Gündem

Açılım tüm hızıyla sürüyor: Öcalan'dan 8 Mart mesajı

Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, DEM Parti'nin Diyarbakır'da düzenlediği 8 Mart mitingine gönderdiği mesajda, kadın sorununun Kürt sorunundan daha derin olduğunu belirtti. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalizmin mümkün olmadığını savunan Öcalan, erkek egemen kültür?

Açılım tüm hızıyla sürüyor: Öcalan'dan 8 Mart mesajı
08-03-2025 16:07
Terör ÖZETİ| örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, DEM Parti'nin Diyarbakır'da düzenlediği 8 Mart mitingine gönderdiği mesajda, kadın sorununun Kürt sorunundan daha derin olduğunu belirtti. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalizmin mümkün olmadığını savunan Öcalan, erkek egemen kültürün aşılması gerektiğini vurguladı. “Dönemin ruhu demokratik siyasettir, dili de barış dilidir” ifadelerini kullandı.Abone ol

DEM Parti'nin Diyarbakır'da düzenlediği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitinginde, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden gönderdiği mesaj okundu. Öcalan, kadın sorununun Kürt sorunundan daha derin bir mesele olduğunu belirterek, “Kürt sorunundan daha bir kadın sorunu var ortada. Biz sadece bunun küçük bir başlangıcını yaptık. Dönemin ruhu demokratik siyasettir, dili de barış dilidir” dedi.

Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilen mitingde, Öcalan’ın mesajı avukatı Suzan Akipa tarafından Türkçe ve Kürtçe okundu. Mesajında kadın özgürlüğünün toplumsal dönüşümdeki önemine dikkat çeken Öcalan, “Kadını olduran topraklarda insan gerçekliğini tüm çıplaklığıyla yaşadığınızın farkındayım. Büyüleyici değerinden hiç vazgeçmediğim sizlerle yaşamın bu hali, beni ayakta tutan temel yaşam ilkem oldu” ifadelerini kullandı.

Kadının toplumsal konumuna dair değerlendirmelerde bulunan Öcalan,

“Erkek ondan sapmadır, sapmış bir gezegendir. İlk önce çocuğa seslenmek için dili üreten kadındır. Kültürü üreten de kadındır. Toplumun doğuşunu sağlayan da kadındır. Kutsallık ve Tanrısallık ona aittir” dedi.

'KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADAN SOSYALİZM OLMAZ'

Kadın özgürlüğünün toplumun dönüşümünde belirleyici bir unsur olduğunu savunan Öcalan, “Kadın özgürlük meselesi bütün önemini koruyor. Demokratik komünalist süreç, ana kadın toplumsallığının güncellenmiş halidir. Toplumsal gerçekliğe ancak bu yöntemle varılır. Tecavüz kültürü aşılmadıkça; felsefe, bilim, estetik, etik ve din alanlarında toplumsal hakikat açığa çıkmaz. Yeni dönem toplumun derinliğine gömülü erkek egemen kültürü yıkmadıkça Marksizm’in de kanıtladığı gibi sosyalizm başarısı da mümkün olmayacaktır. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalist olunmaz, sosyalizm olmaz. Demokrasi olmadan sosyalizme gidilemez” dedi.

'HER GÜN AŞK ADINA KORKUNÇ CİNAYETLER İŞLENİYOR'

Kadınların tarih boyunca maruz kaldığı baskılara değinen Öcalan, “Kadın biyolojik olarak değil, toplumsal, kültürel ve tarihsel olarak ele alınmalıdır. Simone De Beauvoir’in söylediği gibi kadın doğulmaz, kadın olunur” ifadelerini kullandı.

Kadına yönelik şiddet ve eşitsizliklere de dikkat çeken Öcalan, kadın cinayetlerine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Ben evliliğe ve aşka karşı değilim ama her gün aşk adına korkunç cinayetler işleniyor. İnsan aşık olduğu kişiyi öldürür mü? Aşk bu değil. Biliniyor; birçok kadın bu ilişki nedeniyle intihar etti.”

“KADIN SORUNU KÜRT SORUNUNDAN DAHA DERİN”

Öcalan, 27 Şubat’taki çağrısına atıfta bulunduğu mesajında, kadın mücadelesinin derinleşmesi gerektiğini belirterek, “Kadınlar anne olmayı, eş olmayı aşmaya çalışıyor. Ancak hala özgürlük kültürünün yüzde 10’u ile idare ediyorsunuz. Esas olan zihniyetle savaşmaktır. Erkek egemen toplum yapısı kadınlar için birçok sorun yaratıyor. Şiddet var, sömürü var, ensest var, tecavüz var, kızlar öldürülmeye açık. Yarın öbür gün çocuklar öldürüldüğünde ne yapacaksınız? Bu kültürle, bu zihniyetle savaşacaksınız” dedi.

Öcalan mesajını, “Kadın sorunu Kürt sorunundan daha derin bir sorundur. Kürt sorunundan daha bir kadın sorunu var ortada. Biz sadece bunun küçük bir başlangıcını yaptık. Savaş ve çatışma kültürü en başta kadına yöneliktir. Bu kültürü bir nebze de olsa geriletmek mücadelenin dinamosudur. Dönemin ruhu demokratik siyasettir, dili de barış dilidir. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı aynı zamanda kadınlar için de bir rönesanstır. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren kadınları Mem û Zin ve Derweşe Evdi aşkıyla selamlıyor, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum” sözleriyle tamamladı.


Editor : Şerif SENCER
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER