"Son bir yılda 1,1 milyon istihdam oluştu. Bu muazzam bir artış."
 "Gelecek yılın ortalarında, enflasyon eskisi kadar gündem olmayacak."
Son dakika haberi: Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduÄŸu BaÅŸkent Kulisi, 19. sezonuna baÅŸladı. 699'uncu bölümün konuÄŸu, CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz oldu. Yılmaz, "Böyle programlara daha çok ihtiyacımız var. Nitelik her alanda çok kıymetli. Biz de kamuyu saÄŸlıklı bilgilendirdiÄŸiniz, nitelikli bir program yaptığınız için teÅŸekkür ediyoruz" dedi.Â
CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Yılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:Â
YABANCI YATIRIMCININ TÃœRKÄ°YE'YE Ä°LGÄ°SÄ° NASIL?
15 aylık, istikrarlı bir performans var ortada. Yeni güncellenmiÅŸ OVP ile de pekiÅŸtirmiÅŸ olduk. Programa dış dünyadan ciddi bir güven var. Sonuçlarına iliÅŸkin çok ciddi bir takdir var. Gerek portföy, gerek doÄŸrudan yatırımlarda daha farklı bir duruma girmiÅŸ oldu Türkiye.Â
Dünkü toplantı da 8 yıl aradan sonra bir ilk oldu. BaÅŸbakanlık döneminde Sayın CumhurbaÅŸkanımız bu toplantıları yapmıştı. Ama belli bir zamandır yapılmıyordu.Â
Gelecek yıl da daha vakitli bir ÅŸekilde baÅŸlayarak programı gerçekleÅŸtireceÄŸiz.Â
Türkiye istikrarlı bir ülke. Politika çerçevesi öngörülebilirlik saÄŸlayan bir ülke. Huzurlu bir ülke. Türkiye, ciddi anlamda yatırımcıların konuÅŸtuÄŸu bir ülke haline gelmiÅŸ durumda. Önemli olan bu ilgiyi sonuca dönüştürmemiz.Â
TÃœRKÄ°YE'YE 5 MÄ°LYARÂ DOLARLIK YATIRIM SÄ°NYALÄ°
Suudilerin sahip olduÄŸu bir ÅŸirket var. Tek başına bir ÅŸirket, Türkiye'ye 5 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsettiler.Â
Uluslararası bir ÅŸirket, anketlerinde ÅŸunu görüyorlar: GeleceÄŸe dönük yatırım yapar mısınız sorusuna düşünüyoruz cevabı neredeyse iki katına çıktı. Ama doÄŸrudan yatırımlar zaman alan ÅŸeyler. Finansal yatırımlar hızla gerçekleÅŸebiliyor ama doÄŸrudan yatırımlarda proje yapacaksınız, arazi hazırlayacaksınız. Biraz zaman alıyor ama asıl deÄŸerli olan da bu.Â
Â"TÃœRKÄ°YE'YE DOÄžRUDAN YATIRIM BÄ°NDE 1'DEN YÃœZDE 1'E ÇIKTI"
Son üç ayda doğrudan yatırımlarda ivmelenme görüyoruz. Son 7 yılda 6 milyar doları aştı. Yıl sonunda 10 milyar doları aşacağız. Daha önce konut ağırlıklı bir hale gelmişti, şimdi o düşüyor. Dünyadan yüzde 1 payı alıyoruz, hedefimiz bunu yüzde 1,5'a çıkarmak. Daha önce binde 1'di. Şimdi on katına çıktı.
