Flight ÖZETİ| Radar sitesini açıp baktığımızda sayısız uçak ikonu bizleri karşılıyor. Her gün karşılaştığımız bu manzara, uçakların ulaşım konusunda ne kadar büyük bir kolaylık sağladığını da bizlere hatırlatıyor. Yine de bu alanda daha önce duymadığınız birbirinden ilginç yasaklar bulunuyor.
Örneğin daha önce uçakların Tibet’in üstünden uçmasının yasak olduğunu söylemiş ve bunun ilginç sebeplerini anlatmıştık. Şimdiyse belirli faktörler göz önünde bulundurulmadıkça sonu gelmez kafa karışıklıklarına sebep olan sorulardan birine bakıyoruz. Uçaklar Kuzey Kutbu’ndan sürekli geçerken Güney Kutbu’ndan neden geçmez? Sonuca geçmeden söyleyelim, işin içinde soğuktan fazlası var.
En basitinden başlayarak “soğuk” konusunu aradan çıkaralım:
Antarktika kıtasında, tıpkı kuzeyde olduğu gibi ekstrem soğuklar ve oldukça kalın, buzla kaplı tabakalar bulunuyor. Ayrıca sıcak suyun kıtaya ulaşmasını engelleyen ve çevresini saran akıntı yüzünden Antarktika’nın yıllık ortalama sıcaklığı -10’dan başlayıp bazı bölgelerde -80 derecelere kadar düşebiliyor.
Peki uçaklar buna hazırlıklı değil mi?
Uçaklarda oldukça yaygın olarak kullanan Jet A ve Jet A-1 yakıtlarının sırasıyla -40 ve -47 derecede donma noktaları bulunuyor. Antarktika’da ise özellikle de yüksekten uçulduğu için yakıtın donma tehlikesi bulunuyor. Bunun çözümüyse alçalmak.
Fakat ona da yanaşma şansları pek bulunmuyor çünkü hava şartları sebebiyle sürekli kar fırtınaları görüşü ve iletişimi engelliyor, ki havacılıkta sürekli iletişim olmazsa olmazdır. O da elden kaybedildiğinde uçağın yeterli yakıtı olsa bile Antarktika’yı merkezinden geçemez.
Fakat bunun asıl sebebini açıklamadan önce kısaca iki tane değişkene göz atalım:
Öncelikle kutuplarda düzensiz olan manyetik alanın uçakların navigasyon sistemini bozduğu düşüncesi günümüzde pek geçerli değil. Çünkü eski yöntemlerden ziyade uydulardan destek alınarak yer-yön doğrulamaları yapılıyor. Fakat eski tip bir uçak söz konusuysa önünüzü bile göremediğiniz bu noktada gittiğiniz yeri bilmek oldukça zorlaşacaktır.
İkinci değişkenimiz ise arazi yapısı. Tibet konusunda bahsettiğimiz tehlikeli yüksek dağlar konusu Antarktika taraflarında da geçerli. Daha önce bahsettiğimiz gibi yakıtın donmasını engellemek için alçalmak gerekir. Fakat topografisinden emin olmadığınız, ya da size pek görüş imkânı sunmayan dağlık ve çöl bir arazide büyük bir yolcu uçağını indirmek hiç de kolay olmayacaktır.
Teknoloji konusunda bunu aşsak bile pilotların da bu şartlara uygun olarak eğitilmesi gerekir:
Airbus A340'ı Antarktika'ya indiren Hi Fly pilotu Carlos MirpuriBunun yanında uçağın söz konusu şartlara uygun olarak hazırlanması ve farklı ekipmanların yerleştirilmesi gerekir.
Şimdi gelelim uçakların Antarktika üzerinden uçmasını engelleyen asıl sebebe: ETOPS
Birleşik Krallık Sivil Havacılık Otoritesinin bir standart olarak belirlediği ETOPS (Extended Twin-Engine Operations) çift motorlu uçakların tek motorla ne kadar süre havada kalabileceklerini belirliyor. Buna ek olarak uçakların en yakın acil iniş alanına normalde en fazla 1 saatlik uzaklıkta olmaları zorunludur.
Fakat bu değer yükseldiğinde, örneğin ETOPS180 olarak belirtilen bir uçağa baktığımızda 180 değeri, uçağın tek motorla 3 saat kadar havada kalabileceğini gösterir. Yani az önceki 1 saatlik süreyi artırma üzerine oluşturulmuş bir standarttır ETOPS. Eğer kalkış ve iniş bölgeleri ETOPS180’den fazlasını istiyorsa o uçuş zaten gerçekleşmez. Fakat günümüzde fark edeceğiniz üzere bu menzil oldukça genişletildi. Öyle ki şu an Airbus A350 XWB modelinde 370 değerini görebiliyoruz.
Fakat Antarktika bu menzilin bile dışında kalıyor:
Evet, bu uçakla direkt Antarktika üzerinden uçtuğunuzda en yakın acil iniş bölgesi olan Ushuaia havaalanına ulaşmak için bile 370 dakikadan fazla zamana ihtiyacınız olacak. Bölge üzerinde acil iniş yapılabilecek bir alan bulunsa bile buraya yardım gelene kadar yolcuların ve uçuş ekibinin iyi durumda kalması pek olası değil, ki iniş yapmak da standart inişlere benzemez.
Bunun imkânsız olduğunu söylemiyoruz. Sadece yolcu uçaklarında herkes için bu şartlara özel kıyafetler ve kaynaklar hazır olmadığı için hava yolu şirketleri hem masraflı hem de riskli olan bu yolculuğu yapmaya pek yanaşmıyor. Zaten asıl hava trafiği Kuzey Yarım Küre’de olduğundan buna pek gerek de yok.
Yine de buraya yolculuklar yapıldığını biliyoruz. Hatta Qantas şirketi, geçtiğimiz yıl 17 saat 25 dakika süren uçuşuyla hem bir rekora imza atmış hem de Antarktika manzarasını paylaşmıştı:
Arjantin'den Avustralya'yaFakat bu yolculuklarda kullanılan araç ve görevli ekip, kutup şartlarına göre hazırlandığından az önceki yolcu uçağı senaryosuyla karşılaştırmamak gerek. Antarktika’da bilimsel çalışmalar devam ettiği için buralara gidip gelenler de oluyor. Fakat dediğimiz gibi buraya giderken kullanılan araç ve uçuş ekibi, özellikle hazırlanıyor. Fakat bu gözünüzü korkutmasın, belirli şirketlerden bilet alarak siz de direkt oraya gidebilirsiniz.
www.idrak34.com
Editor : Şerif SENCER