Von ÖZETİ| der Leyen, Estonya'da düzenlenen Tallin Dijital Zirvesi'nin açılışında konuştu.
Avrupa'nın fiziksel altyapısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan von der Leyen, "Kuzey Akım boru hatlarına yönelik sabotaj eylemleri, kritik altyapımızın ne kadar savunmasız olduğunu göstermiştir." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, boru hatları ve su altı kablolarının Avrupa'yı dünyaya bağladığını anımsatarak, "Bunlar, finansal piyasaların ve küresel ticaretin can damarlarıdır." dedi.
"DÜNYA EKONOMİSİNİN CAN DAMARLARINI DAHA İYİ KORUMAMIZ GEREKİYOR"
Deniz altındaki fiber optik kabloların küresel internet trafiğinin yüzde 99'unu taşıdığını ifade eden von der Leyen, "Modern Avrupa tarihinde ilk kez bu altyapı hedef haline geldi. Dünya ekonomisinin can damarlarını daha iyi korumamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Von der Leyen, kritik altyapıya yönelik saldırılara karşı daha iyi hazırlık yapmaları gerektiğine işaret etti.
"ALTYAPIMIZA STRES TESTİ YAPMALIYIZ"
"Altyapımıza stres testi yapmalıyız" diyen von der Leyen, altyapının zayıf noktalarını ve alınacak tedbirleri belirlemeleri gerektiğini kaydetti.
Von der Leyen, enerji, dijital ve elektrik altyapısı gibi diğer yüksek riskli sektörlerde stres testleri yapmak için üye ülkelerle birlikte çalışacaklarını söyledi.
"2030 YILINA KADAR 5 KAT ARTACAK"
Avrupa'nın güneş ve rüzgar gibi çeşitli yenilenebilir kaynaklardan ürettiği her kilovatsaat elektriğin iklim ve enerji bağımsızlığı için olumlu olduğunu ifade eden von der Leyen, yenilenebilir kaynakların genellikle kıt ham maddelere bağlı olduğunu vurguladı.
"Avrupa'nın nadir toprak elementlerine olan talebi 2030 yılına kadar 5 kat artacak" diyen von der Leyen, Çin'in nadir toprak elementi pazarına hakim olduğunu söyledi.
Von der Leyen, petrol ve gazda Rusya'ya olan bağımlılığın bir benzerinin nadir toprak elementlerinde Çin'le yaşanmaması gerektiğine işaret ederek, "Çin'le aynı bağımlılığa düşmekten kaçınmalıyız" dedi.
Bu nedenle "Avrupa Kritik Hammaddeler Yasası" üzerinde çalıştıklarını bildiren von der Leyen, bu alandaki tedarik zincirlerini güvenilir ortaklarla çeşitlendirmeyi planladıklarını kaydetti.
Editor : Şerif SENCER