Otonom araçlardan çip üretimine, birçok alanda bunu baÅŸarmak istiyoruz. Hedefe odaklı, nitelikli bir stratejiyi ilan etmiÅŸ bulunmaktayız. Ä°nanıyorum ki daha fazla doÄŸrudan yatırımı cezbedeceÄŸiz.Â
Dünyada artık herkes nitelikli sermayeyi cezbetmeye çalışıyor. Burada bir yarış var. İçerideki belli çevrelerin tartışmalarını siyasi olarak görüyorum. Teknik dille söyler gibi karamsarlık yayma çabası var Türkiye'de. Hükümeti gölgeleme, politikalarını gölgeleme çabası içinde bakıyorlar her konuya. Ama daha objektif bakanlar... Yabancıların bizim iç siyasetle bir dertleri yok. Onlar rakamlara, ülkenin gerçek durumuna bakıyor. Neyse durum onu gören insanlar. Bu anlamda zaten çok kıymetli oradaki görüşler. Yatırımcı gözüyle diyelim. Hem istikrarını, hem huzurunu, hem coÄŸrafyasını, genç, dinamik nüfusunu takdir ediyorlar Türkiye'nin. 10 yıl öncesinin dünyası deÄŸil, bir sürü coÄŸrafyada farklı sorunların yaÅŸandığı bir dünyada istikrarını koruyan, son 20 yılda ulaÅŸtırmaya, saÄŸlığa, eÄŸitim altyapısına çok yatırım yapmış bir ülkeyle karşı karşıyayız diyorlar. Bunu zaten kredi derecelendirme kuruluÅŸların kararında da görüyoruz. Her üç kurumun not artırımı yaptığı tek ülke Türkiye ÅŸu anda. Ä°ÅŸaret fiÅŸeÄŸi BYD oldu. Yeni yeni yatırımcılarla inÅŸallah Türkiye taşınacak. Sadece Çin'den deÄŸil, Batı'dan, Körfez'den, Latin Amerika'ya kadar. Bu çeÅŸitlilikle birlikte Türkiye gerçekten ilgi odağı halinde. Bunu çok iyi deÄŸerlendirmemiz lazım.Â
MUHALEFETİN ERKEN SEÇİM SÖYLEMLERİ
(Erken seçim çaÄŸrılarına ne diyorsunuz? Yabancı sermayenin bu konudaki yaklaşımı nasıl?) Ekonominin düşmanı belirsizliktir. Belirsizlik ne kadar artarsa yatırımlar o kadar zayıflar. Ä°nsanlar bekle gör moduna girerler. Erken seçim tartışmalarını gündem yapmaya çalışanlar, Türkiye'de belirsizliÄŸi artırmaya çalışıyor. Bu da ekonomiye fayda getirmiyor. Nereden geliyor bu tartışmalar? Daha çok CHP'nin iç tartışmaları olarak görüyorum. Sayın Özgür Özel, yerel seçimlerden sonra genel baÅŸkan olarak böyle bir ÅŸey düşünmediklerini deklare etti ama herhalde parti içinden baskıyla zaman zaman böyle söylemlerde bulunuyor. Vatandaşımızın kalıcı çözümler getiren hükümetlere ihtiyacı var. Türkiye, büyük bir demokratik olgunlukla hem genel hem yerel seçimlerini yaptı. Bütün dünyanın gözü önünde bu gerçekleÅŸti. Türkiye, uzun yıllardır sandık tecrübesi olan bir ülke. Åžimdi, seçimsiz bir dönemdeyiz. Bu dönem altın kıymetinde. Seçimler döneminde ister istemez daha kısa vadeli meseleler öne çıkıyor. Ãœlkelerin bu dönemleri fırsat görmesi lazım. Bunları boÅŸ tartışmalarla, polemiklerle harcarsanız halkın taleplerine cevap vermemiÅŸ olursunuz. Bizim hiç o polemiklere girme düşüncemiz yok. Biz halkın gerçek problemleriyle ilgileneceÄŸiz. EÄŸitimi nasıl daha iyi hale getiririz, tarımı nasıl geliÅŸtiririz, refahımızı nasıl artırırız? Bunlara odaklanmış durumdayız. Türkiye'nin böyle bir gündemi yok. AK Parti döneminde Türkiye, siyasi istikrarla tanıştı. Siyasi istikrar olmadan, ekonomik istikrar da olmuyor. 90'larda Türkiye yaÅŸadı bunları ve bedelini ekonomik olarak çok ağır ödedik.Â
