Neredeyse ÖZETİ| her işimizi gören telefonlarımız, kamera konusunda da epey gelişti. Neredeyse profesyonel kamera kalitesinde fotoğraflar çekebildiğimiz telefonlarımız, tek işi bu olan webcam’lerden çok daha iyi fotoğraf ve video çekebiliyor. Webcam’ler ise birçok açıdan telefonlarımızdaki kameraların gerisinde kaldı.
Webcam üzerinden bir görüşme yaptığımızda ya da video kaydı aldığımızda tüm renklerin daha soluk olduğunu, Casper gibi bembeyaz göründüğümüzü ve hatta zaman zaman bulanıklaştığımızı görürüz. Teknoloji bu kadar gelişmiş ve telefonlarımızla harika fotoğraflar çekebiliyorken webcam’lerde neden durum hala böyle? Gelin, ortalama bir webcam ile günümüzde neredeyse herkesin cebinde bulunabilecek olan telefonların kameraların genel olarak şöyle bir kıyaslayalım.
Bu durumun başlıca sebeplerinden biri webcam’lerin alıcısının az olması.
Dizüstü bilgisayarlar taşınabilir olması dolayısıyla çok sayıda insan tarafından tercih ediliyor. Üstelik bir dizüstü bilgisayar aldığınızda webcam’e de sahip olabiliyorsunuz. Ancak masaüstünde böyle bir durum yok ve ekstra olarak bir de webcam almanız gerekiyor.
Günümüzde de dizüstü bilgisayar kullanımının artması, masaüstü bilgisayarlarda telefon ve fotoğraf makinelerinin kamerasının kullanılabilmesi sebebiyle webcam’lere olan ilgi azaldı. Bu da satışlara ve dolayısıyla üretime yansıdı. Yani markalar neredeyse hiç rekabet ortamı olmayan webcam’lere daha az yenilik getirmeye başladı. Aslında webcam’lerin sorun olmaya başlayan görüntü kaliteleri de tam da bu noktada göze batmaya başladı.
Telefonlarımız gelişti ama webcam’ler bu gelişimi yakalayamadı.
Amiral gemisi bir telefona sahip olmasanız bile günümüzde birçok akıllı telefonda 4K video çekme özelliği var. Diğer tarafa baktığımızda ise webcam’ler genelikle 1080P çekim yapacak şekilde tasarlanıyor.
İlk bakışta webcam ve telefon kameraları arasında gördüğümüz farkların büyük çoğunluğu da bundan kaynaklanıyor.
Telefonlarımızın görüntüleri işleyen ‘beyinleri’ var.
Telefonlarımızın işlemcileri, deklanşöre basıp bir fotoğraf veya video çektiğimiz anda kaydetme aşamasında görüntüleri bir dizi işlemden geçiriyor. Dolayısıyla da elde ettiğimiz görüntü, iyileştirilmiş görseller oluyor.
Webcam’lerde USB bağlantısı aracılığıyla görüntü doğrudan bilgisayarınıza aktarılır ve işlemden geçmez. Son bir işlemden geçmeyen, iyileştirilmeyen görüntü de doğal olarak telefonumuzla çektiklerimizden daha kötü görünür.
Fotonuz gidebilir çünkü webcam’lerin kare hızı limiti hala çok düşük.
Webcam’lerin kronikleşen ve hatta sosyal medyada espri konusu olan bir diğer sorunu da donma, takılma veya senkronizasyon sorunları. Peki bunlara sebep olan ne? Hemen söyleyelim; en büyük saniyedeki kare hızı sayısı (FPS) sorunları.
Telefonlarda ortalama 60 FPS’lik çekim yapılabiliyorken webcam’lerde bu oran 30 FPS. Yani siz bir webcam aracılığıyla video çektiğinizde bu görüntüler bilgisayarınıza çok daha yavaşa aktarılıyor.
Telefonlar da bu kamera işini bir ‘tık’ abarttı sanki.
Apple, Samsung ve daha birçok teknoloji devi telefon kamerası konusunda epey başarılı işler ortaya koyuyor. Hatırlarsanız webcam’lerle ilk tanıştığımız dönemler o görüntüler bize çok kaliteli geliyordu. Şimdilerde ise dönüp baktığımızda “Bunu ütüyle mi çekmişiz?” diyoruz.
Bunun da en büyük sebebi artık gözümüzün kaliteli görsellere alışmış olması. Teşekkürler Samsun, teşekkürler Apple...
Bir de işin maddiyat kısmı var...
Biraz kaliteli bir webcam istiyorsanız bunun için 3-5 bin TL’yi gözden çıkartmanız gerekiyor. Tabii ki eğer işiniz gereği bir webcam sahibi olmanız gerekmiyorsa neredeyse bir telefon parasını ‘sadece kamera için’ vermek çok mantıklı gelmeyebilir.
Webcam kullanmak yerine telefonunuzu veya fotoğraf makinenizi de bilgisayarınıza bağlayabilirsiniz. Ancak webcam yaptığınız iş gereği sizin için önemli bir donanımsa, emin olun telefon veya fotoğraf makinesi kalitesinde çeken bir webcam bulabilirsiniz. Yalnızca fiyatı biraz tuzlu olabilir.
www.idrak34.com
Editor : Şerif SENCER