Havacılıkta ÖZETİ| genellikle okyanus üstünden rotalar pek tercih edilmez. Sinyal gidebilir, radarda sorun yaşanabilir, acil durumda iniş zor olabilir, hava koşulları karaya göre daha riskli olabilir. Ancak bahsettiğimiz bu yoğun rota, üstüne üstlük Atlantik’ten gidiyor.
Elbette tek çizgi hâlinde gitmelerinin “Aa, çok mantıklıymış!” diyeceğiniz bir sebebi var. Merakınız yeterince arttıysa sözü çok uzatmadan hemen konuya geçelim.
ABD’den Avrupa’ya giden uçaklar, başka yol yokmuş gibi neden hep aynı rotadan uçuyor?
Bir akşam için 1500 uçağın aynı rotadan gitmesi hiç de azımsanacak bir miktar değil. Üstelik aralarındaki mesafe de öyle aman aman fazla falan değil. Yatay rotada 60 km, dikey düşününce ise 40 km civarında.
Bu mesafeler, havacılık için aslında epey kısa ve hassasiyet gerektiriyor. Her adımda çok ciddi planlamalar yapılmak zorunda. Aksi takdirde korkunç facialar ortaya çıkabilir.
Uçakların güvenliği için her gün planlama yapılır.
Okyanus boyunca seyahat eden bir uçağın radar iletişimi sınırlıdır, problemler yaşanabilir. Radar bağlantısı kopar ve sinyal giderse uçağı rotasında tutmak ve güvenli bir şekilde hedefe varmak da zorlaşır. İşte bu yüzden, ABD’den Avrupa bölgesine varmaya çalışan uçaklar, "Kuzey Atlantik Organize Yol Sistemi" adı verilen rotayı takip eder.
Görünmez kara yolları gibi ayrılan rotalar sayesinde uçaklar, hassas bir şekilde birbirlerinden ayrılır. Böylece kaza da olmaz. Dört adet hava trafik planlama merkezi, güvenliği sağlamak için günlük haritaları çıkarır ve birbirlerinden yeterince ayrılmalarını sağlar. Bu yüzden, Atlantik’i geçmesi gereken pilotların hepsi, planlanan bu rotaya güvenerek hareket eder.
İklim krizinin önüne geçilmezse Atlantik rotası tehlikeli bir hâl alabilir.
Sıcak ve soğuk hava kütleleri arasındaki sıcaklık ve basınç farklılıklarından kaynaklanan jet akımları, uçakların yakıt tasarrufu yapmasını sağlar ve uçuş süresini kısaltır. Ancak günümüzde tehlikeli sonuçlar doğuran iklim krizi, sıcaklık dalgalanmalarıyla birlikte jet akımlarının sürekli değişmesine sebep oluyor.
Bu yüzden hem hava trafik kontrolörleri hem de pilotlar için uçuş zorlaşıyor. İklim krizinin önüne geçmek için ciddi adımlar atılmazsa 2050 yılında bizi ciddi türbülanslar bekliyor demektir.
Kaynaklar: Herkes İçin Havacılık, Cheddar, Academic AcceleratorHavacılıkla ilgili diğer içeriklerimize göz atmayı unutmayın!
Editor : Şerif SENCER