Yabancı yatırımcı, öngörülebilirlik ister. Sürprizler istemez. Önünü görmek ister. 5 sene sonra, 10 sene sonra ne olacak? Çünkü bunlar uzun vadeli yatırımlar. Siyasi istikrar, burada en önemli kilit.Â
PÄ°YASANIN ORTA VADELÄ° PROGRAM'A YAKLAÅžIMI NASIL?Â
Beklentilerin oldukça iyileÅŸtiÄŸini görüyoruz ama henüz tabii ki tam sonuçlarını almış deÄŸiliz. GeçiÅŸ süreci olacak dedik, bir dezenflasyon bir de kalıcı istikrar dönemi olacak dedik. Aynı istikamette gidiyoruz. GeçiÅŸ sürecini bu yılın haziran itibariyle bitirmiÅŸ olduk. Bütçe açığını toparlama, cari açığı düşürme, Merkez Bankamızın rezervlerini tahkim etme. Bir taraftan KKM gibi mekanizmaları tasfiye etme. Riskleri azaltıcı bir süreç yaÅŸadık. Geçen yıl 6,4 demiÅŸtik bütçe açığına, yılı 5,2'yle kapattık. Bu yıl 4,9 tahminimiz. Depreme yaklaşık 2,5 trilyon lira bütçe ayırdığımız halde bütçe açığını yüzde 5'in altına indirdik. Gelecek sene 3'ün altına düşürmek istiyoruz.Â
Cari açık geçen yıl yüzde 6'lar civarındaydı. Bugün geldiÄŸimiz noktada ihracat artıyor, ithalat azalıyor. Cari açığımız yüzde 2'ler civarında. Yıl sonunda yüzde 1,7'ye düşecek. Yüzde 3 tahmin etmiÅŸtik. Döviz ihtiyacı azaldı ülkenin. Net rezervler 156 milyar dolar. 90 milyar doların üzerinde bir artış var. Bütün risk göstergelerini düşürdü Türkiye, bünyesini saÄŸlamlaÅŸtırdı. Enflasyon ve diÄŸer sorunlarla çok güçlü temellerle mücadele edecek bir zemin oluÅŸtu. Türkiye çok daha saÄŸlam bir bünyeyle yoluna devam ediyor.Â
Haziranla birlikte dezenflasyon süreci başladı. Riskleri azaltırken geçici olarak enflasyon yükseldi. Biz de başından beri onu söyledik. Bir miktar yükselecek ama sonra düşecek dedi. Çok şükür mahcup olmadık. Yüzde 75'lere çıkmıştı mayısta. Haziran itibariyle düşüşe geçti. Son üç ayda 23,5 puan bir düşüş oldu ve 52'ye geldi. Gelecek ay, yakın bir tarihte açıklanacak. 40'lı bir rakam bekliyoruz. Yıl sonunda da 41,5 gibi bir tahminimiz var. Gelecek yıl bu zamanlar 20'yle 30 arası, yıl sonunda 20'nin altında bir beklentimiz var. Gelecek yılın ortalarında enflasyon eskisi kadar gündem oluşturmayacak. 2026'daysa hedefimiz tek haneli rakamlarla ülkemizi tekrar buluşturmak. Geçmişte bunu başardı AK Parti. 2013'te tek haneli enflasyon, tek haneli faiz oranlarının olduğu günleri yaşadı Türkiye. Yeniden ülkemizi bu rakamlarla buluşturacağız. Kararlı bir şekilde politikamızı uygulayacağız.
Teknik eleÅŸtiriye her zaman açığız ama ne yaparsanız yapın karalamaya, gölgelemeye çalışan, halkta karamsarlık oluÅŸturmaya çalışan sistematik çabayı da görüyoruz. Halkımıza da bunu ifade etmemiz lazım. Bunlara prim vermeyeceÄŸiz. Kararlı bir ÅŸekilde yolumuza devam edeceÄŸiz.Â
HEDEFLENEN ENFLASYON İLE HALKIN BEKLENTİLERİ ÖRTÜŞÜYOR MU?
