Yüzyıllar ÖZETİ| boyunca vahşi zorbalar olarak anılmış Vikingler, dizi ve film gibi popüler kültürün birçok alanında kendine yer edindi. Unutulmaz Vikingler çizgi dizisinde önce onları son derece uysal insanlar olarak tanıdık, ancak zamanla tarihsel gerçekler filmler ve dizilere yansımaya başladı.
Devasa gemileri, normalde kullanmamalarına rağmen sembolleşen boynuzlu miğferleri ve inandıkları pagan kültürüyle ünlü olan bu topluluk aslında kim? Neden tarihin en vahşi kavimlerinden birisi Vikingler?
Vikingler'in ortaya çıkışı:
8. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar güçlü bir şekilde dünyaya nam salmış Vikingler; bugün İsveç, Norveç, Danimarka ve İzlanda’dan oluşan İskandinav yarımadasında konumlanmış denizci kavimleriydi. Amerika’nın keşfinden çok daha önce Avrupa'ya adım attılar ve bugün Rusya olarak bildiğimiz bölgeye kadar işgallerde bulundular.
Sürekli ülkelerine toprak katma arayışında olan Vikingler, 793 yılında İngiltere’nin kuzeydoğusunda bulunan Lindisfarne Adası'nı işgal ettikten sonra, İngiltere ile sürekli savaş haline girdi. Hatta İngiltere adasının çok büyük kısımlarını ele geçirdi. Önceleri sadece şehirleri yağmalama üzerine yoğunlaşsalar da zamanla yağmaladıkları bu şehirlere taşınıp çiftçilikle uğraşmaya başladıkları gözlemlenmiş.
Savaşla beslenen bir toplum:
Vikingler savaşlarda canlarını vermekten çekinmiyordu, hatta savaşırken ölmek onlar için bir ödüldü. Öldükten sonra Valhalla adlı bir salonda ziyafet çekeceklerine inanıyorlardı. Valhalla, inandıkları tanrılardan biri olan Odin’in yönettiği bir salondu ve savaşta ölen kahramanların ruhlarının buraya getirildiğine inanılıyordu. Bu inanç, normal şartlarda savaşa gerek olmasa bile Vikinglerin savaşa girmeye itiyordu.
Ölümü ödül olarak gören bir topluluğun nasıl bu kadar korkusuzca savaştığını anlayabilirsiniz. Ölüm korkularının olmaması onlara savaş sırasında avantaj sağlıyordu çünkü bu özellikleri onların tereddüt etmeden kanının son damlasına kadar savaşabilecek cesur askerler olmalarını sağlıyordu.
İşgallerin ardından gelen meşhur Viking yağmaları:
İngiltere’nin bugüne kadar tanıklık ettiği en kötü zamanlarından biri, Viking işgali altında olduğu zamanlardı. Vikingler o kadar acımasız ve vahşiydi ki, işgal ettiği bölgelerde kiliselerdeki hazineler de dahil buldukları her şeyi yağmaladı ve kendi zimmetlerine geçirdi.
Sadece yağmalamakla kalmayıp, aynı zamanda masum insanların canını da gözlerini kırpmadan almaya başladılar. Kundaklayıp yağmaladıkları köylere belirli bir süre geçtikten sonra tekrar uğrayıp geride kalan masum insanların da hayatlarına son verdikleri kayıtlar altına geçiyor. Sınırlarını vahşice genişletip gördükleri her şeyi yağmalayan bu topluluğun neden bu kadar kötü bir üne sahip olmasına şaşmamak lazım.
Vikinglerin, suçluları cezalandırma yöntemleri Çinlileri aratır:
Vikingler, düşmanlarına ve suçlulara karşı o kadar acımasızlardı ki verdikleri cezalar, birçok insanın midesini bulandıracak cinsten. Amaçları sadece öldürmek değil, ölmeden yeterince acı çektiklerinden emin olmaktı.
Birçoğumuzun Vikings dizisinden hatırlayacağı Kemiksiz Ivar, eğer efsanelerde yazılanlar doğruysa Viking tarihinin en acımasız figürlerinden biriydi. Efsaneye göre Ivar, Kral Edmund’u ele geçirdikten sonra bir ağaca bağlamış ve kafası patlayana kadar okçularına hedef olarak göstermişti.
Kanlı kartal anlamına gelen “blood eagle” ise, Vikinglerin kullandığı bir başka idam şekliydi. Yine efsanelere göre Ivar, babasının katili olan Kral Ella’nın göğsünü kestikten sonra kaburga ve ciğerlerini bir kartalın kanadını andıracak şekilde iki yana doğru açtığı söyleniyor. Bu idam şeklinin vikingler tarafından özellikle kan davası gibi durumlarla kullanıldığı kayıtlarda geçiyor. Gerçekten kan dondurucu.
Editor : Şerif SENCER