar yaratmıştı. Nitekim taslak metnin gerekçesinde de bu doğrultuda ifadelere yer verilmiştir.
Değişiklikten önce reklam yasağına ilişkin yönetmeliğe aykırı davranışların kapsamının çok dar yorumlandığını, yalnızca sosyal medyada gündem oluşturan aykırılıklar için baroların ilgili yönetmeliği uyguladığını biliyoruz. Sosyal medyada çeşitli mesleki paylaşımlar yapan sayfa ve gruplar arasında reklam yasağının ihlal edildiği durumlar paylaşılsa da ne yazık ki bugüne kadar yürürlüğe girmiş olan reklam yasağı yönetmelikleri kâğıt üzerinde kalmaktan öteye gidememiştir. TBB disiplin kurulunun 2024 yılı kararları arasında reklam yasağına aykırılık sebebi ile verdiği kararların sayısını incelemenin ilgililer için yeterince yol gösterici olacağı kanaatindeyim.
Bir ihtimal yönetmeliğin gerçekten güncellenmek suretiyle uygulamaya konulmasının amaçlandığını varsayarsak (ki bu çok iyimser bir yaklaşım olur) bu seferde pek çok avukat meslektaşın yıllarca yönetmeliğin gerektiği gibi uygulanmaması sebebiyle alıştırıldıkları de facto uygulamaları yasaklanmış ve eksik bir düzenleme sebebi ile şimdi de muğlak bırakılmış görünüyor.
NASIL YORUMLANMALI
Bir düzenleme gerekli miydi? Elbette. Bu şekilde mi yapılmalıydı? Maalesef hayır. Sosyal medyada sıklıkla görülen ve halihazırda zaten pek uygulanmayan yönetmeliğin az sayıda da olsa isabetli birkaç değişikliğe imza attığı söylenebilirse de uygulaması hassas ve ince ince düzenlenmesi gereken rekabet yasağı konusunda baştan savma ve muğlak değişikler getirdiği açıktır. Her ne kadar avukatlar arasında yönetmeliğe tepki çok büyük ve iptal edileceği inancı yaygın olsada uygulamaya geçmesi halinde sorun yaratacak birkaç noktaya değinmekte fayda var.
Öncelikle yönetmelikte reklamın tanımına yer verilmemiş olması büyük bir eksiklik. Ticari Reklam ve İlânlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte ticari reklam: mal, hizmet veya marka tanıtmak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek ve ikna etmek, satışını veya kiralanmasını sağlamak ya da arttırmak amacıyla reklam veren tarafından herhangi bir mecrada yayımlanan pazarlama iletişimi niteliğindeki duyuru şeklinde tanımlanmıştır.
Örnek olarak 7. maddenin c bendinde iş elde etmek amacı ile genel ve soyut bilgilerin yazılı veya görsel olarak paylaşılamayacağı ifade edilmiş. Nedir genel ve soyut, kime göre genel ve soyut? İş elde etme amacının tanımı, bunu belirlemede kullanılacak kriterler nelerdir ve buna ilişkin ispatı kim nasıl yapacaktır?
Bu ve benzeri soruların cevabının verilmediği bir yönetmelik sürpriz yumurtadan farksızdır.
İşte bu noktada idareye tanınan takdir yetkisinin avukatların ifade özgürlüğünü etkilemeyeceğini kim savunabilir, üstelikte mesleği saygınlığına bağlı olan avukatlar hakkında haksız da olsa yürütülecek bir soruşturmanın avukatların itibarına ve müvekkil çevresine vereceği zarar geri dönülemez boyutta olacaktır. Nitekim unutulmamalıdır ki avukatların faaliyet çerçevelerinin net ve isabetli düzenlenmemesi temsil edilen vatandaşların da aldığı hukuk hizmetinin kalitesini ve beklenilen faydayı azaltacaktır. Ayrıca mevzuatta yer verilen muğlak ifadeler ile yargı erkine tanınması gereken takdir yetkisi idareye tanınmış olmakta, kanun yapma tekniğine aykırı davranılmış ve Anayasanın 2. maddesinde ifade edilen adalet anlayışının dışına çıkılmış olmaktadır.
Asıl yasaklanması gereken 7. Maddenin e bendinde de belirtildiği gibi hazırlanan içeriklerin yayımlandığı sitelerin ilgili kodlar kullanılmak sureti ile internet tarayıcılarında ön plana çıkartılmasıdır. Fakat güncel hali ile düzenleme her iki durumu da engellemekte ve böylece avukatların internet sitesi içerikleri oluşturmalarını engellemektedir. Nitekim internet sitelerinde herkesin anlayabileceği genel ve basit bilgiler paylaşılmadığı takdirde hedef kitleye yönelik paylaşım yapmanın da avukatlar açısından bir manası kalmayacaktır.
Bir yönetmelik çıkarılırken yaptırımlara elbette yer verilmeli fakat bununla beraber açık kapılar bırakılmak sureti ile izlenmesi gereken yol da ortaya konmalı, yönetmelik ile düzenlenen süjelere gerekli yönlendirme yapılmalıdır. Nitekim söz konusu düzenleme bu açıdan bilgi çağının gerisinde, yeni nesil avukatların tam önünde duruyor.
İfade etmek gerekir ki avukatlık serbest bir meslek olmakla beraber avukatın gördüğü hizmet kamu hizmetidir. Serbest meslek ve kamu hizmeti kavramlarının ilişkisi avukatlık mesleğinin uygulanması açısından sağlam bir temele oturtulmalıdır. Avukatlık mesleğinin itibarı ve meslektaşların en temel sorunları dikkate alınmadan yapılacak her türlü düzenleme günümüzde de tecrübe edildiği üzere havada kalacak ve uygulanamayacaktır.
İsabeti tartışılır olmakla birlikte nihai olarak umulur ki yeni yönetmeliğin eskilerinden farkı uygulanması olur.
Av. Muhammet Emir ÇELİK
Editor : Şerif SENCER