Algılarla istatistik kurumunun örtüşmesini beklemek doÄŸru olmaz. VatandaÅŸ yaÅŸadığına bakar. GeçmiÅŸ tecrübeye bakarak algıyı oluÅŸturur. Analistler ise gidiÅŸatı, geleceÄŸi görerek algı oluÅŸtururlar. Vatandaşın algısı, fiilen düşüş oldukça deÄŸiÅŸecek. Mesela ilk defa geçen ay gıda fiyatları düştü. Enflasyona katkısı negatif oldu. Hizmet sektöründe düşüş daha geç hissediliyor. Ama yakında hissedeceÄŸiz. Algı her zaman farklılaÅŸabilir deÄŸiÅŸik kesimler arasında. Ama mutlaka bugünkü düzeylerde deÄŸil, çok daha düşük düzeylere ulaÅŸmış olacak.Â
AK Parti döneminin birçok kısmı tek haneyle geçti. Bizim esas politikamız o. Yeniden tek haneli rakamlara düşüş. Gelir dağılımında farklı azaltma. Enflasyonun düşmesi zaten baÅŸlı başına gelir dağılımı için olumlu bir durum. Yatırım ortamını da iyileÅŸtirecek. Enflasyonun yüksek olduÄŸu bir ortamda üretici de tüketici de fiyat algısını kaybediyor. Sis perdesi gibi düşünün. Sis kalktıkça, çok daha istikrarlı bir ortamda kalıcı refah olacak.Â
SANAYÄ°CÄ°NÄ°N 'KUR ARTSIN' TALEBÄ°
Türkiye'de dalgalı kur rejimi var. Kuru asıl belirleyen arz ve talep. Merkez Bankası, kanunu gereği spekülatif, manipülatif hadiselere müdahale ediyor. Bunun ötesinde döviz arzı, talebi neyse dövizin fiyatı şekillenmiş oluyor. Piyasa esas itibariyle belirliyor. Geçmişte Türkiye, 2001 krizinden önce sabit kur rejimi oluşturuyordu. Enerji birikir birikir, birden patlar. Dalgalı kur rejiminde ise daha sağlıklı. Bunu da devam ettiriyoruz. Enflasyonla mücadele eden ülkelerin milli paraları güçlenir. Uluslararası anlamda satın alma gücünü artırmış olursunuz. Bu sene 1,3 trilyon dolar görünüyor milli gelirimiz. Kişi başına gelirimiz 15 bin doları aşacak gibi görünüyor. Bunun bazı ihracatçıları etkilediğini elbette görmek lazım. Ama şu gerçeği de görmek lazım: İhracatımız da arttı bu dönemde. Makro rakama baktığınız zaman. Aksine, ithalatımız düştü. Sektörel düzeyde elbette zorlanan olabilir. Onu da iyi analiz etmemiz lazım. Biz kurla değil ama başka kanallarla ihracatçımızı destekliyoruz. Kurumlar vergimizi 25 belirledik. Bankalara 30 dedik, ihracatçıya 20 yaptık. İhracatçının yanında olduğumuz için bunu yaptık. Buna benzer farklı enstrümanlarla desteklemeye devam edeceğiz. Kurla ilgili tartışmalara girmeyiz ama ihracatçımız nasıl desteklenir, tabii ki bunu destekleyebiliriz. Her zaman reel sektörün yanındayız. Ama programımızın genel çerçevesini bozmadan.
