Sanat, ÖZETİ| moda, mimari ve edebiyat alanlarında Avrupa’yı etkileyen Osmanlı Devleti, egzotik imajıyla neredeyse tüm dünyayı etkilemişti.
Peki bunu nasıl başardı?
Osmanlı Devleti’nin 16. yüzyılda Avrupa üzerindeki etkisi, bir hayranlık ve etkileşim dönemiydi.
Bu dönem, Batı Avrupa'da "Turquerie Akımı" olarak bilinen bir fenomenin doğmasına bile yol açtı. Osmanlı'nın politik, kültürel ve ekonomik gücü, Avrupa'da büyük bir merak ve ilgi uyandırmış; bu da sanat, moda, mimari ve diğer alanlarda kendini gösteren bir etki alanı yaratmıştır.
Sanatın alanında, Osmanlı'nın zengin ve çeşitli kültürel mirası, Avrupalı sanatçıları etkilemiş ve onların eserlerine yansımıştır. Özellikle resim ve mimaride, Osmanlı motifleri ve kompozisyonları popüler hâle gelmiş, Avrupalı sanatçılar bu unsurları eserlerine entegre etmişlerdi.
Osmanlı’nın zengin ve renkli kıyafetlerin tesiri, Avrupa’da modaya yön verecek kadar güçlüydü.
Bu dönemde "Turkish dress" olarak bilinen ve Osmanlı kıyafetlerinden esinlenen giysiler, Avrupa'nın büyük şehirlerinde yaygınlaşmıştı. Tabii etkisi bununla da sınırlı değildi. Günlük yaşamın pek çok alanında bu durum yaygınlık gösteriyordu.
Osmanlı tarzı objeler, dekorasyonlar ve eşyalar kullanılmaya başlanmış; âdeta Türk hayranlığı yaşanır olmuştu. 18. Yüzyılda Doğu’ya gitmek, bir kültürlenme aşamasıydı. Bu dönemde Doğu’ya duyulan ilgi, özel bir hâl almıştı.
Peki bu akım nasıl ortaya çıktı?
Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda güçlenmesi ve Avrupa ile artan ticari ilişkiler, Osmanlı kültürünün Avrupa'da popülerleşmesine yol açtı. İşte bu dönemde ortaya çıkan Turquerie Akımı, Batı Avrupalılarının Osmanlı'nın gizemli ve egzotik yaşam tarzına olan derin hayranlığını ve bu kültürü sanat eserlerinden gündelik yaşama kadar pek çok alanda yansıtmasını sağladı.
Osmanlı'nın coğrafyasından Avrupa'ya taşınan ürünler sadece ticari değil; kültürel bir alışverişi de beraberinde getirdi. Özellikle kahve kültürü, Avrupa'da prestijli bir içecek hâline gelmişti.
Sanatta da Turquerie'nin etkileri görülüyordu.
Osmanlı saray yaşamı, harem sahneleri ve padişah portreleri, Avrupalı ressamların ve sanatçıların eserlerinde o dönem yer edinmişti. Osmanlı tarzı mimari ise Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde görülen yeni yapılarla kendini göstermiş, özellikle saray ve şatolarda Osmanlı esintileri dikkat çekmiştir.
Tabii bu akımın etkisi de devlet güç kaybetmeye başlayınca azalmaya başladı. 18. yüzyılın sonlarına doğru, Osmanlı'nın toprak kayıpları ve Avrupa'daki politik değişimler, bu akımın etkisinin kademeli olarak silinmesine yol açtı.
Kaynaklar: The World of the Habsburgs, DergiParkİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Editor : Şerif SENCER