50 farklı bitkiden reçel yaptığını belirten Havva Çifçier (58), 20 yıla aşkın süredir doğal olarak reçel yaptığını dile getirerek, "2000 yılında ben oğlumu kaybettim, oğlum 19 yaşındaydı. Onu kaybettikten sonra psikolojim bozuldu. Kızlarımı da çok seviyorum tabii ki ama evladımı kaybettiğim için psikolojim bozuldu. Oğlumu kaybettikten sonra hep köye gitmek istedim, dağlara ve yayalara çıkmak istedim. Köye, yaylaya gidiyordum, oralarda otururken gördüğüm bitkilerden insanlara nasıl şifa sağlarım diye düşündüm. Bu düşünceden sonra reçel yapmaya başladım. 20 yıldan fazladır doğal olarak reçel yapıyorum, tanıdıklarıma satıyorum. Pek fazla ileri gidemedim çünkü maddi durumum el vermedi. Oğlum vefat ettikten sonra eve sığmadım, kendimi doğal reçel yapım işine verdim. Para ile satmaya sonradan başladım. Benim önceliğim insanlara şifa dağıtmak, yaptığım bir reçeli önce kendim ve ailem dener sonrasında satışını yaparım. Bana faydası olmayanı başka insanlara sunmak istemem" dedi.
"Egzoz gazının ulaşmayacağı yerlere gitmeye çalışırım"
Bitkileri egzoz gazının ulaşmayacağı yerlerden topladığına değinen Çifçier, "Eşimin kalp hastalığı var ona alıçtan çay yaptım. Ben astım hastasıyım; kozalağın küçüklerinden marmelat yaptım, hastalığıma iyi geliyor. Topladığım bitkileri çok uzaklarda ararım egzoz gazının ulaşmayacağı yerlere gitmeye çalışırım. Reçellere şeker koymuyorum kendi yaptığım pekmezle tatlandırıyorum. Doğada bulunan bitkileri tanırım, Tokat'ta pancar fazladır onun çiçeğinden reçel yaptım. Bitkilerden yaptığım reçel sayısı 50'den fazladır. Genelde yaptığım reçeller bilinmeyen türlerde oluyor. Turunç reçeli, kozalağın küçüğünden marmelat gibi reçeller yaparım. Şu an kazandığım parayla evime çok destek olamıyorum ama kazandığım parayla kavanozlarımı ve kapaklarımı rahat şekilde alıyorum. Hayalim kahvaltı salonu ve eşimle beraber üretim hane kurmak. Kurduğum kahvaltı salonunda insanlara doğal reçelleri tattırmak istiyorum" şeklinde konuştu.
Editor : Åžerif SENCER