Ä°hracatın bir kısmı da ithalat. Dolayısıyla kura tek yönlü bakmamamız lazım. Uzun zamandır petrol fiyatlarında artış yok. Bu da ihracatçılarımızın girdi maliyetini düşürüyor. Ä°hracatın asıl belirleyicisi; dış dünyadaki talep. Bizim de en büyük pazarımız Avrupa BirliÄŸi Kuzey Afrika ve Orta DoÄŸu. Daha yüksek büyüme bekliyoruz. Ä°hracatımıza pozitif katkı saÄŸlayacak. Enflasyonla mücadelede geçici sıkıntılar olabilir ama esas itibariyle çeliÅŸki yok. Enflasyonun düştüğü ortamda istikrar güçlenir, istihdam artar. Geçici bazı sorunlar yaÅŸanabilir orada da gerekli tedbirleri alıyoruz. Reel sektörle sürekli iletiÅŸim halindeyiz. Esas olan kalıcı büyüme ortamı saÄŸlamak.Â
Geçen yıl 5,1 oldu büyümemiz. Bu yıl ilk altı ayda 3,8 oldu. Yıl sonu ortalama beklentimiz 3,5 civarında. Bizim tarihsel ortalamamıza göre biraz düşük. İstihdam tarafında tahminlerimizden de öte olumlu bir seyir gördük. Son 1 yılda 1,1 milyonun üzerinde yeni istihdam oluştu Türkiye'de. Muazzam bir artış oldu. OVP'de 10,3 görüyorduk işsizliği, bunu 9,3'e revize ettik. 1 puan aşağı indi. Bu çok önemli. İşsizliğin tek hanede olmasını hedefliyoruz. Genç ve kadın istihdamını artırarak bunu başarmak istiyoruz.
KONUT KREDÄ°LERÄ° NE ZAMAN NORMALLEÅžECEK?
Ä°stikrar güçlendikçe, faizler de enflasyon da düşüş trendine girmek durumunda. Zamanlamasını Merkez Bankamız tayin edecek. O alana girmememiz daha doÄŸru olur. Ä°kisinin de düşeceÄŸi bir ortam olacak. Ama suni bir ÅŸekilde deÄŸil, reel zeminde. Genel eÄŸilimin bu olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.Â
SOYKIRIMCI Ä°SRAÄ°L, SALDIRILARINA DEVAM EDÄ°YOR
İsrail barış istemiyor, savaştan yana. Sürekli katliam siyaseti izliyor. Çatışmaları bölgeye yayıp, farklı uluslararası güçleri de çatışmaların tarafı haline getirmeye çalışıyor. Uluslararası toplumun da Gazze'de yaşanan hadiseyi unutmaması lazım. Daha büyük bir ittifakın bu çılgınca eylemlere karşı mutlaka dur demesi lazım.
TÜRKİYE'DE SİBER GÜVENLİK ÇALIŞMALARI
Ä°bret alınması gereken bir durum. Teknolojik bağımsızlığın ne kadar önemli olduÄŸunu, Lübnan'daki saldırıda görmüş olduk. Bir hukuki bağımsızlık bir de reel bağımsızlık vardır. Reel bağımsızlık için mutlaka teknolojide bağımsızlık lazım. BaÅŸkalarının teknolojisiyle bir yere kadar gidebilirsiniz. Öyle bir kritik an gelir ki ayaklarınızın altındaki halıyı çekerler.Â
Türkiye, son 20 yılda savunma sanayiine muazzam yatırımlar yaptı. Geçtiğimiz 5,5 milyar dolar ihracat yaptık. Artık siber alanda çatışmaların çok yoğunlaştığı bir alan. Yapay zeka uygulamalarıyla bu alanlarda çok farklı risklerin ortaya çıktığını da biliyoruz. Vatandaşımızın, devletimizin güvenliği için siber alanda da diğer alanlar kadar güçlü olmak zorundayız. Bu konuda birçok noktada birimler oluşturmuştuk ama daha güçlü bir yapıya ihtiyaç olduğunu gördük. Uzun bir süredir benim başkanlığımda bir çalışma yürütüldü. Aşağı yukarı yeni bir yapılanma şekillendirmiş durumdayız. Cumhurbaşkanlığına bağlı çok güçlü bir birim oluşturmak istiyoruz. Çok güçlü bir siber güvenlik başkanlığı tasarımımız var. Bunu inşallah önümüzdeki dönemde Meclisimizin takdirine sunacağız. Esas mesele güçlü koordinasyon yapısı ve bu alanda Türkiye'nin risklerini düşüren, politikalarını uygulayan yeni kurumsal yapılanma.
Editor : Åžerif SENCER