Tarih ÖZETİ| 23 Mart 1994. Moskova’dan Hong Kong’a gidecek yolcular, F-OGQS kuyruk numaralı Airbus A310 tipi uçağa bindiler. Fakat yolculuk, hiç ummadıkları bir olaya yer verdi. Üstelik küçük bir ‘aile ziyareti’ yüzünden.
Aeroflot hava yolu şirketinin 593 numaralı uçuşu, 63’ü yolcu ve 12’si uçuş ekibi olmak üzere toplam 75 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonlandı. Uçak, Rusya’nın güneyindeki Kemerovo Oblastı’nda ‘Kuznetsk Alatau’ sıradağlarına düştü.
Peki, uçağın düşüşüne ne yol açtı?
Düşen uçağın 1993'te çekilen fotoğrafı.Uçak düştükten sonra yapılan teknik incelemeler, uçağın sistemlerinde hiçbir sorun olmadığını gösterdi. Zaten uçağın kendisi de aslında yaşlı değil, henüz 1992 yılında hizmete girmişti. Gerçek, kara kutunun incelenmesiyle ortaya çıktı.
Uçuşta yer alan yolcuların arasında, yedek pilot Yuroslav Vladimirovich Kudrinsky’nin 16 yaşındaki oğlu Eldar ve 12 yaşındaki kızı Yana da vardı. Bu, oldukça normal bir durumdu.
Eldar ve Yana, uçuş sırasında babalarını uçağın kokpitinde ziyaret etti. Aslında bu da o dönem için normal ve yasaldı. Fakat normal olmayan şey, Yuroslav’ın uçağın kontrollerini çocuklarına vermesiydi.
Evet, 75 kişilik kocaman uçağın kontrolleri iki çocuğun eline geçti:
Kokpiti ziyarete gelen çocuklardan kontrolü eline ilk alan, Yana oldu. 12 yaşındaki kız, kontrollere fazla baskı uygulamadı, dolayısıyla otopilotun devre dışı kalmasına yol açmadı. Uçak, otopilot kontrolünde seyrine devam etti.
Fakat Eldar durumu biraz abarttı. Çocuk, uçağın kontrollerine gereğinden fazla yük uyguladı ve otopilotun devre dışı kalmasına yol açtı. Uçağın kanatçıkları, artık kontrol çubuğundan elle kontrol ediliyordu. Hızı ise halen otopilotun kontrolündeydi.
Pilotlar, durumun farkına geç vardı ve her şey zincirlemesine yaşanmaya başladı:
Uçak kontrolleri artık Eldar’ın elindeyken uçak, sağa yatmaya başladı. Pilotlar, uyarı ışıklarının farkına varmadan ekrandaki rotanın neden değişmeye başladığını sorguladı.
Fakat gerçeğin anlaşılmasına kadar geçen sürede Eldar, uçağın kontrol çubuğunu kendisine doğru çekmişti. Uçağın burnu, 45 dereceyi bile aşarak 90 dereceye yakın dikliğe ulaşmış, gökyüzüne bakıyordu.
Doğal olarak uçak, artık hızını büyük ölçüde kaybetmişti. Hızla yere doğru düşmeye başladı. Otopilot, durumdan kurtulmak için motorların gücünü artırdı, burnu aşağı doğru çekmeye başladı. Uçak artık düşmeye değil, yeryüzüne dalmaya geçti.
Bir süre sonra uçağın kontrolleri tekrar pilotların eline geçti. Fakat pilotlar, bu kez uçağın burnunu düzeltmek için fazla güç uyguladı ve uçağın burnunu fazla kaldırarak yeniden düşmeye başlamasına yol açtı.
Pilotlar, bu hatalarını da düzeltmiş olsalar da artık çok geç idi. Uçak, artık kurtarılamayacak kadar alçalmış, 1.300 feet (yaklaşık 400 metre) irtifaya gelmişti. Artık kaçacak yer yoktu ve uçak, dağ yamaçlarına çarptı.
Uçağın iniş takımları kapalı, motorları tam güçteydi. Düştüğü alan 1,5 metre kalınlığında kar tabakasıyla kaplı; ağaçlık bir alandı. Çarpmanın etkisiyle uçak parçalandı, yandı.
Uçağın düştüğü tam konum, 53°30'00.0"N 88°15'00.0"Eİşin daha üzücü yanı da vardı:
Uçaktan elde edilen veriler, pilotların hiçbir müdahele yapmaması durumunda aslında uçağın bu düşüşten kendi kendine kurtulabileceğini gösterdi. Yani pilotlar, ilk otopilot manevrasından itibaren kontrolleri hiç ellemeseydi, uçak kurtarma manevrasını tamamlayacak ve rotasına devam edecekti.
Aeroflot, kazadan sonra kokpitte çocuk bulunduğu bilgisini yalanlamıştı:
Uçağı kiralık olarak kullanan Aeroflot, kokpitte çocuk olduğu bilgisini ilk etapta yalanladı. Fakat Moskova merkezli Obozrevatel dergisinin kokpit içindeki kayıtları paylaşmasıyla birlikte gerçeği itiraf etti.
Üstelik uçuş sırasındaki kokpit ziyaretleri, bu kazanın ardından bile yasaklanmadı:
Uçuş sırasında yolcuların kokpit ziyareti, 11 Eylül 2001’deki saldırıya kadar devam etti. Tabii bu ziyaretler pilotların ve hava yollarının inisiyatifindeydi. Fakat 11 Eylül’ün ardından uçuş sırasındaki tüm ziyaretler yasaklandı.
Kokpit ziyareti, günümüzde yalnızca uçuş öncesinde pilotların izniyle yapılabiliyor. Ayrıca pilotlar, yine hava yolu şirketlerinin kurallarına bağlı olarak uçuş hazırlıklarını yaparken kokpite çocukları da kabul edebiliyor.
Editor : Şerif SENCER