Şimdilerde ÖZETİ| yanlarına yaklaşmaya oldukça korktuğumuz hayvanlar, bir zamanlar insanların yaşam alanlarına giriyor ve hemen hemen her anlarında onlarla birlikte oluyordu.
Peki bu hayvanlar arasında hangileri vardı?
Maymunlar
Bu hayvanlar, antik dünyanın vazgeçilmezlerinden biriydi. Eski Mısırlılar maymunları hem statü sembolü hem de eğlence kaynağı olarak beslerdi. Hatta onlar o kadar kıymetliydi ki öldüklerinde sahipleri tarafından mumyalanarak yanlarına gömülürlerdi.
Yine Orta Çağ Avrupa’sında da bu gelenek değişmedi. Özellikle varlıklı insanlar, maymunları “çocuksuz evlere neşe katan küçük oyuncaklar” olarak görürdü.
Ceylanlar
Antik Mısırlılar için ceylanlar, nazik ve asil tavırlarıyla gönüllerde taht kuran hayvanlar arasındaydı. Onlar yalnızca evcil bir hayvan değil aynı zamanda kutsal bir armağan olarak kabul edilirdi.
Hatta Mısır kraliçesi Isiemkbeb, evcil ceylanı için özel bir lahit (Antik Çağ'da insanların ölülerini muhafaza ettikleri, genellikle yeryüzünde sergilenen ve çoğunlukla taştan oyulan, sandık şeklinde mezar) yaptırıp onu mumyalatarak yanına gömmüştü.
Yılan balıkları
Antik Roma’da yılan balıkları yalnızca bir besin kaynağı değildi. Onlar aynı zamanda zengin insanların süs aksesuarıydı. Bu balıklar temiz ve bakımlı havuzlarda beslenir, kolye ve küpelerle süslenirdi.
Bir nevi dekor amacıyla kullanılırlardı ve o dönem zenginliğin ve zerafetin simgesiydi.
Tavus kuşları
Tavus kuşları, güzellikleri ve sahip oldukları gösterişleri ile antik dünyanın en gözde evcil hayvanları arasındaydı. Sahipleri, tavuş kuşlarının bahçelerinde özgürce dolaşmalarına izin verirdi.
Bu canlılara o kadar değer verilirdi ki bazıları sahipleriyle birlikte gömülür, diğerleri ise ziyafet sofralarının baş tacı olurdu. Bu durum bir miktar çelişkili gözükse de aslında bu canlıların tüketilmesi, o dönemde onlara verilen önemi gösterirdi.
Kuyruksürengiller
Kuyruksürengiller, Eski Mısır’da Firavun’un Kedisi olarak bilinir ve kutsal kabul edilirdi. Bu çevik ve akıllı hayvanlar, genellikle tapınaklarda barındırılır ve hatta Eski Mısır sanatında sıkça tasvir edilirdi.
Ayırca kuyruksürengiller mumyalanır ve sahipleriyle birlikte gömülürdü. Bunun sebebi ise bu canlıların tıpkı fareler ve yılanlar gibi tam bir doğal haşere kontrol uzmanı olmasıydı. Öyle ki Antik Yunanlılar ve Romalılar bile onların bu yeteneklerinden faydalanırdı.
Su aygırları
Su aygırları gerçek dünyada oldukça tehlikeli canlılar olarak kabul edilse de Eski Mısırlılar onları evcilleştirmeyi başarmıştı. Ancak bu hayvanlar yalnızca seçkin bir kesim tarafından beslenebilirdi.
Bu hayvanlar muhtemelen arkadaşlık için değil, daha çok güç ve baskınlık göstergesi olarak görülürdü.
Aslanlar
Aslanlar Eski Mısır’da yalnızca bir hayvan değil, aynı zamanda bir statü sembolüydü. Öyle ki iki aslanın, güneşin doğduğu ve battığı ufku koruduğuna inanılırdı.
Ayrıca Etiyopyalılar ve Mezopotamyalılar da bu hayvanları evcilleştirip bazen binek hayvanı olarak kullanırdı. Romalılar ise işleri bir adım ileriye taşıyıp, onları arenalarda gladyatörlerle dövüştürürdü.
Timsahlar
Eski insanların evcil hayvan seçimleri noktasında, çıtayı yükselttikleri en son nokta şüphesiz timsahlardı. Firavunlar bu ölümcül hayvanları hem statü sembolü hem de doğurganlık ve savaş tanrısı Sobek’in simgesi olarak gördüğünden beslerdi.
Hatta bu hayvanlar bazen mücevherlerle süslenirdi ve bazıları da mumyalanırdı. Ancak aşırı saldırgan ve bakımları zor hayvanlar olduklarından zamanla gözden düştüler.
Özetle antik dönemlerdeki insanlar, tüm zorluklarına ve tehlikelerine rağmen bu hayvanları farklı amaçlar ve hedefler için evcilleştirme yoluna gitmişti. Üstelik bunu büyük oranda başarmışlar ve hayatlarını bu hayvanlarla sürdürmüşlerdi.
Kaynaklar: The Travel, History Factsİlginizi çekebilir:
Editor : Şerif SENCER