Teknoloji

Almanlar Nasıl Kaliteli Ürünlerle Tanınır Hâle Geldi?

Evinizde yıllardır duran ve bozulmayı adeta reddeden Alman markası ütünüzün ortaya çıkabilmesi için koca bir ülkenin nasıl yollardan geçmesi gerektiğini hiç merak ettiniz mi?

Almanlar Nasıl Kaliteli Ürünlerle Tanınır Hâle Geldi?
17-10-2022 20:08

Çok ÖZETİ| eskilerden kalma Alman yapımı ütünüzün veya varsa başka bir ev eşyanızın hâlâ çalışır durumda olması oldukça olasıdır: Oyuncaklarda bile geçerli olan bu durum, Almanya’nın yaygın olarak kalite ve güvenilirlikle tanınmasında şüphesiz büyük rol oynadı. Günümüzde de bu durum hâlâ geçerli.

Fakat Alman yapımı ürünler her zaman bu şekilde tanınmıyordu. Hatta başlarda şu an tüm dünyada yaygın olarak Çin menşeili imitasyon ürünlerinde görülen düşük kalite, Almanya’dan alınan ürünlerde de göze çarpıyordu. Peki Almanya böyle bir durumdan günümüzdeki eşsiz konumuna nasıl geldi?

“Made in Germany” ibaresini İngilizler zorunlu tuttu:

Made in Germany

Çünkü Almanya’dan alınan imitasyon ürünler, İngiltere’de üretilenlere göre daha düşük kalitedeydi

Bu sebeple dışarıdan gelen ürünlerin ayrımının daha kolay yapılabilmesi için 1887 yılında, ürünlere “Made in Germany” (veya geldikleri ülkeye göre ülke ismi) ibaresinin konulması zorunlu tutuldu.

1900’lere doğru ise “Made in Germany” ibaresi, yavaş yavaş güven vermeye başladı:

Almanya'da üretildi

Buraya kadar üretim anlamında Fransa ve Birleşik Krallık öne çıkıyordu. Fakat hem Almanların yükselişi hem de bu ülkelerin bu yükselişe yetişememesinden kaynaklı olarak Alman yapımı ürünler daha çok öne çıkmaya başladı. 

Bunun sebebi de başta Alman işçiliğindeki detaycılık ve titizlik oldu. Basit Alman yapımı oyuncakların çoğunda bunu görebilirsiniz.

Almanya’nın raylı sistemlere ve diğer sektörlere yaptığı yatırım, çok fazla iş gücü gerektirdi:

Almanya tren

Bu da dolayısıyla bizim ülkemizin de içinde bulunduğu çok sayıda farklı ülkeden işçilerin ve şirketlerin Almanya’ya geçmesine sebep oldu. 

Hatta 1961 yılında Türkiye ve Almanya arasında imzalanan İşgücü anlaşması hâlâ fazlaca konuşulur.

Dışarıdan çok fazla işçi alınmış olsa da Almanya, bu kişilere bel bağlamadı:

Vietnamlıların Berlin'e gelişi

Berlin (1973)

17 ve 18’inci yüzyılda etkisini gösteren Sanayi Devrimi, her ülkede devasa işçi ihtiyacını doğurmuş olsa da herkes bu duruma aynı gözle bakmadı. 

Çoğu Avrupa ülkesinde çalışmak isteyenler büyük şehirlere göçtü fakat buralarda yaygın olarak ucuza çalıştırma çabaları vardı. 

Krupp Fabrikası

Bunun altında kalmak istemeyen işçiler ise çoğunlukla (ve maalesef günümüzde de) “Sen yoksan başkası gelir, iş arayan çok” sözleriyle karşı karşıya kalıyordu.

Ülkemizde de durum bazı yerlerde böyleydi. Bunun yansımalarını Yeşilçam filmlerinde görebilmek mümkün.

Almanya’nın farkı ne oldu?

Almanya'da fabrika

Sanayi Devrimi sırasında her yerde olduğu gibi Almanya’da da (özellikle Berlin’de) geçim sorunları baş gösteriyordu. Bunun üstüne hızla gelişen Berlin’e gelen göçmenler de işleri zorlaştırıyordu.

Fakat işverenlerin işçileri sömürmesini engellemek için Berlin’de birtakım düzenlemeler yapılmıştı.

Siemens çalışanları

Berlin (1939)

Bu düzenlemeler kapsamında iş yerlerinde minimum maaş sınırı belirlenmek zorundaydı. Buna ek olarak iş yerlerindeki çalışma şartları sürekli inceleniyor ve çocuk işçi çalıştırılmasının önüne geçiliyordu.

Yaşam ucuz değildi elbette, fakat bu gibi önlemler, düzenlemeler ve yardımlar sayesinde ülkenin geleceğine parlak gözle bakılabiliyordu. 

Siemens

Ayrıca teknolojinin sunduğu avantajlar da yakından takip edilince Almanya, üretim alanında çok sayıda basamağı diğer ülkelere nazaran bir anda atladı.

Elbette asıl önemli olan bunu elde etmekten ziyade sürdürebilmek:

Öğrenci

Buraya kadar Almanya’nın yükselişine değindik. Şimdi de bunu nasıl devam ettirdiğine bakacağız.

Öncelikle Dünyanın pek çok yerinde küçük görülen çıraklık, Almanya’da erken yaşta tanışılan bir terim. 

Zira okulların çoğunda çalışma desteği bulunuyor ve isteyen öğrenciler marangozluktan metal işçiliğine kadar çok sayıda alanda deneyim elde edebiliyor.

Bu öğrenciler mezun olduklarında sadece deneyimli olmakla kalmıyorlar…

Almanya öğrenci

Ülkenin büyük gelir kaynağını ‘üretim’ sağladığı için hem kolayca iş bulabilmeleri için destek alıyorlar hem de bu pazar oldukça geniş olduğu için yüksek maaşlar söz konusu oluyor.

Eğitim gördükleri süreçte de ücret alan öğrenciler hem çalışıp para kazanıyorlar hem de eğitimlerini devam ettiriyorlar. Bu da sektörü döngüye sokarak sürekli canlı tutuyor.

“Bizimkinden farkı ne?” diyecek olursanız buradaki sistem, çoğu zorunlu stajın aksine tam destekle yapılıyor