Haber7
Küresel ÖZETİ| piyasalarda, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın faiz indirimlerine başlamada geç kalmak istemediklerini belirtmesine karşın, ABD'de Donald Trump'ın başkanlığı kazanacağı ihtimalinin artması ile ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin tekrar yükselebileceği ihtimali yön bulmayı zorlaştırıyor.
Altın fiyatları ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz kararı, jeopolitik riskler, açıklanan ekonomik veriler, merkez bankalarının altın talebi ve Çin'in yaptığı altın stokundan etkileniyor.
Küresel risklerin artmasıyla altın fiyatlarında rekorlar üst üste geliyor. Gram altın, 2 bin 615 TL seviyelerine ulaşarak rekor tazeledi.
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yeni bir rekor kırarak 11.186 puan seviyesine ulaştı.
Bu hafta piyasalarda öne çıkan bir diğer başlık ise Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu değerlendireceği karar olacak. Kredi derecelendirme kuruluşunun cuma günü Türkiye ile ilgili değerlendirmesini yayınlaması bekleniyor. Yabancı yatırımcıların ilgisinin arttığı bir dönemde kredi notu kararı büyük önem taşıyor. Moody’s’in ve diğer büyük kredi derecelendirme kuruluşlarının izleyeceği yol da merak konusu.
Ekonomist Cüneyt Paksoy, piyasalarda gündemi Haber7’ye değerlendirdi.
PİYASALARDA TRUMP ETKİSİ
Global piyasalarda makro veriler ve mikro gelişmeler ile önemli günlerin yaşandığını belirten Ekonomist Cüneyt Paksoy, ABD seçimlerinin riskli bölgeye taşındığını vurguladı. Trump’ın suikast sonrası başkanlığının güçlenmesini ‘büyük bir riskin ayak sesleri’ olarak nitelendiren Paksoy, ABD’de de yaşanan her gelişmenin tüm dünyayı etkileyebileceğinin altını çizdi.
İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırıma değinen Cüneyt Paksoy, Ukrayna ve Rusya’nın da aynı zamanda farklı gelişmeler ile farklı boyutlar kazandığını da hatırlattı. Paksoy, Trump’ın seçilmesi durumunu ‘belirsiz’ olarak nitelendirdi.
Piyasanın Trump fiyatlamasını dengelemesinin bir kez daha Merkez Bankaları’nda olduğunu söyleyen Cüneyt Paksoy, Powell’ın açıklamalarında da bu detayların yer aldığını belirtti. Powell’ın faiz indirimini destekleyecek açıklamalarını değerlendiren Paksoy, piyasanın Fed’ten iki faiz indirimi beklediklerini söyledi.
31 Temmuz’daki Fed faiz toplantısının kritik olduğunu vurgulayan Ekonomist Paksoy, eylül ayı ile faiz indirimlerinin kuvvetlendiğini dile getirdi. 2008 krizinde ‘kötü veri – iyi piyasa’ modeline değinen Paksoy, bu modeli ‘kötü veri – riskli başlık – iyi piyasa’ olarak nitelendirdiğini ve sürdürülebilirlik açısından riskli olduğunun altını çizdi.
ALTINDA İVME YUKARI
Altını etkileyen birçok etmenin olduğunu söyleyen Ekonomist Cüneyt Paksoy, bu kadar risk etmeni içerisinde altının ‘güvenli liman’ olduğunu vurguladı. Altının destekleyici unsurların bir arada olması ile altında ivmenin yukarı yönlü olduğunu belirten Paksoy, ivmenin yukarı yönlü olduğunu dile getirdi.
Ons altında 2.500 seviyesinin önemli olduğunu ifade eden Paksoy, bu bölgenin geçmesi ile 3.000 seviyelerinin görülebileceğini vurguladı. Uzun orta vadede 3.000 seviyelerine yükselmesinin kuvvetli olduğunu açıklayan Cüneyt Paksoy, kısa vadede geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturduğunun altını çizdi.
Gram altında da hareketliliklerin yaşandığını belirten Ekonomist Paksoy, teknik ve temel hikayenin değişmediği süreçte gram altının 3.000 seviyelerini geçeceği yönünde tahminlerde bulundu. Paksoy, altının portföylerde dengeleyici unsur olduğunu da vurguladı.
GÖZLER MOODY’S KARARINDA
Piyasanın yüzde 100’ünün Moody’s not artışı beklediğini dile getiren Ekonomist Cüneyt Paksoy, yüzde 40’ın iki kademeli, yüzde 60’ın ise tek kademeli bir artış beklediğini söyledi. Moody’s tarafından bir not artışı gelmemesinin fiyatlama içerisinde olmamasına dikkat çeken Paksoy, bir not artışı gelmediği senaryoda endeksin negatif etkileneceğini açıkladı.
Paksoy, Moody’s tarafından tek kademeli not artışı beklediğini belirtti. Moody’s tarafından iki kademeli not artışının da ‘sürpriz’ olarak karşılanmayacağını vurgulayan Paksoy, fiyatlama içerisinde tek kademeli not artışının yer aldığının altını çizdi.
Teknik seviyeleri değerlendiren Ekonomist Cüneyt Paksoy, 11.200 seviyelerine yaklaşıldığını ve bu seviyelerin önemine değindi. Paksoy, bu seviyelerden bir kar satışının gerçekleştiğini ve gelecek kar satışlarının 10.500 bandında olmasının endekste ivmeyi yukarı taşıyabileceği yönünde tahminlerde bulundu. Yeniden 10 bin puan seviyelerinin altına sarkmaların ‘zaman ve mal’ kaybı olduğunu söyleyen Paksoy, fiyatlanan sektörlerin bankacılık ve holdingler olduğunu dile getirdi.
Editor : Şerif SENCER